Petrol Ofisi'ni satmadan önce çevirdiği dümenlerin dosyaları yeniden açılan Aydın Doğan algı operasyonuyla gerçekleri çarpıtmaya devam ediyor. Gümrük raporlarına giren akaryakıt kaçakçılığı yüzünden Aytemiz Petrol'deki hisselerini kaybetme telaşına kapılan Aydın Doğan'ın operasyon gazetesi Hürriyet dün yalanlarına bir yenisini ekledi. Petrol Ofisi ve Erk Petrol'un usülsüz faaliyetleri tespit edildikten sonra 600 milyon TL ceza kesilen bunu Paralel Yapı'nın desteğiyle mahkemeler kanalıyla 35 milyona düşürten Aydın Doğan, kendisini aklayıp, suçu Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na (EPDK) atmaya çalıştı. Ama EPDK'nın arşivleri Doğan'ın gazetesinin yalanlarını ortaya çıkardı.
HÜRRİYET'İN YALANI: EPDK, akaryakıt lisansları için belirlenen yeni kriterlere geçiş sürecini dağıtım şirketlerinin taleplerine rağmen uzatmadı.
ARŞİVLERDEKİ GERÇEK: Petrol piyasasını düzenleyen 5015 Sayılı Kanun 4 Aralık 2013 tarihinde yürürlüğe girdi. Kanunun geçici birinci maddesinin ikinci fıkrasında "Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte fiilen, bu kanunla yapılması için lisans alınması gereken faaliyetleri yürüten kişiler, bu kanunun yayımı tarihinden sonra bir yıl içinde durumlarını bu kanuna uygun hale getirerek, kurum tarafından istenecek bilgi ve belgelerle kuruma başvurmak zorundadır. Başvurusunu yapmış ancak işlemleri tamamlayamayan kişilerin faaliyetlerinin devamı için, üç ayı aşmamak üzere ek süre verilmesinde kurum yetkilidir" deniliyor. Dağıtım şirketleri kanunun verdiği süre içinde lisans almayınca EPDK'dan süre istiyor. Kurul kararıyla kanundaki yetki kullanılarak şirketlere 3 aylık süre veriliyor. Bu sürede 20 Mart 2005'te doluyor. O tarihten sonra şirketler lisanslama işlemlerini tamamlayamadıkları için kurul ceza kesiyor. Diğer şirketler gibi POAŞ ve Erk Petrol'e de para cezası uygulanıyor.
HÜRRİYET'İN YALANI: POAŞ ve Erk Petrol geç yayınlanan tebliğ nedeniyle lisanslamada yeterli süre tanınmadığı için 600 milyon TL cezaya itiraz ederek dava açtı. Danıştay 13. Daire bunu reddetti. Bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na itiraz yapıldı. EPDK'nın kestiği cezaların haksız olduğuna karar verildi.
ARŞİVLERDEKİ GERÇEK: Ortada geciken bir tebliğ yok. Aydın Doğan'ın ilk başvurduğu Danıştay 13. Daire 'OYBİRLİĞİ' ile kurul kararının yürütmesinin durdurulması talebini reddediyor. Yani SUÇ TEŞKİL EDEN FİİİLİ yok saymıyor. Ancak Doğan süreci İdari Dava Daireleri Kurulu'na taşıyor. Paralel Yapı'yla o dönemde de iş tutan Doğan yargıdaki bağlantılarıyla Danıştay 13. Dairesi tarafından verilen yürütmeyi durdurma isteminin reddine yönelik kararı bozduruyor. Daha sonra EPDK, Danıştay kararları gereği dağıtım şirketleri ve bayilere kesilen cezayı 5015 sayılı yasanın 7. maddesine göre değil 19'uncu maddesine göre uyguluyor. 35 milyon TL'ye indirilen cezayı ödeyen Doğan, parayı geri almak için zorluyor. Danıştay 13 Dairesi'ne dava açan Doğan, ret yiyor ama parayı almak için tekrar Dava Dairesi'ne temyize gidiyor. Eğer Doğan medyasının iddia ettiği gibi EPDK'nın kestiği cezalar haksız olsaydı, ilk başta mahkeme esastan iptal kararı verirdi.
HÜRRİYET'İN YALANI: İş-Doğan ile POAŞ birleşmesi kanunlara uygun. Tüm izinler alındı. Yatırımcı mağdur edilmedi.
ARŞİVLERDEKİ GERÇEK: İş-Doğan ile POAŞ birleşmesi kanunlara aykırı olmasa da kamu vicdanını yaralayan bir operasyon olarak tarihe geçti. Tüm ihale bedelini Petrol Ofisi'ne ödettiren bu birleşmeyle şirketin borcu bir anda 5 kat artarak 2.5 milyar liraya çıktı. TÜPRAŞ'ı alan KOÇ ve Erdemir'i alan OYAK'ın böyle bir işlemin altına imza atmadı.