Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ege Bölgesi Sanayi Odası meclis toplantısına katıldı. Toplantıda İzmir'i yüksek teknoloji merkezi olarak görmek istediğini belirten Işık, "Türkiye olarak ise hedefimiz yüksek gelirli ülkeler arasına girmek" dedi. 2016 yılı sonunda 30 ya da 40 adet yerli otomobil üretileceğini belirten Işık, "2018 yılında yollara çıkacak olan yerli otomobilin tanıtımını yapacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin 13 yılda çok büyük mesafe aldığını ifade eden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Türkiye'nin en önemli hedefi yüksek gelir grubu ülkeleri aralarına girmek. Türkiye dünyanın önemli güç merkezlerinden biri olma durumunda. Türkiye'nin yeni bir başarıya daha ihtiyacı var. Başarılarımız geleceğe güvenle yürümek için bize özgüven sağlamıştır. 12 yıl önceki gibi özgüven eksiği bir ülke değil. Türkiye'nin ne yapılması gerektiği açısından bir bilgi eksikliği yok. Dün de yoktu. Türkiye'nin devlet tecrübesi ne zaman nerede ne yapılması gerektiği açısından ciddi bir tecrübeyi barındırıyor. Eksik olan gerekli kaynaktı. Seçimden yeni çıkmışız. Kimse bize bir şey söylemiyor. Kendimize güveniyoruz ve kendimizi bağlıyoruz. Artık dünyada çok ciddi bir yarış var. Kendi hikayemizin yazılması için zaman kaybına tahammül yok. seçimler arasında 5 aylık kayıp Türkiye'ye ciddi bir fatura çıkardı. En önemli alanda yapısal reformlar. Türkiye demokrasiyi daha güçlü hale getirme durumundadır. Yeni başarı öyküsü yazmanın iki tane alana ciddi yoğunlaşıyoruz. Üretimde katma değeri yüksek üretmeliyiz. İhracatımızdaki yüksek teknoloji oranı yüzde 4.1'dir. Her yıl 1 milyon genç çalışma hayatına katılıyor. Sadece yüksek teknoloji ile kalkınma derseniz evet ama istihdamı nasıl çözeceğiz. İşte burada çözüm yolumuz belli. Emek yoğunluğu olan sektörlerde katma değeri yüksek ürünler üreteceğiz. Teknoloji olarak ta düşük seviyesinden tam orta seviyesine yükseldik" dedi.
İzmir'in ciddi bir sıçrama yapması için imkanların sağlandığını belirten bakan Fikri Işık, "İzmir yüksek teknolojide 5. Bölge. Eğer OSB içinde yapılırsa 6. Bölge teşvikinden yararlanır. Bu teşvikten sonra yabancı firmalar da İzmir'den arsa alıp çalışmalarına başlamıştır. İzmir'de ne üretelim derdi yok. İzmir'in üretim yapılırken, havasını suyunu kirletilmeyen en az girdi ve en az atıkla üretim yapmalıyız. Bu teşvik sayesinde birçok fabrika kurulacağına inanıyoruz. Biz AK Parti iktidarı olarak İzmir'i yüksek teknolojinin merkezi olarak görmek istiyoruz. İzmir'de ilaç ve tıbbi cihaz sektöründe ciddi bir çalışma yapmamız lazım. En önemli ihtiyaç nitelikli insan. Bu nitelikli insan İzmir'de çok iyi. İki adet İzmir'de hastane faaliyete girecek. Eğer bu hastaneler tıbbi cihazlarını yerli üretimden karşılarsa hem ülkemiz kazanacak hem de ihraç edecek. artık İzmir'i biz bu sektörlerde büyütmek istiyoruz. orta yüksek teknolojide de teşvik kapsamına almak istiyoruz. İzmir'in ciddi bir sıçrama yapmasına neden olacak" dedi.
