Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı Cemil Ertem, Ersoy Dede'nin modaretörlüğünü yaptığı 24 TV'de canlı yayına katılarak dolarda yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi. Cemil Ertem, ' Dolar şu anda en tehlikeli para birimi. Dolar ile servet kazanmak isteyenlerin eli yanar.' şeklinde konuştu.
İşte Cemil Ertem'in konuya ilişkin yaptığı değerlendirmeden önce çıkan açıklamalar...
DOLAR İLE SERVET KAZANMAK İSTEYENLERİN ELİ YANAR
Ben iktisatçı olarak şunu söylüyorum. Dolar şu anda en tehlikeli para birimidir. Yatırım saikiyle ele alınacak para değildir. Özellikle Türkiye piyasasında dolar ile spekülasyon yapmak, dolar ile para kazanmak bu arbitrajdan yaralanarak servet kazanmak isteyenlerin eli yanar. Bu seviyeler tehlikeli seviyelerdir. Hem Türkiye hem küresel anlamda bunu konuşuyorum. Dolar şu anda karşılığı olmayan bir para. ABD'nin bu şekilde yüksek dolarla devam etme imkanı yoktur. ABD'nin üçüz açığı var. Dış ticaret açığı, yatırım açığı ve bütçe açığı var. Bu açıkları ABD'nin bu dolar seviyesinden kapatmasının imkanı yoktur. ABD eskisi gibi silah gücüne dayanarak, oraya bura asker gönderip işgal ederek dolar arzını kontrol edemez. Onun için dolara oynayıp güvenenler orta ve uzun vadede çok yanılıyorlar ve elleri çok yanar.
DOLAR NEDEN YÜKSELİYOR?
Paralel medyanın dolardaki yükselişin arkasında iç politik tartışma olduğu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası'na yaptığı eleştirilerin neden olduğu yönündeki algı operasyona cevap veren Cemi Ertem; ' Kimse hayal kurmasın. 2001 yılında değiliz. O dönemdeki politik tartışmaya asla benzetilemez, hiç alakası yok. Burada 2 noktaya bakmaz lazım Eoro - Dolar paritesi ve burada bir paradigma değişiyor. Euro doğduğu seviyeye doğru hareket ediyor. Dolar hızla yükseliyor. Dolar talebi yukarı doğru çıkmaya başladı burada özellikle gelişmekte olan bütün ülkelerin para birimleri değer kaybetmeye başladı.
İkinci vurgulamamız gereken nokta Türkiye'de ve dünyada gelişmek olan ülkelerde 1994 yılında Meksika'da başlayan borç krizi beklentisi de oldu tabi. Biz bunun olmayacağını söyleyelim. Özellikle gelişmekte olan ve içinde Türkiye'nin de içinde olduğu ülkelerin borçluluk, işsizlik, ekonomik verilerin sonucuna göre 1994 yılındaki gibi böyle bir krizin olmayacağını söyleyelim.
Kaynak. Star