'Evet' sonucunun yüksek kaliteli sermaye hesabı akışları için şartların oluşmasına yardım edebileceğini ve yurt içi belirsizlikleri azaltarak iç talebi destekleyebileceğini belirten UBS, ancak Türkiye'nin rekabet gücünün iyileşmesi ve ödemeler dengesindeki yapısal kötüleşmenin düzeltilmesi için yapısal ekonomik reformlara ihtiyaç olduğuna inandıklarını ifade etti.
PİYASALAR 'EVET'E FİYATLANDI
UBS, Türkiye'de 16 Nisan'da yapılacak anayasa referandumundan 'evet' sonucu çıkacağının büyük ölçüde fiyatlandığını, beklenen bu sonucun gelmesi halinde piyasada sadece kısa vadeli bir hareketin yaşanmasının muhtemel olduğunu savundu. UBS, referandumdan evet çıkarsa Türk Lirası`nın %2-%3 daha değer kazanacağını söyledi.
YAPISAL REFORMLARA ÖNCELİK VERİLECEK
Referandumdan 'evet' sonucu çıkması halinde piyasanın yapısal ekonomik reformlara öncelik verileceğini ve erken seçimden kaçınılacağının varsayıldığını belirten UBS, bütçe harcamalarında büyümenin azaltılması, yatırım güveninin ve ihracatın iyileşmesinin, TCMB'nin likitiditeyi sıkılaştırmaya devam etmesinin yukarı yönlü piyasa risklerini temsil ettiğini de vurguladı.
'HAYIR' BELİRSİZLİĞE YOL AÇACAK
UBS, referandumdan 'hayır' çıkmasının ise büyük olasılıkla daha fazla belirsizliğe yol açacağını, TL ve diğer varlıklar üzerinde baskı yaratacağını, daha fazla parasal sıkılaştırma gerektireceğini ve büyüme için aşağı yönlü riskler yaratacağını öne sürdü. 'Hayır' sonucu çıkması halinde yatırımcıların piyasada yaşanan bir satışa karşı koruma arayışına gireceklerini ifade eden UBS, bu ortamda temel tüketici ürünleri, perakende ve telekom sektörlerini genel piyasa ortamından daha iyi performans gösterebileceklerini belirtti.