Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, özel bir televizyon kanalına katılarak gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
NOBEL KİMYA ÖDÜLÜ'NÜ KAZANAN AZİZ SANCAR VE TEMEL BİLİMLER LİSELERİ
Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar ve Temel Bilimler Liseleri hakkında konuşan Bakan Işık, "Çok sevindim. Saat farkı olmasından dolayı henüz telefonla irtibat kuramadık. Ama biz 15 gün önce İzmir'de birlikteydik. Hocanın Türkiye'ye müthiş bir ilgilisi var. 'Ben okuduğum dönemde Türkiye'deki temel bilimler bu kadar gelişmemişti' diye ifade etti. Son 2-3 yılda bizim verdiğimiz destek temel bilimleri cazibe haline getiriyor. Eğer temel bilimlerde kalıcı başarı elde edemezseniz, diğer alanlarda kalıcı başarı elde edemezsiniz. Son 15-20 yıldır temel bilimler mezunlarının iş bulmakta zorlanmaları dolayısıyla temel bilimlere ilgi gittikçe azaldı. Biz ilk defa 2014 yılında temel bilimlere doğrudan destek vererek,
TÜBİTAK'ta temel bilimlere ilk 5 binde giren öğrencilere 2 bin lira burs verdik. İkinci 5 bine de ayda bin lira verdik. Bu son derece olumlu bir etki yaptı. Hemen temel bilimleri tercih eden öğrenci sayısı üçe katlandı. Bu yıl bu desteği biraz daha genişlettik. İlk 5 bine 2 bin lira, ikinci 5 bine bin 500 lira, ikinci 10 bine bin lira, 20-25 bin arasına 750 lira burs veriyoruz. Aziz Sancar hocamızın Türkiye'ye gönül bağı olduğu var. Şu ana kadar 600'ün üzerinde bilim hocamız geri döndü. Biz burada iki yol tercih ediyoruz; birincisi gelmek isteyen tüm hocalarımıza kapımızı açıyoruz. İkincisi, ABD, Japonya ve Almanya gibi ülkelerde kalan hocalarımızın da Türkiye ile işbirliği yapmalarını istiyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bilim dünyasında kayıp on yıllarının bulunduğunu kaydeden Işık, son 40 yılın 20 yılının kayıp olduğunu ifade etti.
"YERLİ OTOMOBİLLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZI PLANLADIĞIMIZ GİBİ SÜRDÜRÜYORUZ"
Bakan Işık, yerli otomobil çalışmalarının devam ettiğini ifade ederek, "Yerli otomobille ilgili çalışmalarımızı planladığımız gibi sürdürüyoruz. 2015 yılı içerisinde prototiplerin hazır olacağını söylemiştik. Şu anda prototipler hazır. Biz o prototiplerin üzerine menzili uzatılmış elektrikli araç yüklemeleri yaptık, şimdi onların testlerini yapıyoruz. Bizim burada hedefimiz menzili uzatılmış elektrikli araç üzerinde yoğunlaştı. Biz içten yanmalı motorlarda şu anda hem dünya elektrikli otomobile giderken rekabetin zor olduğunu düşünüyoruz. Menzili uzatılmış araçlarda bir batarya var. Bu bataryayla şarj ettiğiniz zaman şehir içinde 100 kilometre gidebileceksiniz. Şarj bitince arkada bulunan küçük jeneratör fosil yakıt tüketerek devreye girecek. Şehir içinde ayda 50-60 lira elektrik ücretiyle gezebiliyorsunuz. Şu anda araçlar 100 kilometrede ortalama 6-7 litrenin altına düşmüyor. Bu elektrikli araçta 100 kilometrede ortalama 2 litrenin altına düşüyor. Ciddi bir tasarruf var. 2016 yılında 30-40 aracın bütün arazi, mevsim ve iklim şartlarında test etmek istiyoruz. 2020'den önce seri üretime başlamak istiyoruz. 4 farklı modelle başlıyoruz. Önümüzdeki süreçte modelleri geliştireceğiz" diye konuştu.
