SOCAR Türkiye Üst Yöneticisi Kenan Yavuz, Türkiye'ye yabancı yatırımcı gelmesini engelleyecek bir durum görmediğini belirterek, "Türkiye'deki iç tartışmalar gereğinden fazla Türkiye'deki risk algısını yükseltiyor. Yükselen terör olayları ile de bir yerde Türkiye'nin enerji merkezi olma iddiası engellenmek isteniyor" dedi.
Yavuz, Türkiye'nin başkanlığında gerçekleştirilen G20 toplantısı için etkin bir çalışma yürütüldüğünü ve şimdiye kadar gündeme gelmemiş bir çok faaliyetin G20'de değerlendirildiğini dile getirdi.
Yavuz, KOBİ'lere yönelik faaliyetler, altyapı finansmanı ve kadınların daha çok iş gücüne katılmasıyla ilgili konu başlıklarının toplantılarda gündeme getirildiğini ifade etti. B20 toplantısı kapsamında bugün yapacağı konuşmada da enerjinin barışçıl hedefler için kullanılması gerektiğine dikkati çekeceğini anlatan Yavuz, şöyle konuştu:
"Burada da dünyanın ülkeler, bölgeler, kıtalar arasında barışı destekleyen projelere odaklanması lazım, ihtiyacımız olan şey bu. Lojistik yatırımlar, altyapı yatırımları, refahın dünyada daha adil bir şekilde yayılması için ön şart. Türkiye'nin enerji merkezi olma hedefi, bunun için yaptığı açılımlar dünya barışı açısından son derece önemli. Türkiye ve Azerbaycan ise bölge barışını gösterecek şekilde çok büyük bir liderlik ortaya koyuyorlar."
Yenilenebilir enerji hedeflerinde istenilen sonuçlara ulaşılamadığını vurgulayan Yavuz, insanların petrol, doğalgaz ve kömüre olan bağımlılıklarının ve nükleer enerji ihtiyacının devam edeceğini söyledi. "Fosil yakıtlara bağımlılık dünyada şu an yüzde 55, bu oran artmaya devam ediyor. Dolayısıyla enerjiyle ilgili oluşan hayal kırıklığının da giderilmesi için çalışmalar yapılması gerekiyor" diyen Yavuz, Türkiye'nin de bu alanlarda daha etkin olması, kömürün iyi değerlendirmesi ve nükleer enerjinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
"Önemli olan üretimdir"
B20 gibi geniş kapsamlı toplantıların değerlendirilmesi gereken büyük fırsatlar oluşturduğunu dile getiren Yavuz, bu tür toplantılarda yatırımların önündeki engellerin kaldırılıp, kolaylaştırıcı süreçleri hızlandıracak çözümler sunulması gerektiğini ifade etti. Yavuz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye'ye yabancı yatırımcı gelmesini engelleyecek bir etmen görmüyorum fakat Türkiye'deki iç tartışmalar gereğinden fazla Türkiye'deki risk algısını yükseltiyor. Yükselen terör olayları ile de bir yerde Türkiye'nin enerji merkezi olma iddiası engellenmek isteniyor. Böyle bakıldığında Türkiye'de bizim her şeyden önce ülkemizin geleceği adına risk algısını yükseltecek tartışmalardan uzak durmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Öte yandan, petrolün varil başı fiyatındaki ve kurdaki dalgalanmalar üreten ekonomileri etkilemez. Önemli olan üretimdir, petrol fiyatları iner ya da çıkar. Petrol fiyatları yüksekken Türkiye'nin büyüme oranı daha yüksekti. Petrolün parasını kazanır ödersiniz, bugün düşük petrol fiyatları Türkiye'nin cari açığına olumlu katkıda bulunuyor ama diğer yandan da ihracat pazarlarımızı vuruyor. Üreten bir ekonomi olduğunuz taktirde petrol veya doğalgaz fiyatının inmesi çıkması, kur, Amerika veya Avrupa merkez bankalarının aldığı kararlar sizi çok ilgilendirmez, yeter ki cari açığınızı finansal önlemlerle değil tükettiğinizi kendiniz üreterek çözün."
"Biz olumsuz etkilenmedik"
Liranın dolar karşısında aşırı değer kaybetmesinin spekülatif atmosferden kaynaklandığını vurgulayan Yavuz, bu durumun petrol fiyatlarının olumlu etkisini belirli ölçüde ortadan kaldırdığını söyledi. "Mevcut iç tartışmalar ortadan kalktığında, Merkez Bankası'nın herhangi bir faiz arttırımına gerek kalmaksızın doların 2,80'lerin altına dönmesi gerektiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulunan Yavuz, SOCAR Türkiye olarak bu tür olaylardan olumsuz etkilenmediklerini aktardı.
Goldman Sachs'la gerçekleştirdikleri anlaşma sonucu Türkiye'ye 1,3 milyar dolar nakit girişi sağlandığını hatırlatan Yavuz, "Bizim projelerimizi yatırımlarımızı olumsuz etkileyen hiçbir etmen yok. Bu insanlara şaşırtıcı gelebilir. Herkeste garip bir şekilde atmosfer oluştu, sanki her şey kötü gidiyormuş gibi. Bu doğru değil, Goldman Sachs'la yaptığımız bu iş birliği durumun böyle olmadığının en büyük göstergelerinden birisi" diye konuştu.
"STAR Rafineri'sinin yüzde 29'u tamamlandı"
Yatırımlara ilişkin de bilgi veren Yavuz, STAR Rafinerisi'ne şu ana kadar 2 milyar dolar harcama yaptıklarını ve yüzde 29'luk bitirme oranına ulaştıklarını anlattı. Yavuz, rafinerinin açıklandığı şekilde 2018'de faaliyete geçeceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"Rafineride biz ithalata rakip geliyoruz, üreteceğimiz bütün ürünler şu anda yüzde 100 ithal ürünler. 10 milyon ton kapasitemizin tamamı Türkiye'nin ithalatını azaltacak, bu tam bir yerlileştirme projesi, ithal ikamesi projesi. Türkiye'ye döviz tasarrufu sağlayacak, teknoloji getirecek ve Petkim'in bugün ithal ettiği ürünleri de yerlileştirecek. Ana sanayi olmadan KOBİL'leri destekleyemezsiniz. Ülkede genişleyemezsiniz, ara malı üretimini Türkiye'de konuşlandırmamız lazım. Rafineri, petrokimya, demir ve çelik üretimimizi arttırmamız ve Türkiye'nin ithalata bağımlığını azaltmamız lazım. Bu yapı aynı zamanda iş gücünü, yan sanayiyi ve beyin göçünü tersine çevirmeyi destekler."