Dünyada ilk kez bir gemiyi sergi alanına çevirdik
*Siz Ömer Uluç'un çok ilginç sergilerine de destek oldunuz. Örneğin gemideki projeden söz eder misiniz?
Dünyada hiç yapılmamış, bir daha da yapılması teknik olarak zor olan bir projeydi. Böyle iki delinin bir araya gelme ihtimali olmayan bir projeydi. 2007'de Matraş'ın 60'ıncı yılıyda. Bir gemi projesi yaptık. İDO'dan muazzam insan Ahmet Paksoy gözlerimizin içine baktı, hemen verdi 100 metrelik İstanbul 9 gemisini ve 4 günde Ömer'le o gemiyi sergi alanına çevirdik. 60 gün söz almıştık, 30 gün daha izin verdi ve 90 gün gemide sergi yaptık.
* Peki onun yokluğunda ne yapıyorsunuz? Böyle bir koleksiyoner ressam ilişkisi bilmiyorum. Koleksiyoner olarak resim toplamaya devam ediyor musunuz?
Bu sadece ressam, resim, sanatçı, koleksiyoner ilişkisi değil. Bunun ötesine geçmiş çok büyük bir dostluktu bizimkisi. Bana çoğu zaman soruyorlar. Ben kendimi koleksiyoner olarak görmüyorum. Yani öleyim ama ben öyle görmüyorum. O ruhla toplanmış yapılmış şey değildi benimkisi ama maksadını çok aştı, bir tür, bir örnek oldu.
* Bir müze yapma hayaliniz yok mu?
Bizim Ömer'le projemizdi. 2008 yılında Ömer Uluç Müzesi yapmak için yola çıktık. Çok uğraştık. Müze olabilmesi için mülkünün kendine ait olması gerekliymiş. Bir takım engeller ortaya çıktı. Doğançay müzesinin yöneticileriyle de çok sık bir araya geldik. Benim en büyük hayallerimden biriydi. Hala daha bunun için uğraşırım. Yani tekrar bir ışık olursa Ömer Uluç Müzesi yapabilmek için, her şeyi oraya gözümü kırpmadan bağışlayabilirim. Bunu ailesi de çok iyi bilir.
Deride hedef 5.5 milyar dolarlık ihracat
* Deri sektörünün 2023 hedefinden söz eder misiniz?
Bizim sektör olarak hedefimiz 5.5 milyar dolarlık bir ihracat. Şu anda resmi ihracatımız 1.8 milyar geçti. Matraş Deri olarak ise yaklaşık 100 milyon dolar ciromuz var.
Bir soruyla başladı dostluğumuz
* Ömer Uluç'la tanışmanız nasıl oldu?
Ben onu şaşırtarak tanışmayı tercih ettim. Filmlerdeki gibi olmuştu. Çok şaşırdı. Onu bir gün yolda sıkıştırdım. Çok karşılaşıyorduk davetlerde, orda burada ama tanışmıyorduk. Dediğim gibi çok şaşırtıcı bir tanışma gerçekleştirmek istiyordum. Nitekim öyle oldu.
* Ne dediniz? Çok peşinde olduğum bir işi vardı Ömer'in. Ahu Tuba. Konuşma böyle başladı. Onunla tanışmaya hazır olduğumu hissettiğim gün yolda çevirip eserin onda olup olmadığını sordum. Ondan sonrada bir daha ayrılmadım. Son anıma kadar yanındaydım. Ona vasiyeti yerine getirdim. İstediği yerde de istirahatine yolladım.