Bilim adına ne varsa bir yere yığar ve burayı da haydutlardan koruyamazsanız ne olur? Cevap veriyorum: TÜBİTAK olur. Üstelik haydutlar sadece FETÖ hainleri değil... Bilim ihtiyacımız üzerinden kurumu soyan, araştırma adı altında cebini dolduran, kabiliyetli gençlerimizi kapıdan kovalayan...
3 tarafı deniz ve 4 tarafı sorunla çevrili bu coğrafyada, güçlü ve temiz ordu ihtiyacımız, hayati düzeydedir.
Orduyu, "üniforma giymiş" darbeci haydutlardan temizlerken, güçlendirmek ve artan jeopolitik riskleri karşılayacak teknolojiye ulaştırmak, boynumuzun borcu.
Teknolojisi olmayanın ne ordusu olur ne de ekonomisi... Bu yüzden kürede iddialı her devlet için bilim, stratejiktir ve kaynaklarını bu yolda harcar.
Türkiye de 10 yıldır bilime, Ar-Ge'ye yılda ortalama 6 milyar $ harcıyor. Ancak ülkenin yarınını çalan yapılar bu kaynağa adeta el koyuyor.
Daha önce TÜBİTAK'taki bilim hırsızlıklarını gündeme getirmiş, bu kurumdaki gizli vestratejik bilim projelerinin, bazıları tarafından yurtdışına ve rakiplerimize sızdırıldığınıortaya çıkarmıştık.
Çoğu Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurumu ve bazı istihbarat raporlarına dayanan bilgiler ışığında gördük ki TÜBİTAK, ülkenin yarınını çalan FETÖ çetesi tarafından yönetiliyor. Bu laboratuvar önlüğü giymiş bilim teröristleri, bizi dava açmak, basını susturmakla tehdit ediyorlardı.
Aslında benim sorum basit: 50 yıldır hayatımızda olan 8 yıldır 3.5 milyar $'ı, kurumdaki paralel yapılanma üzerinden harcayan TÜBİTAK'ın bilime dair bir şeyler bulmasıgerekmez miydi? TÜBİTAK'ı bilimi geliştirsin diye kurduk. Boğazımızdan kıstık, buraya aktardık ki bize ait teknolojileri yeşertsin, geliştirsin. Bilim insanlarımızı desteklesin ve "Made in Turkey" diyeceğimiz bilimsel değerleri oluştursun.
Hal böyle iken olan bitene bakın; ABD'de veya AB'de yaşayan, sahte şirket kurup adresiniTürkiye gösterip TÜBİTAK'ın kapısına dayananlar...
Yılda kendine 200-300 bin $ maaş bağlatıp hiçbir katkı sunmadan bilim adına ülkeyi soyanlar. Ve TÜBİTAK içinde bunları koruyan FETÖ'cüler...
Benim önerim; artık düzen tutmaz bozuk saza dönen TÜBİTAK'ı kapatalım, binasını yıkıp arazisini sulu tarıma açalım, misal marul ekelim. Sonra da ülkemizin bilim ihtiyacını karşılayacak taze ve güçlü yeni bir kurum oluşturalım.