Kimya sektörünün önemli isimlerinden Polisan Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis, Sabah Gazetesi Yazarı Şelale Kadak'ın A Haber'de yayınlanan İş'te Hayat programına katıldı. Bitlis, Kağıthane'de başlayan ve Dilovası'nda gelişen Polisan'ın öyküsünü, kurduğu çiftliği ve yeni yatırımlarını anlattı...
En son Yunanistan'da bir fabrika satın aldınız ve hakikaten de krizi fırsata çevirdiniz, çünkü çok ucuza aldığınızı öğrendim...
Arkadaşlarımız Yunanistan'da Coca- Cola gibi içecek şirketlerinin kullandığı pet şişelerin hammaddesini üreten bir fabrikanın satılık olduğunu öğrenmiş. yor. İspanyollar tarafından kurulan bu fabrikada hem Yunanistan'ın hem de Balkanlar'ın ihtiyacı karşılanıyormuş. Ancak İspanya ve Yunanistan'daki ekonomik kriz yüzünden fabrikayı çok düşük bir fiyata satışa çıkarmışlar. Biz de görüştük ve 8.6 milyon euro düzeyindeki borçlarını üstlenip satın aldık. Fabrika vaktiyle yaklaşık 52 milyon euroya kurulmuş.
Üstelik satın alır almaz da Coca- Cola gibi müşteriler de hazırmış, öyle mi?
Evet, görüşmelerimiz sürüyor. Zannediyorum bu ay üretim de başlayacak ve üretilen malın yüzde 90'ından fazlasının satılacağı bir pazarı var.
Polisan boya sektörünün önemli markalarından biri ama grup olarak bir çok sektörde birden faaliyet gösteriyorsunuz. Örneğin Dilovası'nda sahibi olduğunuz liman var. Ne oldu kapasitesi?
Aşağı yukarı 10-12 geminin yanaşabildiği liman 350 bin metreküp tank, kuru yük kapasitesi ve antrepol alanına sahip. Aslında bizim işimizin büyük bir kısmı hizmet sektörü. Boya, ancak işimizin yüzde 20-30'unu kapsıyor. Bizim limandan yaptığımız hammadde sevkiyatı belki Türkiye'deki bin tane fabrikanın ihtiyacını karşılıyordur.
Polisan'ın cirosu bu yıl ne olacak?
Herhalde holding olarak 600 milyon lirayı geçmek üzeredir. Bu yılı grup yüzde 15 civarı büyüyerek kapatacak.
DİLOVASI'NIN HAVASI TEMİZ
Dilovası'nın Türkiye'nin en temiz yeri olduğunu söylüyorsunuz. Bir dönem buradaki sanayi tesislerinin atıkları yüzünden insanların kanser olduğu çok yazılıp çizildi...
Buradaki hava, toprak ve suyun temizliği 24 saat ölçümleniyor. Fabrikaların arıtma tesisleri var ve ne zaman bir şikâyet olsa gelip bakıp bakıyorlar. Şimdiye kadar birşey bulamadılar. Tüm bunlar bazı gecekonducuların yaygarasından kaynaklanıyor. Şu anda Dilovası'nın havası İstanbul'un havasından çok daha temiz. Ben 40 küsür yıldır orada yaşıyorum. Yaşımda 86'ya geldi ve sağlıklıyım.
Dilovası'nın bir bölümünü cennete çevirdiniz. Ağaçların kesilmesini engellediniz, var olanları korudunuz. Biraz anlatır mısınız?
Burada bir gecede 40-50 tane güzelim çınar ağacı kesilince ben Dilovası'nı sahiplendim. Ağaçlar kesilmesin diye tapulu bir kaç arazi satın aldım. Çevredeki ağaçların kesildiğini de idarecilere bildirdik. O zaman 5 bin 500 dönümlük bir araziyi korumak üzere bana vermek istediler. O kadarını koruyamayacağımı söyledim. Sonra Orman Dairesi ile işbirliği yaptık ve koruduk.
İyi niyetli ortaklığa her zaman açığız ama...
