Konyada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, Türkiyenin kamu personel reformunu yapması gerektiğini söyledi. Müezzinoğlu, bunun hayata geçirilmesi halinde çalışanlar ve ülke adına en önemli reformlardan birinin yapılmış olacağını vurguladı.
Burada en doğru şeyin de bütün olarak bir kamu personel reformunun yapılması olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
"Terfi nasıl olacak, performans nasıl olacak. Memuriyete aldığımız birinin 30 yıl içindeki performansı, alanında ülkeye, millete hizmet etmesi, alanındaki gelişmeleri takip edip etmemesi, bunların hepsi önemli. Ben Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin 1982 mezunuyum. 1986da dahliye uzmanı oldum. 30 yıl önce uzman oldum. 30 yıl önceki dahiliye uzmanlığı ile bugünkü dahiliye uzmanlığı arasında fark var. Muasır medeniyet seviyesini üzerindeki bir hedefi olan bir Türkiye var. O zaman bizim memurumuz millet adına kendi alanındaki gelişmeleri takip edebilme, eğitimlerini alabilme ve o eğitimlerle 5 yıllık olabilir veya alanlarına göre belirli dilimlerle kendilerini geliştirip geliştirmediklerinin değerlendirmesi yapılır. Bunun içinde güvence de konulur eyvallah. Ama tek madde memuriyete girdiğinden emekli olmak istediği güne kadar güvence garantidedir dediğiniz zaman bu memura da, millete de hizmet olmaz."
"DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİNDE 65 YAŞININ ALTINDA EMEKLİ YOK"
Bir basın mensubunun, işçi emeklilerinin yoğun olarak kendileriyle ilgili intibak düzenlemesi talep ettiğini hatırlatıp, bu yöndeki beklentilere ilişkin sorusu üzerine Müezzinoğlu, "Beklentiler bitmez. Hayat hep beklenti ve umutlarla." ifadesini kullandı.
Türkiyenin sosyal güvenlik sisteminin yapısında bazı sorunların bulunduğunu, bu sorunlarında sistemin yükünün artırılmasıyla çözülemeyeceğini vurgulayan Müezzinoğlu, şu bilgileri verdi:
"Şuanda OECD üyesi ülkelerin hiçbirinde veya dünyanın hiçbir ülkesinde 65 yaşının altında emekli yok. Bizde 37den tutun 65e kadar her yaşta onbinlerle ifade edilen emeklilerimiz var. OECD üyesi ülkelerinin ortama emekli yaşı 72, Türkiyenin ortalama emekli yaşı 52. Şimdi sistemin nasıl yanlış bir zeminde kurgulandığını buradan görüyoruz. Almanya gibi kişi başına düşen gayri safi milli hasılası 30 bin avrolara gelmiş bir ülkede 65 yaşın altında tek bir emekli yoksa yine gelişmiş dediğimiz ülkelerde bir tane 65 yaşın altında emekli yoksa, ortalama emekli yaşı 72yse, bizde de 52yse burada yükü artıran bir bakış açısıyla değil, kademeli olarak biz artık 52yi 53e, 53ü 54e çıkartmalıyız. Bunu yavaş yavaş kadınlarda 58, erkeklerde 60a götürecek bir yolculuk planlıyoruz. Bu zaten sistemde var."
"17 YIL, 20 YIL ÖDEYELİM AMA EMEKLİMİZE ADAM GİBİ MAAŞ ÖDEYELİM"
Müezzinoğlu, emeklilikte yaşa takılanların beklemeye devam edeceklerini bildirerek, "Mesela yaşa takılanlara biz yaşa takılmayacaksınız merak etmeyin dersek, yaş yine 50lilerin altına iner. Ama biz yaşa takılan kardeşlerimize diyoruz ki beklemen gereken 53se 53ü, 54se 54ü bekleyeceksin ve o gün geldiğinde de emekliliğini alacaksın." dedi.
Türkiyede emeklilere Avrupadaki birçok ülkeden daha uzun süre aylık ödediğine dikkati çeken Müezzinoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Biz ortalama 27 yıl emeklimize maaş öderken, onlar ortalama 17 yıl maaş ödüyor. Bizde istiyoruz ki 17 yıl, 20 yıl maaş ödeyelim ama emeklimize adam gibi maaş ödeyelim. O zaman intibakları konuşmak daha kolay. Bir taraftan taşınabilmesi çok zor olan bir yük var. Bu yükü daha da büyütmek millete ilave külfettir. Bu bütçe açığı demektir, yatırımlardan vazgeçmek demektir. Yatırımlardan vazgeçtiğin an Türkiyenin o muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki o hedeften vazgeçmektir. Gençlerden alıp emeklilere vermektir. Halbuki biz gençlerin hak ve hukukunu da korumak durumundayız."