Finansal krizlere dayanıklılığını özellikle son 10 yılda net bir biçimde ortaya koyan katılım bankacılığı sektörü, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) finans ayağı olan Bank Asya'nın sistemden çıkmasına rağmen, sektöre dahil olan iki kamu katılım bankasının pozitif etkisiyle büyümesini sürdürüyor. Katılım bankacılığı sektörü, Türkiye'de 2005-2016 yılları arasında 13 kat büyüdü. Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün 6.2 kat arttığı bu dönemde, katılım bankalarının sistem içerisindeki payı yüzde 2.44'ten 5.6'ya çıktı.
HIZLI BÜYÜME
Aktif büyüklükleri 9.9 milyar liradan 132.8 milyar liraya ulaştı. Yine bu dönemde bankacılık sektörünün mevduat hacmi yüzde 400 oranında artarken, katılım bankalarının topladığı fonlar ise 873 artarak 81.5 milyar liraya ulaştı. Katılım bankalarının mevduattaki payı yüzde 3.19'dan 4.6'ya çıktı. Kredi hacmi ise bankacılık sektöründeki büyümenin yüzde 880 olduğu 11 yıllık dönemde, katılım bankalarının kullandırdığı krediler ise yüzde bin 211 arttı. Toplam kredilerden yüzde 5.2 pay alan katılım bankalarının KOBİ finansmanındaki payı ise yüzde 13'ü aştı.
PAYI ÜÇ KAT ARTACAK
Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından Türkiye Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi 2015-2025 yayımlamdı. Rapora göre katılım bankalarının bugün yüzde 5'lerde olan pazar payının 2025 yılına kadar yüzde 15'e çıkarılması hedefleniyor. Stratejik hedeflere ulaşmak için gerçekleştirilmesi gereken eylemler; 'sektörel strateji ve koordinasyon', 'ürün çeşitliliği ve gelişimi', 'danışma kurulları', 'eğitim, insan kaynakları ve sertifikasyon' ile 'kurumsal iletişim, algı ve itibar' olarak belirlendi. Faizsiz finans sisteminin aktif büyüklüğünün Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi'ne göre 2025 yılında 300 milyar dolara, katılım fonlarının 181 milyar dolara ve sektör payının ise yüzde 15'e yükselmesi hedefleniyor.
60 ÜLKEDE YAYGIN
Günümüzde faizsiz bankacılık kuruluşları 60 civarında ülkede faaliyet gösteriyor. Suudi Arabistan, Katar, Endonezya, Malezya, BAE, Bahreyn, Pakistan, Kuveyt ve Türkiye, sektörün yüzde 93'ünü oluşturan ülkeler olarak öne çıkıyor. Faizsiz bankaların aktiflerine bakıldığında ürün portföylerinde murabaha ürününün ağırlıklı olarak kullanıldığı görülüyor. Ülkeler bazında bakıldığında, Malezya, BAE ve Pakistan dışındaki faizsiz bankacılık sektöründe faaliyet gösteren bütün ülkelerde murabaha ürününün kullanımının yüzde 50'nin üzerinde olduğu, İran ve Suudi Arabistan'da ise bu oranın yüzde 90'ı aştığı gözleniyor. İngiltere ve Bahreyn'de de bu oranın yüzde 50'nin üzerinde yer aldığı tespit edildi. Malezya ve BAE'de ise murabahanın yanı sıra leasing de yaygın olarak kullanılıyor. Ülkemizde de murabaha ürününün kullanımı yüzde 90'ın üzerinde bulunuyor.
KAMUNUN GİRİŞİ BÜYÜMEYİ HIZLANDIRIR
Katılım bankacığı sektörüne son dönemde iki kamu kuruluşu giriş yaptı. Ziraat Katılım 2015'te, Vakıf Katılım ise geçen yıl faaliyete geçti. Kamunun sektöre girişi, strateji belgesinde belirlenen hedeflere ulaşmada özellikle pazar payını gerçekleştirmede büyük katkı sağlayacak. Kamu bankalarının katılım bankacılığı alanında faaliyete geçmeleri, rekabeti ve dolayısıyla hizmet ve ürün kalitesini artırarak, sektörün büyüme ivmesini hızlandırarak . Kamu ayrıca katılım bankacılığının Anadolu'ya yayılmasına da büyük katkı sağlayacak. Sektör daha geniş kitlelere ulaşarak tabana yayılacak. Kamunun katılım bankacılığı sektörüne girmesiyle birlikte çıkardıkları her ürün ile ilgili olarak Danışma Kurulları'ndan onay alan katılım bankaları bu alanda önemli bir aşama kaydedecek. Çünkü kamu tarafından Danışma Kurulları'na da standartlar getirilecek. Ayrıca kamu katılım bankalarının sektörde çok önemli bir ihtiyaç olan mudaraba ve muşaraka finansmanı altyapısının geliştirilmesi yönünde katkı sağlayacak.
İFM'DE DE VURGU YAPILDI
10. Kalkınma Planı'nda, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Programı Eylem Planı'nın 7. Bileşeni "Katılım Bankacılığı ve Faizsiz Finans Sisteminin Geliştirilmesi"ne ayrıldı. İFM Eylem Planı'nda koordinasyon mekanizması için temel olarak hedeflenen aksiyonlar; faizsiz finans konusunda vizyon tespiti, ilgili taraflar arasında koordinasyon işlevi, faizsiz finansa ilişkin yabancı yatırımcıların ülkemize çekilmesi, uluslararası kuruluşlardan fon temininin artırılması ve Körfez fonlarının daha etkin kullanılmasını sağlayan sistemlerin kurulması olarak belirtildi. Faizsiz finans sistemine yönelik mevcut algının iyileştirilmesi, kurumsal yapının ve hukuki altyapının geliştirilmesi, ürün ile hizmet çeşitliliğinin artırılması hedefleniyor.
İSLAMİ FİNANS 10 YILDA 15 KAT BÜYÜDÜ
Küresel İslami finans hacmi, son on yılda yaklaşık 15 kat büyüyerek yaklaşık 2 trilyon dolar seviyesine yükseldi. İslami finans sisteminin bu yüksek büyüme eğilimini, önümüzdeki dönemde de istikrarlı olarak sürdürmesi ve hacminin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 3 trilyon doları aşması bekleniyor. Faizsiz bankacılık alanında Türkiye bugün itibarıyla yedinci sırada bulunuyor. Türkiye'de İslami finans sektöründeki sağlıklı gelişme patikası ve son dönemde elde edilen ülke imajı gibi dinamikler özellikle İstanbul'un bölgesel ve küresel bir İslami finans merkezi haline getirilmesi için son derece uygun bir ortam sunuyor.
AKTİF BÜYÜKLÜĞÜ 130 MİLYARA ULAŞTI