İHA'LARIN HAVADA KALIŞ SÜRELERİ
İnsansız Hava Araçları'nın (İHA) havada kalış sürelerinin bor kullanarak uzatılmasıyla ilgili çalışmalardan bahseden Işık, "İnsansız Hava Araçlarıyla ilgili çalışılan konulardan biri havada kalış sürelerini uzatmak. İkincisi, sessiz ve çevreci motorlar kullanmak. Biz bor ve hidrojen bazlı yakıtları üzerinde çalışıyoruz. O projede ciddi olgunluk seviyesine gelindi. Bu sayede havada daha fazla kalacak. Türkiye'de iyi bir batarya teknolojisi yönelik birikim oluştu. Şu anda İHA üreten birkaç firma var. Türkiye bu alanda dışa bağımlı değil. Göktürk-2 uydusuyla iki buçuk günde bir Kandil'in üzerinden geçiyoruz. Eğer bunu siz üretmezseniz görüntünün üreten ülkeye gitme riski var. Yerli oranımız yüzde 24'tü yüzde 60'a geldik. Yüzde 80'leri geçmemiz gerekiyor. Son dönemlerde teröre mücadeledeki başarının temel unsurundan biri yerli teknoloji kullanmak" ifadelerini kullandı.
" 'BOZOK' FÜZELERİ GELİŞTİRDİK"
Işık, terörle mücadelede etkin rol oynadığı düşünülen yerli füze ve bombalara ilişkin, "Küçük 'Bozok' füzeleri geliştirdik. İHA'lardan atılabilecek. Düşman unsur tespit edildiği zaman ANKA'nın üzerindeki 'Bozok' füzesi kumanda merkezinden bastığınız zaman hedefi vuracaksınız. Türkiye bunları kendi milli imkanlarıyla yapıyor. Güdümlü mühimmatla hedefi yüzde 99,9 oranla vuruyoruz" dedi.
"TÜBİTAK'DAKİ ASKERİ PROJELERDE ÇALIŞAN KİLİT PERSONELİ DİNLEMİŞ PARALELCİLER"
Bakan Işık, açıklamalarına şöyle devam etti:"TÜBİTAK benim sorumluluğumda bir kuruluş. TÜBİTAK'daki askeri projelerde çalışan kilit personeli dinlemiş paralelciler. Hem de örgüt görüntüsüyle. Niye? Biz daha önce bu silahları kendimiz yapmıyorduk, dışarıdan alıyorduk. TÜRKSAT 6A projesi şu anda programa uygun yürüyor. Proje yeni başladı. 2019'un sonunda bitecek. 2020'nin başında kullanmaya başlanacak. Şimdi yeni bir çalışma yapıyoruz. O da Göktürk-2 uydusunun çok daha metre altı çözünürlükte yeni bir uydu yapmayı çalışıyoruz."
VOLKSWAGEN SKANDALI
Volkswagen olayıyla alınan kararın üç boyutu olduğunu dile getiren Işık, bunların çevre kirliliği boyutu ve emisyon üzerinden alınan vergi kaybı olduğunu söyledi. Türkiye'ye bu olayın yansımalarını değerlendiren Işık, Türkiye'de emisyon üzerinden vergilendirme yapılmadığı için vergi anlamında bir kaybın olmadığını ancak konu üzerinde çalışan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın emisyon salınımının gerçek değerlerden farklı çıktığını tespit etmesi halinde hukuki yollara başvurulacağını açıkladı.
YERLİ AKILLI TELEFON
Yerli akıllı telefon firmalarını desteklediklerini kaydeden Bakan Işık, bu konuda bir marka oluşturmak istediklerini ve TÜBİTAK olarak yerli akıllı telefon bileşenlerinin üretilmesi için destek mekanizmaları kurguladıklarını kaydetti.
"MHP'NİN GELENEĞİNDE OLMAYAN BİR TAVIR SERGİLEDİ SAYIN BAHÇELİ"
"Hedefimiz tek başına iktidar olmak" diyen Işık, "Ama bizim bunu istememiz kadar seçmenin sandıkta bu iradesini ortaya koyması önemli. 7 Haziran öncesine göre daha olumlu bir hava var. 7 Haziran sonrası ortaya çıkan tabloyu doğru okumayan siyasilere yönelik ciddi bir öfke var. Sayın Bahçeli'ye yönelik ciddi bir öfke var. MHP'nin geleneğinde olmayan bir tavır sergiledi Sayın Bahçeli. MHP'ye oy veren seçmende bu noktada bir tepki var. Bunun biz sandığa yansıyacağını düşünüyoruz. Partimiz kurulduğundan itibaren üzerinde en çok durduğumuz kavram milli irade kavramı. Millet ne derse doğrudur. AK Parti'ye oy vermiş her yüz seçmenden 18'i AK Parti'yi tercih etmedi. Burada hatayı kendimizde aramak durumundayız. Seçmenin mesajının alındığına yönelik bazı adımları attık" diye konuştu.
