Kararda, birçok bankadan yüklü miktarda usulsüz krediler alındığı ve geri ödenmediği anlatıldı. Evcil'in sahip olduğu şirketleri alabilecek birikimi bulunmadığını kendisinin ve bazı sanıkların ifade ettiği kaydedildi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi 1828 sayfadan oluşan gerekçeli kararını tamamladı. 220 sanık ve 195 klasörden oluşan davanın kısa kararı 20 Haziran 2012 tarihinde açıklanmıştı.
Gerekçeli kararda, İş Bankası, Sümerbank, Kentbank, Finansbank, Yaşarbank, İnterbank, Demirbank, Ege Bank, Bank Ekspres, Es Bank şubelerinde görevli bir kısım banka şube müdürleri aracılığı ile yüksek miktarlı birçok kredinin ödeme kabiliyeti sorgulanmadan çekildiği belirtildi. Bu kredilerin bankaların genel merkezlerine gerekli bilgi verilmeden bankaları zarara uğratıcı şekilde çekildiği kaydedildi. Bu kredilerin geri ödemelerinin yapılmadığı, amaç dışında şirket alımlarında kullanıldığı ifade edildi.
Sanıkların devraldıkları şirketlerde çalışan güvendikleri kişilerin adlarına Ziraat Bankası, Akbank, İş Bankası, Garanti Bankası, Yapı Kredi Bankası, Birleşik Fon Bankası Aş, Citibank, Denizbank, Finansbank, Fortis Bank, HSBC Bankası, Koçbank, Oyakbank, Şekerbank, Halkbank ve Vakıfbank'ta hesaplar açtırılıp bu hesapların kara para aklama faaliyetlerinde kullanıldıkları anlatıldı.
BDDK ve MASAK görevlilerince aklama sürecindeki kara paranın tespit edilmesinin engellenmesi için şirketlerin borç alıp vermede çoğunlukla gizli hesapları kullandıkları belirtilen kararda, "Soruşturma aşamasında incelemeye tabi tutulan bilgisayar harddiskleri üzerinde yapılan incelemelerde ve bir kısım sanıkların ikamet ve işyerlerinde ele geçirilen ajandalarda bulunan bilgiler ile şifreli olarak yazılan bazı sanıklar adına bankalarda açılan hesaplar üzerinden borçlandırma işlemleri yapılmış olması ile bu şirketlerin faaliyetleri sırasında tespit edilemeyecek kadar sayıda birbirlerine devamlı surette borç ödemelerinde bulunmaları gibi eylemlerden sanıkların, şirketlerin kara para aklama sürecindeki işlemleri gizleyerek mali sisteme aktarma yoluna gittikleri kanaatine varıldığı, dolayısı ile suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu açısından öncül suçun gerçekleştiği." ifadeleri kullandıldı.
Erol Evcil'in el konulma kararı verilen şirketleri satın alacak kadar sermaye birikiminin bulunmadığını hem kendisi hem de bazı örgüt üyesi sanıklar tarafından ifade edildiği anlakılan kararda, "Sanık Hüseyin Kayapalı'nın da sahibi bulunduğu Kayapalı Oteli ve Lokantası dışında sermaye birikiminin bulunmadığının belirtildiği, devralınan şirketlerin ise banklardan usulsüz olarak çekilen krediler ve Nesim Malki cinayeti sonrası Erol Eşrefoğlu (Evcil) tarafından elde edilen eski paraya göre 740 trilyon TL tutarındaki kıymetli evrakın taşınmaz satın alınması, daha önce satın alınan tekstil şirketleri (Şua, İnkişif ve Mones)ve zeytin ticaretine konu Eze isimli şirket aracılığı ile sisteme aktarılarak elde edilen kara paraların aklanmasının sağlandığı, bilahare bu şirketlerin faaliyet ihtiyaçları için çekilen kredilerin bu ihtiyaçlar dışında şirket alımlarında kullanılması suretiyle bu şirketlerin ele geçirildiği, şirketlerin hissedarlarının varlıklı kişiler olmadıkları, hisselerin Erol Eşrefoğlu'nun (Evcil) talimatı ile devralındığı, üzerlerinde gözüken hisselerin para ödenerek alınmadığına, Erol Eşrefoğlu'nun (Evcil) talimatı ile devralındığına dair çok sayıda ifade ve savunmaların bulunduğu." denildi.
Mahkeme, Evcil'e menfaat temini maksadıyla örgüt kurmak ve yönetmek, dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından 15 yıl hapis cezası vermişti. Sanık Hüseyin Kayapalı da aynı suçlamalarla 15 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmıştı. Ayrıca sanıkların, kara para aklama suçu kapsamında kurdukları ya da devraldıkları Nilüfer Turizm de dahil tüm şirketlerde bulunan hisse paylarının, bankalarda bulunan ve üzerlerinde bloke bulunan paralar ile adlarına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malvarlıklarının da müsaderesine karar verilmişti.
Mahkeme, menfaat temini maksadıyla örgüt kurmak ve yönetmek, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve dolandırıcılık suçundan 82 sanığa da çeşitli oranlarda hapis cezası vermişti. 130 sanığın beraat ettiği davada, 3 sanığın dosyası ayrılırken 3 sanık da vefat ettiği için haklarındaki dava düşmüştü.