Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bloomberg HT televizyonunda canlı yayına katıldı. Bakan Şimşek, seçim taahhütlerinin etkisinin 19.3 milyar lira olduğunu söyledi. Muhalefetin vaatlerini nasıl finanse edeceğini açıklamadıklarını belirterek, "Eğer muhalefet partileri, seçim vaatlerini nasıl finanse edeceğini söyleselerdi, onlara saygı duyardım" dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep'ten milletvekili adayı olmasıyla ilgili değerlendirmelerle başladığı konuşmasında Gaziantep'in Türk ekonomisine katkısına değindi. Şimşek, metropollerin ekonomi için çok önemli olduğunu belirtti. Şimşek, şunları söyledi; "Haziran öncesi şunu söyledim, eğer mali istikrar korunmazsa Türkiye'nin ikiz açığa girmeden yönetilmesi çok zor. Bütçede ciddi bir disiplin yakalamışız, bütçeyi bozmamamız lazım, benim duruşumda bu konuda bir değişiklik yok. Bütün olumsuz koşullara rağmen, beni de şaşırtacak şekilde bütçe performansımız öngörümüzden daha iyi. Maliye Bakanlığı'nın attığı adımların bunda katkısı oldu. Örneğin yazar Kasa-POS reformuyla 11 milyar lira matrah elde ettik. Bu sene büyüme beklenti altında olmasına rağmen, ilk 8 ayda cüz'i de olsa bir fazlası var. Bütçemiz, ekonomideki aşağı yönlü risklere dayanıklı".
"EN KAPSAMLI VAATLER GENÇLERE YÖNELİK"
AK Parti'nin en kapsamlı vaatleri gençlere yönelik olduğunu vurgulayan Maliye Bakanı Şimşek; "İş kurma konusunda gençlere vereceğimiz 50 bin lira destek uluslararası örneklerine göre yapılan bir hesaplamadır. Herhangi bir firma 29 yaşına kadar olan bir vatandaşımızı işe alırsa 1 yıl maaşını AK Parti ödeyecek. Kılı 40 yararak çalıştık ve bu rakamları belirledik. Bu adımlarla istihdamı teşvik edeceğiz, işverenin yükünü üstleneceğiz. Seçim vaatlerinde yer alan ve gelir-büyüme-yatırım-istihdam-bilgi toplumuna dönüşme eksenlerinde atılan adımlar popülist adımlar değil için doldurulmuş adımlardır. Gençlerimizin umudunu, iş imkanlarını artıracak adımlardır. Çiftçimizin girdi maliyetlerini azaltacak önlemler alınacak. Çiftçiye gübre desteği 1 milyar lira, yem desteği 1,5 milyar liraya mal olacak. 1 Kasım'a yönelik olarak yeni beyannamedeki vaatlerimizin GSYİH'ye net etkisi 19,3 milyar lira. 19,3 milyar lira bu seneki milli gelirin yaklaşık yüzde 1'i. Örneğin bu 19,3 milyar dolar içinde yer alan 10,7 milyar emekliye vaatlerimizin ek maliyeti" ifadelerini kullandı.
"MUHALEFET KAYNAK AÇIKLASAYDI SAYGI DUYARDIM"
Muhalefetin tüm vaatlerini incelediklerini belirten Şimşek, "Kamu maliyesinde inanılmaz bir iyileştirme sağladık. Bu iyileştirmenin bir kısmını yatırımı, istihdamı, üretimi teşviğe ayırdık, bir kısmını da emeklimize ayırdık. Biz asgari ücreti daha önce yüzde 30 ve yüzde 20 üzerinde artırdık, emekli maaşlarını seyyanen defalarca artırdık, başkasından kopya çekmiyoruz. Muhalefet vaatlerini nasıl finanse edeceğini açıklasaydı saygı duyardım. 150 milyar, 180 milyar bol keseden söyler ve kaynağını ortaya koymazsanız ben bunu eleştiririm. Muhalefetin tüm vaatlerini inceledik rakam rakam çıkardık, 150 ile 180 milyar lira arasında bir rakam çıkıyor. Asgari ücrette bir iyileştirme planladık. Şu anda erken aşamadayız. İlk defa sektörel olarak asgari ücret boyutunu detaylı şekilde değerlendireceğiz. Popülizmde dozun yönetilebilir düzeyde olması gerekiyor. Etkilerini araştıracağız, ilave tedbirler almak gerekiyorsa alacağız, gözümüzü kapalı değil. Tabii ki olumlu olumsuz yansımaları olacak. Biz AK Parti olarak vaatlerimizin yansımalarının yönetilebilir olduğuna ve Türkiye'nin makroekonomik dengelerini tehdit etmediğine inanıyoruz" dedi.