Türkiye'nin otomobil macerasının 1961'de Devrim ile değil, 1894 yılında 2. Abdülhamid ile başladığını belirten Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Abdülhamid kendisine gelen aracı kabul etmeyerek Amerika'ya geri gönderiyor ve Eskişehir'de araç üretimi için emir veriyor. O zamanki durumlar farklıydı ve 1961'de Devrim otomobili yapılıyor. 2 değil 4 araç üretildi. 2'si Ankara'ya gönderildi. O zamanlardaki en temel eksiklik siyasi eksiklik. O zamanki iktidar Türkiye için otomobil önemli deseydi şu an çok farklı olurdu. Günümüzde otomobilde tam bir paradigma yaşıyoruz. Türkiye'nin beş yıllık fırsat penceresi var. Sadece içten yanmalı motor üretmiyoruz. Bunun dışında her şey Türkiye'de üretilmiyor. Türkiye açısından üç noktada önemsiyoruz. Elbette Türkiye'nin bir markası olsun istiyoruz. Türkiye'nin aynı zamanda otomotiv yan sanayisinin tedarikçi durumdan çıkıp stratejik konuma geçsin istiyoruz. Eğer Türkiye bu teknolojik dönüşümü yaşamazsa her geçen gün zorlukla karşılaşacağız. Yerli otomobil aynı zamanda bizim için teknoloji geliştirme platformu. Bu sayede biz özel sektörün ARGE'sini de desteklemiş olacağız. İşte bu yüzden yerli otomobili çok iyi olacak. 22'sinde 4. Portatif hazır olacak. 2016 sonunda 30 ya da 40 araçlık filo üretmiş olacağız. Her türlü denemeler yapılacak. 2018'te ise piyasaya çıkacak aracın tanıtımını yapacağız. 2019 yılının sonuna kadar seri üretimi yapılacak" dedi.
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise, "Yapılmış olan yatırımlar ülkenin geleceği açısından son derece önemlidir. Gelecek açısından son derece önemli. TOKİ modelinin yanı sıra sanayiciler için arsa, makine için uzun süreli kredi desteğinin verilmesi de programa alındı. Anahtar teslimi fabrika kuracağımızı öğrendik. Enerji konusuyla ilgili jeneratör gibi beşinci bölge teşviklerine alındı. İzmir'de beşinci bölge teşviklerinden yararlanan bir şehir haline geldi. Bu da bölgemizin gelişimi açısından son derece önemli bir gelişme. Üretimi destekleyen her kararı gönülden alkışlıyoruz. Yerli üretime yönelik çalışmalarınızı takdirle izliyoruz. Otomotiv sektörünün kalbi Marmara'da atıyor. İzmir ise otomotiv yan sanayisinde yedek parça ve işlenmiş bitmiş ürün olarak çok büyük bilgi birikimine sahip tesisleri var. Lojistik adres ile birleştiğinde yerli otomobilin en doğru adresi bizce İzmir'dir. Uygun göreceğiniz yerde bize vereceğiniz müjdeyle bizler bu işi alır götürürüz. Yerli otomobili İzmir'e bekliyoruz" diye belirtti.
Meslek lisesi mezunu bulamadıklarını belirten Yorgancılar, "Türkiye'de sanayici çırak bulamıyor. Sonra biz üretim yapmaya çalışıyoruz. Bu meslek liselerinin odalar birliğine devredip. Almanya modelini bu liselere uygulayalım. Her OSB'ye bir tane meslek lisesi yapma zorunluluğu getirilsin. Ama sonuç Alman ve Avustralya modeliyle nitelikle elemanlarının sektöre girmesi kolaylaşacak. Suriyeliler sistemin içinde kayıtsız çalışıyorlar. Kayıt altına alınması için düzenleme gerekiyor. Kadın istihdamın teşvik edilmesi yine çok önemli. üretim burada vergisi İstanbul'da. Bu sıkıntı da gözden kaçtığını düşünüyoruz" dedi.