Bankacılık sektörünün önemli isimlerinden Hüsnü Özyeğin, Fiba Holding'tedi işlerin büyük bölümünü Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan oğlu Murat Özyeğin'e çoktan devretti. Finansa olan büyük sevgisi ve ilgisi nedeniyle bu işlerle ağırlıklı olarak Hüsnü Özyeğin ilgilenirken, perakende, enerji yatırımları v liman projeleri Murat Özyeğin'in sorumluluk alanında. Sabah Gazetesi yazarı Şelale Kadak'ın A Haber'de yayınlanan İş'te Hayat isimli programına katılan Murat Özyeğin, sosyal projelerle uzun süredir Doğu ve Güneydoğu'da bulunduklarını, şimdi de Fiba Banka'nın bu bölgelerde ciddi bir şekilde şubeleşeceklerini anlatırken, önümüzdeki yıllarda liman yatırımları konusunda en istekli ve ilgili grubun kendileri olacağını söyledi...
Fiba Holding'te babanız Hüsnü Özyeğin ile birlikte nasıl bir iş bölümü yaptınız?
İkimiz de her konuyla belli ölçüde ilgileniyoruz. Ama bankacılığın günlük bazda takibi Hüsnü Bey'de. Finans babamın hiçbir zaman kopamadığı bir alan. Finansbank'ı satmış olsak da yurtdışındaki bankalarımızı koruduğumuz ve neticede Türkiye'de de tekrar bankacılık sektöründe yer aldığımız için finans grup için hâlâ önemli. Perekandecilik, enerji, gayrimenkul sektörü ve limancılık alanlarıyla da ben daha ağırlıklı ilgileniyorum. Varlık yönetim işiyle de günlük bazda ben ilgileniyorum.
TÜRKİYE YÜZDE 4 BÜYÜR
Finansbank'ı satmış olsa da grup, Rusya'daki bankanız 10'uncu yılını kutladığı sırada anlaşıldı ki Türkiye'de olmasa da Rusya'da finans sektöründe önemli bir konumdasınız. Türkiye'deki işlere bakınca iş ağırlığı nerelere kaydı?
Biz aslında Finansbank satışı ertesinde grubu biraz daha finans ve finans dışı işler arası dengelemek istedik. Finans dışı yatırımlarımızı artırdık. Şu anda bilançosal olarak yüksek katsayılarla çalışan bir sektör olduğu için tabii ki hâlâ en büyük finans gibi görünmekte ama öz kaynak ve varlık değer olarak baktığımızda neredeyse finans ve finans dışı alanlar birbiriyle dengelendi.
Ekonominin nasıl gittiğini, içinde olduğunuz sektörlerden gelen işaretlerden ölçerek nasıl yorumluyorsunuz? 2013 nasıl bitecek sizce?
2012 bizim için iyi bir yıldı. 2013 daha iyi bir yıl olacak. Türkiye'nin göreceli olarak dünyadan çok doğru bir ayrışım içinde olduğuna inanıyorum. Türkiye ile ilgili çok ümitliyim. Bunun da şirketlerimize yansımasını umutla bekliyorum. Tahmin ediyourum Türkiye bu yıl yüzde 4 civarı büyür.
Güneydoğu'ya yatırımın çok konuşulduğu günlerdeyiz. TÜSİAD da bölgede önemli bir toplantı yaptı. Kurduğunuz vakfın sosyal projeleriyle oralarda olduğunu biliyorum. Yatırım için de gider misiniz?
O bölgeleri tanıyoruz. Hem annemin başkanı olduğu AÇEV ile hem Özyeğin Vakfı'nın yaptığı ilköğretim okulları, kız yurtları hem de kırsal kalkınma programlarımız ile oralardayız. Güneydoğu'ya biz sosyal yatırımlar noktasında çok yoğun ve çok uzun zamandır odaklanmış durumdayız. Van'da kurmuş olduğumuz travma sonrası psikolojik destek merkezi çok iyi çalışıyor. Şimdi bunu içinde bulunduğumuz sektörler ile tabii ki destekleyecek yatırımlar yapmayı arzu ediyoruz. Fiba Banka 2014'te bölgede çok ciddi bir şekilde şubeleşecek.
ENERJİ SEKTÖRÜNDE AĞIRLIĞIMIZ RÜZGâR OLACAK
Enerji yatırımlarınız içinde çevre dostu rüzgâr santralleri ön planda diyebilir miyiz?
Bizim neredeyse yaptığımız yatırımların tamamı çevre dostu. Çünkü bu yıl sonu itibarıyla 250 megawatt'lık rüzgâr santrallerimiz olacak. Bu anlamda en büyük santralimiz de Hatay'da. Diğerleri Bergama, Balıkesir, Tekirdağ ve Çanakkale'de. Önümüzdeki 2 yıl içinde bunu 1000 megawatt'a kadar çıkarabiliriz.
İstanbul Ambarlı'daki Kumport Limanı size ait. Liman işiniz hangi boyutlara ulaştı?
Bu sektöre 5 yıl önce girdik. Gözbebeği sektörlerimizden biri. Kumport satın aldığımızda aylık 20 bin TEU (konteyner kapasitesi) hacim yaparken, şu anda aylık 120 bine oturmuş durumda. Yani 6 katına çıktı iş hacmi. Bu alanda herhangi bir limanın satılık olabilmesi ya da özelleşebilmesi noktasında özel sektörde herhalde en ilgili ve istekli olan grup biz olacağız
BABAM, HATA YAPMAMA BİLEREK İZİN VERDİ
Hüsnü Özyeğin gibi bir iş insanı ile çalışmak zor olmuyor mu?
Bir kere her konuyu birbirimizle her zaman paylaşırız. Birbirimizden ayrı kararlar almıyoruz. Ama verimliliği ve hızlılığı artırmak açısından sormadan da bazı kararlar alabiliyoruz. Hüsnü Bey'in bana yapmış olduğu en büyük katkı eğitimim. Mastırımı Harvard'da tamamladıktan sonra Türkiye'ye döndüm. Üniversite ile master arasında da kendi işlerimizle alakalı çalıştım. Bunu da çok destekledi. Gözümün içine baktığını hatırlarım ki hata yaptığımı biliyordu ve o hataları yapmama izin vererek beni cesaretlendirdi. Hiçbir zaman engellemedi, yetki verdi.
HARVARD'IN DANIŞMA KURULUNA DAVET EDİLDİ
Murat Özyeğin, geçen yıl üyelik teklifi için davet mektubu aldığını söyledi. Özyeğin, "Ben de kabul ettim. İlk toplantı iki ay önceydi. 3 gün Boston'daydım. Hakikaten Harvard'ın daha da globalleşmesi üzerine daha global bir yapıya sahip olması adına bir çalışma yapılıyor. Danışmanlık teklif ettiler" dedi.