Akben, yazılı açıklamada, Türkiye'nin 25 Mayıs 2009 itibarıyla Basel Bankacılık Denetim Komitesi üyeliğine kabul edildiğini hatırlatarak, üyelik sonrası kurumun komitenin pek çok alt çalışma grubuna katılma fırsatı bulduğunu ve komite tarafından oluşturulan Basel II.5 ve Basel III gibi oldukça önemli uluslararası standartların oluşturulması sürecine dahil olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin bankacılık sektörünün tabi olduğu düzenleyici çerçevenin uluslararası standartlar ve düzenlemelere uyumluluğunun sağlanmasının Bankacılık Kanunu'nun ilgili maddesi çerçevesinde kurumun temel amaçlarından birini oluşturduğunu vurgulayan Akben, şöyle devam etti:
"Ülkemizin Basel standartlarına uyum çalışmaları 1989 yılında yayımlanan ve Basel-I'i esas alan sermaye ölçüm yöntemi ile başlamıştır. Basel-II'ye uyuma ilişkin 2005 yılından itibaren muhtelif çalışmalar yürütülmüştür ve çok sayıda düzenleme hazırlanmıştır. Basel-III'e uyuma dönük olarak ise özkaynak, sermaye yeterliliği, likidite, kaldıraç ve sermaye tamponlarına ilişkin düzenlemeler 2013-2015 yılları arasında yürürlüğe girmiştir.
Komite üyeliği, önemli getirilerinin yanı sıra üye ülkelere bazı sorumluluklar da yüklemektedir. Komite tarafından kabul edilerek Ocak 2013'te yayımlanan statünün, 'komite standartlarına ilişkin ulusal kuralların ve denetim yöntemlerinin tutarlılığının ve etkinliğinin gözden geçirilmesine yönelik olarak Komite tarafından gerçekleştirilecek çalışmalara katılım sağlanması' şartı üyelerinin yükümlülükleri arasında sayılmaktadır. Ayrıca Komite standartlarına uyum sağlanacağı G-20 düzeyinde taahhüt edilmiş olup, ülkemizin Finansal İstikrar Kurulu üyeliği de Basel standartlarına uyumu gerektirmektedir."
RCAP ÇALIŞMALARI
BDDK Başkanı Akben, Komite tarafından 2012 yılında oluşturulan Düzenleme Tutarlılığı Değerlendirme Programı'nın (RCAP) Basel standartlarının üye ülkeler tarafından zamanında ulusal mevzuatlara aktarılmasını, uygulanan standartların tutarlılığını ve bütüncüllüğünü sağlamayı hedefleyen, her bir ülkenin ayrı ayrı değerlendirildiği ve standartların uygulanması açısından uluslararası tekdüzelik sağlanması vasıtasıyla küresel finansal istikrarın oluşturulmasına katkı yapmayı amaçlayan bir program olduğunu belirtti.
Bu program, her bir ülkenin mevzuatının Basel standartlarını ne ölçüde karşıladığını değerlendirdiğini ifade eden Akben, Türkiye'nin RCAP sürecinin 2015 yılının Eylül ayında başladığını, 15 Mart'ta değerlendirme raporlarının yayımlanması ile son bulduğunu kaydetti.
Bu kapsamda RCAP çalışması neticesinde elde edilecek ülke notunun mümkün olan en iyi düzeyde olabilmesini teminen RCAP süreci başlamadan önce kurum tarafından bir ön değerlendirme çalışması yapıldığına ve ilgili düzenlemelerin gözden geçirildiğine dikkati çeken Akben, bu süreçte özellikle AB düzenlemelerine ilişkin komite tarafından hazırlanan RCAP raporunda ortaya konan uyumsuzluk alanlarının ele alındığını bildirdi.
Türkiye'nin bankacılık mevzuatının Basel standartlarına uyum durumunun, komite üyesi ülkelerden katılımla oluşturulan 16 kişilik tecrübeli bir uzman grubu tarafından gözden geçirildiğini ifade eden Akben, söz konusu gözden geçirme sonucunda mevzuatın Basel standartlarına uyum durumunun notlandırıldığını ve bu raporun Komite tarafından onaylanarak internet sitesi üzerinden tüm dünya kamuoyu ile paylaşıldığını kaydetti.
"TÜRKİYE BASEL STANDARTLARINA TAM UYUMLU BULUNDU"
Türkiye'nin bankacılık mevzuatı uluslararası Basel standartlarına tam uyumlu bulunduğunu bildiren Akben, "Ülkemiz tüm standartlara tam uyumlu bulunan az sayıda G-20 ülkesinden birisi olmayı başarmıştır. Bu sonuçlar bankacılık sektörümüze ilişkin ulusal ve uluslararası piyasa katılımcıları nezdinde sağlanan güveni bir kez daha teyit etmiştir" görüşüne yer verdi.
Akben, Bankacılık Kanunu'nda kuruma verilen görev ve sorumluluklar çerçevesinde uluslararası standartlara tam uyumlu, güçlü bir düzenleme ve denetim çerçevesini idame ettirmeye dönük turumun çalışmalarının bundan sonraki süreçte de aynı titizlikle sürdürüleceğini vurguladı.