"CHP'Yİ DÖNÜŞTÜREN AK PARTİ'DİR"
CHP'nin AK Parti'yi seçim beyannamesindeki emeklilere yönelik maaş ücretleri konusunda "kopyacı" olarak nitelendirmesiyle ilgili olarak Işık, "AK Parti CHP'yi taklit etti falan çok inandırıcı değil. CHP düne kadar toplumun meselelerine kayıtsız, laiklik gibi belli birkaç konunun dışına çıkmayan, yaşam tarzının ötesine geçmeyen söylemleri olan partiydi. Ama CHP'yi dönüştüren AK Parti'dir. CHP bugün toplumsal sorunlara duyarlı bir parti olduğu görüntüsü veriyorsa ki ben daha samimiyetleri konusunda şüpheliyim bu AK Parti'nin başarısıdır. Biz bundan dolayı memnunuz. Sadece CHP'yi dönüştürmedi, MHP'yi de bu noktada dönüştürdü. Her parti asgari ücret açıkladı. Aslında bu AK Parti'nin siyasetteki dönüşümünün bir sonucudur. Topluma dokunan toplumun bütün kesimleriyle bire bir ilgilenme noktasında partilere mobilize eden AK Parti'dir. Eğer AK Parti'nin toplumun tüm meselelerine dokunan siyaset tarzı olmasaydı CHP daha çok kendi evreninde dolaşırdı. AK Parti seçimlerden sonra yaptığı işi seçimlerden önceye koydu" ifadelerini kullandı.
"AK PARTİ'NİN SEÇİM BEYANNAMESİNİN MALİYETİ 19 MİLYAR TÜRK LİRASI"
AK Parti'nin seçim beyannamesinin titizlikle hazırlandığını aktaran Işık, "Diğer partilerin beyannamelerindeki rakamlar çok afaki. AK Parti'nin seçim beyannamesinin maliyeti belli; 19 milyar Türk Lirası. Bu 19 milyar TL, özellikle Türkiye'deki finansal dengeleri bozmayacak şekilde hesaplandı. Neden beyannamenin açıklanması 4 Ekim'e bırakıldı; bütün her şey inceden inceye hesaplandı. Çok kılı kırk yaran bir titizlikle bu çalışma yapıldı ve ondan sonra bu rakamlar ortaya koyuldu. Bugün için elde olan imkanlar bu. Vatandaşımız şu noktada emin; 'Evet AK Parti bunu verir ve bunu yaparken de ülke ekonomisini zora sokan bir adım atmaz.' Bilgi temelli ekonomiye geçersek; inanın bu rakamlar çok yüksek rakamlar değil" değerlendirmelerinde bulundu.
"AK PARTİ'YE DAHA ÖNCE OY VEREN SEÇMEN TEKRAR PARTİSİNE OY VERİRSE, TEK BAŞINA İKTİDARDA BİR SORUN YOK"
Bakan Işık, 7 Haziran'dan sonra seçmen davranışlarının ne ölçüde değişebileceğiyle ilgili bir soruya, "Seçmen davranışında, 4-5 ay öncesine göre AK Pari'ye daha önce oy veren seçmenin tekrar partisine oy vermesi en tabi beklentidir. Zaten AK Parti'ye daha önce oy veren seçmen tekrar partisine oy verirse, tek başına iktidarda bir sorun yok. Bu, seçmen davranışında çok büyük bir değişim olarak algılanmaz. Bunun dışında hiç AK Parti'ye oy vermeyen seçmenin bu 4-5 aylık süreçte AK Parti'ye oy vermesi gerçekten zor olabilir. Biz milli iradeye her zaman inandık. Millet iradesini ortaya koydu.
Bu iradenin iki açıdan gereğini yapmak gerekiyordu. Bir; koalisyonu sonuna kadar zorlamak. Zorladık mı, zorladık. Oldu mu, olmadı. İki; seçmenin sandıkta verdiği mesajı doğru okumak ve gereğini yapmak. Biz doğru okuduk ve gereğini yaptık. Seçmenimiz, bu noktada 'AK Parti'ye ben bir mesaj verdim, AK Parti bu mesajımı aldı, ben gönül rahatlığıyla partime dönebilirim' der diye düşünüyoruz. Şuanda bunu sahada görüyoruz" diye cevap verdi.