Siyasi istikrarı sandıkta bozamayan çevreler, dolar üzerinden kaos planını devreye soktu. Londra'daki bankalar 8 milyar dolarla, kuru yükseltiyor.
Siyasi istikrarı sandıkta bozamayan çevreler dolar üzerinden kaos planını devreye soktu. Her seçim öncesinde olduğu gibi kriz algısı yaratmak isteyen çevreler adeta dört koldan saldırıya geçti. Doların küresel piyasalardaki yükselişini görmezden gelip içeride 'Ekonomi yönetimine siyasi baskı var' diye yaygara koparmaya başlayanlar dövizden nemalanıyor.
Londra'daki bankalar ve yerli işbirlikçileri 8 milyar dolarla piyasada oynuyor. Kurda günlük yüzde 3'lük parayı cebe indiriyor. Bu operasyonla dolar tarihi zirveye ulaşarak 2.60 TL'ye çıkarıldı. Dolar, TL karşısında 14 Ocak'tan bu yana yüzde 14.5 değer kazandı. Yılbaşından bugüne dolar endeksi yaklaşık yüzde 6 arttı. TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı ise yüzde 9.5'i aştı.
Spekülatif alımlarla doları yükselten çevrelerin TL'ye karşı açık saldırıya geçtiği dönemde Merkez Bankası'nın hiç ses çıkarmaması ise dikkat çekiyor. Merkez Bankası'nın doları frenlemek için ilk ve en basit aracı, piyasaya sağladığı likiditeyi kısıp gecelik repo oranlarını yukarı çekerek, spekülatif TL talebinin önünü kesmek. Bu operasyon doları yukarı çekmek için ihtiyacı olmadığı halde döviz alanların maliyetini artırarak yükselişi kısmen frenleyebilir.
Dövizdeki talebin reel sektör kaynaklı olmadığının en açık göstergesi Merkez Bankası'nın döviz satım ihalelerine gelen talebin düşük olması. Döviz ihalelerinde maksimum 60 milyon dolar satan Merkez doğrudan döviz satımı silahını da kullanmıyor. Banka sessizliğiyle 28 ocak 2014'teki gibi rekor faiz artırımına adeta kılıf hazırlıyor.
Dolardaki yükselişi pompalamaya çalışan kesimin asıl amacı haziran seçimlerinde sandığı etkilemek. İstikrarı sandıkta bozamayan çevreler, medya gücünü de kullanarak sürekli "Dolar durdurulamıyor" haberleriyle algı operasyonu yapmaya çalışıyor.
Çünkü kur artışıyla şu ana kadar reel sektöre çıkan 60 milyarlık fatura daha da kabaracak. Bunun devam etmesi işsizliği artırıp büyümeyi frenleyecek. Düşmesi beklenen enflasyon da yeniden yükselişe geçecek.
Kaynak: AHaber