Petrol Ofisi'nde (POAŞ) 2001-2007 döneminde akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiası ile yürütülen soruşturma tamamlandı. Aydın Doğan ve Ersin Özince'nin kaçakçılığın yanı sıra örgüt liderliği ve diğer suçlardan 23 yıla kadar hapis cezası istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, Doğan Grubu yöneticilerinin de şüphelileri arasında bulunduğu Petrol Ofisi'nde akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiasıyla 2008'de başlatılan soruşturma dosyasını geçtiğimiz yıl raftan indirdi. Dosya Savcı Adem Meral tarafından yeniden ele alındı. Bu kapsamda Doğan Holding patronu Aydın Doğan'ın kasım ayında ve Yönetim Kurulu Başkanvekili Hanzade Doğan Boyner'in ise temmuz ayında ifadeleri alındı.
47 ŞÜPHELİYE CEZA İSTENDİ
Büyük bir titizlikle yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame yazıldı. 47 şüpheli hakkında "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üyesi olmak" ile "resmi belgede sahtecilik" suçları kapsamında çeşitli cezalar istendi. Örgütlü şekilde yapıldığı iddia edilen kaçakçılık faaliyetinin liderlerinin Aydın Doğan ve Ersin Özince olduğu ileri sürüldü. Bu iki şüpheliye örgüt liderliği ve diğer suçlardan 23 yıla kadar hapis, diğer şüphelilere ise örgüt üyeliğinden ceza istendi. Şüpheliler arasında Hanzade Doğan Boyner'in yanı sıra, İmre Barmanbek, Tufan Darbaz, Ali İhsan Karacan gibi bir dönem Doğan Holding'te görev yapmış isimler de yer alıyor. Gümrük Bakanlığı müfettişleri, SPK raporu ve bilirkişi raporları iddianamede delil olarak kabul edildi.
KAÇAKÇILIK NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Petrol Ofisi'nin Doğan Grubu kontrolünde olduğu dönemde Rusya ve çeşitli ülkelerden temin ettiği ham petrolü İngiltere'de kurduğu POINT ve POUK adlı iki paravan şirket üzerinden getirtmiş gibi gösterdiği ve bu yolla vergi kaçırdığı kaydedildi. Söz konusu şirketlerin Doğan Gurubu kontrolünde olduğu belirtilirken şirketlerin kaynak ülkeden yüksek fiyata aldığı ürünü Petrol Ofisi'ne asgari TÜPRAŞ fiyatının altında bedelle sattığı belirtildi. Bu şekilde 42 milyon 391 bin 503 dolar zararına satış gerçekleştirildiği raporla tespit edildi. İthalatta gerçek dışı beyanda bulunulduğu bu şekilde vergi kaybına neden olunarak, kaçakçılık ve sahtecilik suçu işlendiği anlatıldı.