Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "D-8 5. Gıda Güvenliği Tarım Bakanları Toplantısı"nda konuştu. İnsanoğlunun en temel ihtiyaçlarının gıda ve beslenme olduğunu belirten Eker, gıdaya erişim ve gıda dağıtımında yaşanan sorunlardan dolayı bu ihtiyacın karşılanmasının zorlaştığını, ayrıca stratejik önem kazandığını kaydetti.
Eker, dünya nüfusunun artmasının, kırsal alandan kentsel alanlara doğru nüfus hareketlerinin, toprak ve su gibi doğal kaynakların sınırlı olmasının, küresel ısınma ve ülkeler arası göç gibi faktörlerin bu konuda karşılaştıkları temel zorluklardan sadece bazıları olduğunu dile getirdi. Uluslararası kuruluşlar tarafından yayınlanan raporlara göre 7,2 milyar civarındaki dünya nüfusunun 2050 yılında 9,3 milyara ulaşmasının beklendiğini vurgulayan Eker, şunları söyledi:
"Gıdaya bağlı önemli sorunlar oluşmaması için aynı dönemde tarımsal üretimde yüzde 70 civarında bir artış sağlanması gerektiği hesaplanmaktadır. Bu üretim artışının ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Son dönemde uluslararası kuruluşlarca açıklanan fiyatlar incelendiğinde ciddi bir krizin olmadığı görülmekle birlikte dünyadaki daha önce yaşadığımız tarım ve gıda güvenliği konusundaki krizler ve ekonomik problemler meseleyi dikkatle izlememiz gerektiğini ortaya koymaktadır."
Eker, tarımsal ürünlerin, sanayi ürünleri gibi çok kısa sürede istenilen düzeyde üretilemediğine dikkati çekti. Tarımsal üretim sürecinin belli bir zaman aldığını ve iklim, toprak, su gibi hükmedilmesi kolay olmayan girdilere bağlı olduğunu anımsatan Eker, "Eğitimli iş gücü de önemli bir girdidir. Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi, ulusal ve küresel anlamda iyi bir planlamayı gerektirmektedir. Yeterli gıda üretiminin gerçekleştirilmesi tek başına gıda güvenliğinin sağlanması için yeterli değildir. Gıdanın kolay erişilebilir olması da önemlidir" diye konuştu.
Eker, ülkelerde genel güvenlik ve refahın sağlanmasında en önemli unsurun gıda güvenliği olduğuna işaret ederek, "Eğer gıda güvenliği sorunu varsa bu sorun tüm ülkelerin sorunudur. Çözüm önerileri oluşturmak için D-8 ülkeleri olarak birlikte hareket etmemiz gerekmektedir" çağrısında bulundu.
Eker, uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan hesaplamalara göre tarım sektörüne küresel ölçekte yıllık 83 milyar dolar ilave yatırım yapılması gerektiğini belirtti.
"GIDA ALANINDAKİ İSRAFLA MÜCADELE EDİLMELİ"
Eker, özellikle gıda güvenliğinin ülkelerin öncelikleri arasında yer alması ve gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla sürdürülebilir gıda sistemlerinin tesisinin planlanması ve hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından önemli gördüğü noktaların altını çizen Eker, şunları ifade etti:
"Küçük çiftçilere, kadın ve genç nüfusun tarım sektöründe istihdam edilmesine önem verilmeli. Özellikle verimlilik ve üretim artışı açısından Ar-Ge ile tarımsal altyapının geliştirilmesi de çok önemli. Keza piyasaların takibi ve şeffaflık son derece önemli. Gıda israfı ve kayıplarının en aza indirilmesi de hepimiz için önemli bir konudur. Çünkü dünyada yılda 1 milyar 300 milyon ton gıda israf ediliyor. Bu gıdayla halen açlık çeken 1 milyar insanın karnının doyması pekala mümkündür. Gıda üretimi kadar, belki ondan daha önemli olan gıda alanındaki israfla mücadeledir."
Eker, gıda güvenliğinin sağlanmasında asıl sorunun gıdaya erişimde ve dağıtımda yaşanan sıkıntılardan kaynaklandığını dile getirdi. Genel güvenlik ve refahın sağlanmasında temel unsur sayılan gıda güvenliğinin bütün yeryüzünün ortak sorunu olduğunu söyleyen Eker, bu konuda çözüm önerileri için D-8 ülkelerinin birlikte hareket etmesi gerektiğini aktardı.