Fetullahçı Terör Örgütü'nün işadamları yapılanması TUSKON ve Florya İşadamları Derneği'ne (FİADER) yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili İsmail Uçar koordinasyonunda yürütülen soruşturma kapsamında iddianame düzenlendi. FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, TUSKON Yönetim Kurulu Başkanı firari Rızanur Meral, TUSKON'un gölge başkanı Mustafa Muhammet Günay, İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, babası Mustafa Şevki Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında olduğu 86 şüpheli yer aldı. Şüphelilere, darbeye teşebbüs etmek, terörizmin finansmanı, özel belgede sahtecilik, müsadere gibi suçlamalar yöneltildi. Fetullah Gülen, Rızanur Meral ve Mustafa Muhammet Günay'ın 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 22.5 yıla kadar hapis cezası istenirken, diğer şüpheliler hakkında 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi.
AÇIKÇA TEHDİT ETTİLER
İddianamede, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'nda 1 Mart 2014 tarihinde Rızanur Meral tarafından yapılan skandal konuşmadan bahsedildi. Bu konuşmada FETÖ propagandasında bulunulduğu, hükümetin açıkça, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve örgüte biat etmeyen tehdit edildiği vurgulandı. Meral'in yaptığı skandal konuşmada 'Yurtta sulh ve cihanda sulh' ile birlikte 'Hayır sulhtadır ve sulh hayırdır' kelimelerinin de geçtiğine dikkat çekildi. İddianamede Meral'in sözlerinin darbenin işaret fişeğini anımsattığı da vurgulandı.
HALK EKMEK'İ BÜYÜLÜ DİYE YEMİYORLAR
İddianamede ifadesine yer verilen, 2009-2013 arasında örgütün farklı departmanlarında kalan gizli tanık Boran, örgütün 15 Temmuz'dan sonra bile ayakta kalmak için faaliyetlerine aralıksız devam ettiğine dikkat çekti. Boran, "İşadamları kendilerini gizleyerek örgütü finanse etmeye, yandaş toplamaya, algı oluşturmaya devam etmektedir. KHK'lerle kapatılan derneklerin özellikle başkanları ve yönetim kurulu üyeleri gayri resmi olarak örgüte maddi ve manevi yardımı sürdürüyor" dedi. Örgüt mensuplarına verilen 1 dolarları ya da eşyayı hiçbir şekilde elinden çıkarmadıklarını anlatan Boran, şöyle konuştu: "İmha edemezler. Elinden çıkardığı takdirde başına bir felaket geleceğini düşünerek bu şekilde davranırlar. Örgüt lideri işadamlarına da bereket için ve cüzdanlarında peçete içerisinde muhafaza edilmek üzere 100 dolar banknot gönderir. Uçuşlarda THY'yi fişleneceklerini düşündükleri için kesinlikle kullanmıyorlar, örneğin Hamidiye suyunu içmezler ve İstanbul Halk Ekmek'in ürettiği ekmeği almazlar. Bu ürünlerde büyü olduğu algısı vardır. Halen Etiyopya ve Almanya örgüt işadamlarının kaçma üssü."
1 MİLYON $'A FAHRİ KONSOLOSLUK
Mustafa Günay'ın bir dönemin Uganda fahri konsolosu olduğunu anlatan gizli tanık, "Ayrıca TUSKON'un yönetim kurulu üyeleri de özellikle Afrika ülkelerinin fahri konsoloslarıydı. Mustafa Günay bu fahri konsoloslukları cemaate para aktarmaları şartıyla ve en az 1 milyon dolar bedelle işadamlarına bir nevi satıyordu. TUSKON'un düzenlediği uluslararası programlarda büyük devlet işleri ve ihaleler yine örgüte komisyon karşılığı Günay'ın işaret ettiği işadamlarına verilir" dedi.
GÜLLÜ İYİ HİMMET TOPLARDI
Gizli tanık Demir ise ifadesinde, örgütün Güllüoğlu Baklavaları'nın sahiplerinden Faruk Güllü'yü şirin ve sempatik olarak nitelediğini, her toplantıya koli koli baklava getirdiğini anlattı. Güllü'nün örgüt adına çok iyi para toplayan kişilerden biri olduğunu da belirtti.
Gizli tanık Berat, Mustafa Şevki Kavurmacı ve oğlu Ömer Faruk Kavurmacı'nın 15 Temmuz darbe girişiminden bir hafta önce bavullarını toplayarak yaşadıkları siteden ayrıldıklarını söyledi. Gizli tanık, Aydınlı mağazalarından istihbarat şube müdürlerine takım elbiselerin hediye olarak gönderildiğini de iddia etti.