Türkiye'nin vizyon projesi yerli otomobil prototipleri vitrine çıkmadan 'devşirme' gazetelerin sabotajıyla durdurulmaya çalışılıyor. Tıpkı Anadol ve Devrim'e yapılan gibi algı operasyonlarını devreye sokan Doğan Grubu ve Paralel Yapı'nın yayın organları, dünyadaki otomobil markalarının nasıl ortaya çıktığını göz ardı ederek projenin içini boşaltmaya çalışıyor.
TÜRKİYE'NİN İLK BÖLGESEL UÇAĞI TRJET MOTORUNU SEÇTİ
BU İŞLER BÖYLE OLUYOR BEYLER!
Bugün dünyanın en büyük üreticisi Güney Koreli Hyundai ve Kia da zamanında başka firmaların lisansıyla üretime başladı. Aslında başka örnekler de var. İranlı Samand Peugeot, Rus Lada Fiat firmaların lisansıyla üretip, sonra kendi markasıyla yola devam etti. Malezyalı Proton ise teknolojisini Japon Mitsubishi'den aldı. Önce Ford lisansıyla montaj yapan Hyundai, 1974'ten bu yana kendi markasını üretiyor. Hatta 1991'de motor dahi üretti. Şimdi Mitsubishi'ye motor satıyor.
YERLİ DENİZALTI MÜJDESİ
TARİH TEKERRÜR EDİYOR
Bugün aynı yollardan geçen Türkiye aslında Güney Kore'den çok daha önce bu adımları atmıştı. O dönemde de medyadaki kalemşörler 'Yerli otomobile gerek yok' diyerek, bugünkü gibi uluslararası kartellerin ekmeğine yağ sürmüştü. 1961'de Türkiye Devrim'i üretirken proje daha doğmadan ölüme mahkum edilmişti. Güney Kore lisansla üretime başladığı tarihlerde ise Türkiye'de otomotiv sektörü çoktan ikinci yerli markayı yaratmak için adım atmıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla 4.5 ayda üretimi tamamlanan otomobil 29 Ekim 1961'de Ankara'da halk önüne çıkarılmıştı. Ama sadece 200 metre gittikten sonra benzini bittiği için stop edince Gürsel, yapılan alaylar ve muhalefetin de etkisiyle "Garp kafasıyla araba yaptık, Şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk" diyerek projenin sonlanmasına vesile olmuştu. Türkiye'yle aynı dönemde otomotiv sanayisine giren Çin, liderleri Mao Zedung'un talimatıyla başlayan yerli otomobil atağında bugün FAW, BYD, Chery, Chang'an, Geely, JAC, Great Wall, Roewe gibi markalarla dev bir ekonomi haline geldi.
YERLİ OTOMOBİLE NEDEN SALDIRDILAR?
ÜÇ ŞEHİR OTOYA TALİP
Yerli otomobil prototipleri 'devşirme' medya tarafından eleştirilse de sanayiciler epey heyecanlı. Sakarya, Kocaeli ve Bursa şimdiden yerli otomobilin üretim üssü olmak istiyor.
DÜNYANIN İHTİYACI VAR
Otomotiv
pazarı her ne kadar ABD, Avrupa ve Uzakdoğu üçgenindeki gelişen ülkelerin tekelinde olsa da yeni markalar için potansiyel barındırıyor. Araştırmalara göre, 2020'de dünya otomotiv üretimi yıllık 100 milyon adedin üzerine çıkacak. Bu da yeni markalara ihtiyaç duyulacağını gösteriyor. Hindistan'ın bile yerli otomobil ürettiği şu dönemde, 1960'lardan bu yana dünyanın en ünlü markalarının üretimine ev sahipliği yapan hatta Avrupa'nın Detroit'i olarak anılan Türkiye'nin kendi markasını yaratma tecrübesi de bilgi birikimi de var.
2020'DEN ÖNCE YOLLARDA OLACAK
KOÇ KENDİ ÇOCUĞUNU ÖLDÜRDÜ
Devrim'den
sonra Türkiye bir kez daha yerli otomobil denemesine sahne oldu. O dönemde Koç Holding, Ford'dan aldığı motorla Anadol'u üretmeye başladı. İngiliz Reliant firmasınca yapılan tasarım, Otosan'da bu firmadan alınan lisansla üretime dönüştü. Ancak Koç, adeta kendi çocuğunu öldürerek Ford Motor ile anlaşarak 1991'de üretimi durdurdu.