Özellikle boya sektöründe yabancılar ağırlıkta. Siz kimseye satmak istemediniz. Bu durum değişmeyecek mi?
Çok talep oldu, fakat artık bugün Polisan Türkiye'de son derece önemli bir marka. İlk kurulduğumuz yıllarda tutkal, hammadde yapıyorduk. Ama halka dönük bir malzeme yapmazsak, marka olmazsak bunların hiçbir kıymeti olmayacağını düşündüm. Boya hem halka dönük hem de renkli bir malzeme. Bu nedenle boya sektörüne girdik. Şimdi yabancı bir çok firma geliyor, tamam diyorum stratejik bir ortaklık yapabiliriz, el ele veririz, beraberce dünyanın başka noktalarında da yatırımlar yapabiliriz. Ama onlar devamlı çoğunluğu istiyor. O da bana ters geliyor. İyi niyetli ortaklığa her zaman açığız.
Kayısı bahçesiy di şim di 1400 öğrencili okul
Necmettin Bitlis'le Malatya'da, 1988 yılında dedesinin kayısı bahçesinin yerine yaptırttığı ilköğretim okulunu da ziyarete gittik. Bin 400 öğrencinin öğrenim gördüğü okulun tüm ihtiyaçlarını da karşılayan Bitlis, zamanında çevresini dinlemeyip araziye okul dışı herhangi bir bina yaptırmadığı için çok mutluydu.
Cari açık sorununa çözüm üretiyoruz
Mantolama işi Türkiye'de artık zorunlu hale geldi ve siz de bunun hammaddesini üretmeye koyuldunuz değil mi?
Mantolama işini zaten yapıyoruz ama ana hammaddeler dışarıdan alınıyor. Şimdi biz bir Hollanda firmasıyla teknoloji anlaşması yaptık. Fabrikanın kuruluşuna da başladık. Yönetmelik çıktı. Şu anda zaten yeni binalarda mantoloma mecburi. Eski binalarda da 2015 yılına kadar mantolama yapılması şart koşuldu. Dolayısıyla bu sektörün geleceği parlak. Türkiye'nin bir de cari açık sorunu var. Ben bu açığı kapatacak yatırımlara önem veriyorum. Çünkü mantolamanın hammaddesi genelde dışarıdan geliyor.
Şirketi aklı selim yönetecek
Şirketinize aşkla bağlı olduğunuzu görüyorum. Her gün İstanbul'dan kalkıp Dilovası'na fabrikaya geliyorsunuz. Dolayısıyla şirketin geleceği sizin için çok önemli. Sizin satmak ya da ortak almak için 40 kez düşündüğünüz şirketi yarın çocuklarım satar mı diye endişe ediyor musunuz?
Bunun için biz şirketimizi tamamen kurumsal ve halka açık duruma getirdik. Aile şirketi ancak daha çok profesyoneller idare ediyor. Bizler de yönetim kurulundayız. Şirketin yüzde 5'i halka açık ve aileden herhangi biri hissesini isterse diğer ortağa satabilir ve bu şirkette sarsıntıya yol açmaz. Şirket ilelebet yaşar. Şirketi aklı selim olan yönetecek bundan sonra. Biz eskiler öyle konuşuyoruz, kim başarılıysa o başa gelir ve yönetir.
325 bin ceviz fidanı diktim!
Polisan'ın tarıma girdiğini Dilovası'ndaki çiftliğinizdeki ceviz ve badem fidanı tarlalarıyla gördüm. Neyi hedefliyorsunuz?
Polisan Tarım diye bir şirket kurduk. Ege taraflarında Didim, Manisa ve Balıkesir civarında badem ve ceviz ağacı dikmek üzere 20 bin dönüm arazi aldık. Bizim çiftliğin havası, suyu son derece uygun geldiği için fidanları önce buraya diktik. Önümüzdeki yıl 325 bin fidanı toprağa dikeceğiz. Türkiye'nin yılda 200 milyon dolardan fazla badem ve ceviz ithalatı var. Türkiye'nin cari açığını bir nebze olsun bu yolla kapatmak istiyoruz. Elimizden ne gelirse yapmaya çalışıyoruz.