Gedikli, yaptığı yazılı açıklamada, "Türkiye BBB- ile yatırım yapılabilir, not görünümü ile durağan yani alt seviyede yatırım yapılabilir ülke notuna sahip. Türkiye orta seviye dediğimiz yani bizden bir basamak yukarıda not verilen ülkelerden çok daha iyi durumda. Bunu biz söylemiyoruz, rakamlar ortaya koyuyor. Bakınız IMF 2016 büyüme tahminlerine, Türkiye yüzde 3.8 ile notu kendinden yüksek birçok ülkeden mesela İtalya'dan, İspanya'dan daha iyi durumda" ifadesini kullandı.
"Aynı sepetin içine koyup elma ile armudu değerlendirmeye tabi tuttukları değerlendirme sisteminde Türkiye hem GSYH'nin kamu borcuna oranında hem de cari açığın milli gelire oranında bizden bir üst basamakta not verilen ülkelerden iyi durumda" diyen Gedikli, şöyle devam etti:
"Buna rağmen birçok bahane öne sürerek asıl hakettiğimiz notu bir türlü vermiyorlar. 15 Temmuz'da Türkiye bir istila girişiminden kurtulmuş olmasına rağmen ekonomik değerlerimiz mesela ülke risk primimiz 15 Temmuz'dan önceki durumuna indi. Büyük devlet, gelişmiş ekonomi denilen, dünyada rezerv para olan doları basan ABD ekonomisi resesyona giriyor yani talep üretemiyor. Buna rağmen 'FED faiz artıramayacak' dediğimizde 'artar artar' diyenlere soruyorum, 15 Temmuz bu gelişmiş ülkelerde yaşanmış olsa idi Türkiye kadar hızlı kararlar alıp, reform yapıp yoluna aynı kararlılıkla devam edebilir miydi?"
Bir yandan FETÖ, diğer yandan PKK ile DAEŞ ile mücadele eden, öte yandan halkının ve ülkesinin kalkınması için reform hamlelerini kararlılıkla atan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dünyaya yeni bir başarı hikayesi ve ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Gedikli, dışarıda Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine yapılan haberlerin amacının bu ilham kaynağının görülmemesi için olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
"Dünya 5 ülkenin iki dudağının arasına mahkum olamaz, 196 ülkenin kaderi böyle tayin edilemez. 1.7 milyar Müslüman'ı temsil eden ülke var mı BM'de diyen Sayın Cumhurbaşkanımız adeta mazlumların çığlığı olmuştur. Bu nedenledir ki Türkiye'ye yapılmak istenen ameliyatları hızlandıracaklar. O nedenle yeni ve sivil anayasa yapmak, başkanlık sistemine geçişi gerçekleştirmek her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Türkiye'nin yolu da yönü de bellidir; gelişmek, büyümek, yeni cağın gelişmiş ülkesi olmaktır. Bu hedefe ulaşabilmemizin yegane yolu siyasi istikrarımızı teminat altına almaktan geçiyor. Canını seve seve ortaya koyan başta şehitlerimize, halkımıza ve ömrünü güçlü Türkiye sevdasına vakfetmiş, 15 Temmuz'da zalimlere karşı dimdik durmuş liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'a, milli iradeyi savunan tüm vatandaşlarımıza sahip çıkmak partiler üstü, ideolojiler ötesi bir milli duruştur. Bu milli duruşun getirdiği milli birlik ve beraberliği yeni anayasa ve başkanlık sistemine geçişle taçlandırmalıyız."