Hem Türkiye'de hem de yurt dışında beklenmedik gelişmelerin yaşandığı bir yılı geride bıraktığımızı belirten Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, bankacılık sisteminin, bu gelişmelere rağmen ekonomik büyümeyi destekleyecek güçlü sermaye yapısıyla öne çıkmayı başardığını söyledi. Küresel piyasalarda yaşanan belirsizliklerin sermaye hareketlerine muhtemel etkilerini 2017 yılında da yakından takip edeceklerinin altını çizen Binbaşgil, "Tasarruf oranları, sermaye hareketleri, cari açık, faiz ve kur hareketleri önemli konular olarak ekonomimizin gündeminde kalacak. Ancak ülkemiz, zorlukların üstesinden gelecek çok önemli zenginliklere sahip. Potansiyeli yüksek, sağlam bir bankacılık sektörümüz var. Girişimci ruh ve dinamizme sahip özel sektörümüz, genç ve nitelikli nüfusumuz ekonomimizin 2017'deki itici gücü olacak" dedi.
REEL SEKTÖRE DESTEK
Akbank'ın piyasadaki kuvvetli konumumu pekiştirdiğini ifade eden Binbaşgil, "Bu yıl bilançomuzu, hem daha likit hem de vade ve faiz riskinin daha az olduğu bir yapıya getirdik. Yurt dışından sağladığımız toplam 5.8 milyar dolarlık finansmanla, ülkemizin büyümesi için ihtiyaç duyduğu kaynağı sağlamaya devam ettik. Ticari ve reel sektöre destek vererek pazar payımızı artırdık, kredi büyümesinde iyi bir performans sergiledik" dedi.
İLKLERİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Üçüncü çeyrekte Türkiye'de en çok büyüyen özel banka olduklarının altını çizen Binbaşgil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Stratejimizin odağındaki dijitalleşme konusunda 2016 yılında önemli adımlar attık, bankamızda ve sektörümüzde ilkleri gerçekleştirmeye devam ettik. Beş ayrı uluslararası finansal yayın tarafından Türkiye'nin en iyi bankası, ayrıca Türk bankacılık sektöründe bir ilki gerçekleştirerek Euromoney tarafından 'Orta ve Doğu Avrupa'nın En İyi Bankası' seçildik. Uluslararası marka derecelendirme kurumu Brand Finance'in araştırmasında 2016'da beşinci kez üst üste Türkiye'nin en değerli banka markası olduğumuz teyit edildi."