Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını sonlandırmak için uzun dönemli, 'Milli Enerji ve Maden Politikası'nı tanıtacak. "Hedef Enerji'de Tam Bağımsızlık" parolası ile hazırlanan politika üç temel alanda çok sayıda stratejiden oluşuyor.
Politika, "Arz Güvenliği, Yerlileştirme ve Öngörülebilir Piyasa" başlıklarından oluşan sac ayağı üzerinde inşa ediliyor. Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığının ve son 10 yılda yıllık ortalama 54.6 milyar dolar enerji ve maden ithalatına kaynak ayırmasının, "Büyük ve Güçlü Türkiye" hedefinin önündeki en büyük handikap olduğu tespitinin yapıldığı Milli Enerji Politikası, bu handikapı aşmak ve enerjide bağımsızlık sağlamak için uzun dönemde atılacak adımları içeriyor. Bugün açıklanacak programın ana başlıkları şöyle:
ARZ GÜVENLİĞİ
Elektrik ve doğalgaz arz güvenliğini sağlamak için hayata konulan stratejilerden oluşuyor. Amaç Türkiye'nin konum avantajını kullanarak, boru hatları ve kaynak ülke çeşitliliği ile tüketim ihtiyacından daha fazla gazın Türkiye'ye girmesini sağlayarak bir ticaret merkezi haline gelmesini sağlamak. 2023'e kadar en az 10 milyar metreküp depolama kapasitesi ile yıllık doğalgaz tüketimimizin en az yüzde 20'sini depolayarak Türkiye'nin kısa vadeli arz güvenliği sorununa kökten ve kapsayıcı bir çözüm üretmek amaçlanıyor.
YERLİLEŞTİRME
Nükleerden, yenilenebilir kaynaklara, maden teknolojilerine kadar tüm alanlarda getirilecek yeni modeller ile artık Türkiye'de tüm enerji teknolojilerinde ar-ge ve teknoloji transferi ile ürün geliştirmeyi hedefliyor. Buna örnek olarak YEKA veriliyor. Artık cevher hammadde olarak yurtdışına gönderilmeyecek, Türkiye'de ürün haline getirilmesini sağlayacak fabrika kurulma şartı olacak. Türkiye'de bir maden piyasasının oluşturulması de hedefler arasında.
ÖNGÖRÜLEBİLİR PİYASA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı politikaları hayata geçirirken özel sektörün önemini vurguluyor. Bu projeler ve stratejiler için özel sektöre öngörülebilir bir piyasa sunmak için atılacak adımları da ayrı bir başlıkta politikanın 3. sacayağı olarak değerlendiriyor.