"VAATLERİN BÜTÇE AÇIĞINA YANSIMALARI"
17 Ekim tarihinde bütçeyi TBMM'ye sunacaklarını söyleyen Maliye Bakanı, . Bütçe açığı artmayacak. Kesinleşen kalemler dışında deflatör çerçevesinde harcamaları artıracağız. Vaatler bütçe açığına yüzde yarım bile yansımayacak. Vergi artışı öngörmüyoruz. Ancak bazı maktu vergiler var. Bunların değerini korumak için artış olacak, her sene geleneksel olarak enflasyon oranı olarak artar zaten. Bunun dışında bir artış öngörmüyoruz. Siyasi belirsizlik ortadan kalkınca maliye daha da güçlenecektir. Başbakanın bahsettiği 4 tane kamu maliyesi reformunun AK Parti'nin iktidarında ilk aylarda gerçekleştirilebileceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE SINIF ATLADI"
Türkiye'de siyasi belirsizlik ve öngörülebilirliği azalması en önemli risk faktördür. Türkiye'nin bugün karşı karşıya olduğu en önemli tehdit siyasi istikrarsızlıktır. Siyasi istikrar olmadan reform yapamazsınız ve şoklara karşı ekonomiyi güçlendiremezsiniz. Reformlar olmadan ülkeyi büyüme patikasına yeniden oturtamazsınız. Reform orta ve uzun vadede etkisini gösterir ancak kısa vadede reform beklentileri iyileştirerek kısa vadede algıyı düzeltiyor. Beyannamede beni en çok heyecanladıran kısım reformlar. Mali disiplin durumu idare etmek açısından çok önemli. Mali disiplini koruyarak makro finansal istikrarı korursunuz. Ancak ideal olan reformdur, Türkiye'yi ileri taşımanın yolu çok boyutlu reformdan geçiyor. Reel ekonominin dönüşüm anlamında reforma ihtiyacı var; demokratikleşme, adalet, eğitim, şeffaflaşma, kamu maliyesi, kamu yönetimi, nitelikli insan, Ar-Ge ve pek çok alanda reforma ihtiyaç var. AK Parti'nin ilk döneminde birinci nesil reformlar yaptık, bununla Türkiye'nin kişi başına milli gelirini üç kata yakın artırdık, satın alma gücünü en az iki kat artırdık. Yani Türkiye sınıf atladı, birinci nesil reformlarla orta alt gelir grubundan orta üst sınıfa atladı. Vaatlerde bahsettiğimiz ikinci nesil reformlardır" dedi.
"GEZİ'NİN BAŞLANGICINDAKİ SAİKLERE SAYGIM VAR"
3 sebepten dolayı Türkiye son birkaç yıldır sıkıntılı bir dönem geçirdiğini açıklayan Mehmet Şimşek, "Bir, Suriye. Pozitif enerjimizin bir kısmı oraya kaymıyor mu? Etrafımızda kaos, savaş, şiddet var. Ortadoğu'da, Afrika'da çok ciddi sorunlar var, bunlar bize yansıyor. İki, 2013 Mayısından bu yana önemli iç sorunlarla da karşı karşıya kaldık.Yani bir Gezi provokasyonu vardı. Evet Gezi'nin başlangıcındaki saiklere saygım var. Bizim orada masum, hak özgürlük ifade etmek isteyenlere, herhangi bir proje konsunda ifade özgürlüğünü kullanmak isteyenlere karşı çok farklı yaklaşmamız lazımdı. Ama sonradan şiddete, provokasyona dönüştü. Bunun da yarattığı bir algı var. Üç, 17-25 Aralık tamamen siyasi saiklerle yapılmış bir operasyon. Evet bizim daha şeffaflaşmamız lazım, yolsuzluklarla mücadele etmemiz lazım, ama orada saik o değildi.
Biz de dışarıya gidiyoruz, görüyoruz, Türkiye'ye dair algının en çok bozulduğu alan hukuk devleti, şeffaflık alanlarında. Bu bir risk primini yansıtıyor, CDSler bunu yansıtıyor. Bu 17-25 Aralık'ta siyasi motiflerle yapılan operasyona ve bunun yaptığı tahribata dayanıyor. Dışarıda bu konuda çok ciddi bir propaganda ve bunun yaptığı bir tahribat var. Dünyanın hiçbir yerinde paralel yapılanmaya izin verilmez ve bununla mücadele hukuk içinde yapılır." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'YE YİNE SINIF ATLATMAK İÇİN YETKİ İSTİYORUZ"
Şimşek son olara şunları söyledi; "Koalisyon hükümetine gerek kalırsa ancak reform yapmak yoluyla o koalisyon yürütülebilir. 90'larda koalisyonlar çözüm üretemedi, uzun süreli olamadı, sıkıntılı konulara el atamadı. O yüzden bir milletimize diyoruz ki bize tek başına yetki verin, biz ülkemize bir kere sınıf atlatmışız, bir kere daha atlatmak için, üst gelir grubuna taşımak için yetki istiyoruz. AK Parti'yi ilk başta iktidara taşıyan da bu reformcu kişiliği idi. Şu an itibariyle güçlü bir vizyonumuz var, vaatlerimiz projelerimizle tek başına iktidara geleceğimize inanıyoruz. Batıda başarı olan ve olmayan koalisyonlar var. Ancak batıda, yanlış anlamayın siyasi kültür farklılığı, var. Uzlaşma kültürü var. Avrupa'da azınlık hükümetleri bile reform yapabiliyor çünkü muhalafet ve iktidar memleket meselelerinde bir araya gelebiliyor. Türkiye'nin kamu maliyesindeki başarıları dünyada örnek olarak gösteriliyor.