OGB'nin Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEIK) işbirliğiyle açıkladığı 2012 Türkiye Ekonomisi Raporu, OBG analistlerinden oluşan bir ekibin altı aydan fazla bir zamana yayılan makroekonomik altyapı, bankacılık, diğer sektörel gelişmeleri içeren ve ekonomideki değişim ve gelişmeleri değerlendiren alan araştırmalarının bir sentezi niteliğini taşıyor.
Rapor, Türkiye'nin özelleştirme programını ileriye taşıma çabası ve 2011'de özellikle inşaat sektörünün ve ulaşım altyapı projelerinin dikkate değer bir ekonomik ivme kazanmasını tüm ayrıntılarıyla ortaya koyuyor.
Türkiye Ekonomisi 2012 Raporu, otomotiv ve kimya endüstrisi gibi öncü sektörler başta olmak üzere, Türk sanayisi hakkında detaylı ve kapsamlı bilgiler sunuyor. Rapor, ülkenin aynı zamanda, hem borçlarını hem de bütçe açığını düşürme çabalarını vurgularken, bunun yanı sıra Türkiye'nin devamlı artan enerji ithalatı maliyeti karşısında yürüttüğü mücadeleyi de analiz ediyor. Rapor aynı zamanda Türkiye'deki ekonomik gelişmenin uzun vadede sürdürülebilme olanaklarını gözden geçiriyor.
Raporda, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gibi önde gelen siyasi, ekonomik ve iş dünyası liderleri ile yapılmış röportajlar da yer alıyor.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Goldman Sachs Asset Management Yönetim Kurulu Başkanı Jim O'Neill gibi önemli uluslararası kişilikler de raporda Türkiye'nin ekonomik gelişimine yönelik görüşlerini paylaşıyor. Enerji konusu ise Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı Taner Yıldız, Gazprom Export'un Başkanı Alexander Medvedev, Genel Energy Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Tony Hayward ile SOCAR Başkanı ve Üst Düzey Yönetici (CEO) Rövnag Abdullayev olmak üzere önemli hükümet ve endüstri temsilcileri tarafından mercek altına alınıyor.
Raporda artan dış ticaret ve iç talebin Türk ekonomisini istikrarsız küresel koşulara rağmen, sağlıklı büyümeye doğru yönlendirdiği ifade edildi.
OGB'nin raporunda, milli gelirin 2012 yılı hedefi olan 822 milyar dolardan, 2014 sonunda 952 milyar dolara çıkacağına dair tahminler yürütülürken, Türkiye'nin, vergi gelirlerinin artışı ile genel bütçe açığının ve sektörel kamu borçlarının azaltılması yönünde gösterdiği gelişimler de inceliyor.
Türkiye'nin yıllık enerji ihtiyacının yüzde 7-8 oranında artış gösterdiği belirtilen rapordaki öngörülere göre, bu ihtiyacın yüzde 25 artışla 2012'de 68 milyar dolara çıkması bekleniyor. Rapor ayrıca, yenilenebilir enerji potansiyelinin de altını çiziyor.
OBG'nin raporunda Türkiye'deki sanayi sektöründeki son dönem gelişmeleri gözler önüne serilirken, ihracat listesinde 2011'de başı çeken otomotiv sanayi hakkında geniş kapsamlı bilgi veriliyor.
Rapor, kamuya ait mülklerini özelleştirmek için ortaya koyduğu özelleştirme planlarına doğru yönelen Türkiye'nin, yabancı sermayeyi çekerek mevcut başarısının üzerine nasıl değer yaratabileceğini analiz ediyor. Türkiye Ekonomisi 2012 Raporu, otoyol özelleştirmeleri için ayrılan yatırımlar ve büyük ölçüde yaygınlaşması planlanan her türlü ulaşım dahil olmak üzere Türkiye'nin kentsel dönüşüm planı ve altyapısal gelişimleri ile ilgili yol haritasını çiziyor.
Raporla ilgili olarak yorum yapan OBG Bölge Editörü Paulius Kuncinass, Türkiye'nin, gösterdiği sürekli gelişme ile orta gelirli bir ekonomiden, gelişmiş statüdeki bir ekonomiye dönüştüğünü ve ülkenin artık imalat odağından sıyrılarak bunun ötesinde yüksek teknoloji hizmetlerine ve bilişim endüstrisine kayması gerektiğini vurguladı.
Kuncinass, hükümetin eğitim sektöründeki politikaları ve özel sektörün yeni iş alanlarına yatırım için istekliliği, gelişim atılımı yolunda Türkiye için belirleyici olacağını belirterek, tüketimdeki artışın ise özellikle istenen bir gelişme olduğunu kaydetti.
OBG Türkiye Ülke Direktörü Meike Neitz ise, 10 yıllık süreçte, Oxford Business Group'un, Türkiye ekonomisindeki tüm sektörler bazında gelişen iş ve yatırım fırsatlarını belgelediğini belirterek, ''İş ortaklarımız, bu olumlu gelişmeleri duyurmamız ve ülkenin, yapısal sorunlarını aşarak gelişim hedeflerine ulaşabilmesi karşısındaki mücadeleyi aktarma aşamasında bize katkıda bulundular'' dedi.
Raporun derlenmesi aşamasında, DEİK tecrübelerine ek olarak, İş Yatırım, Deloitte, ve Hergüner Bilgene Özeke hukuk bürosunun desteğinden yararlanıldı. Rapora basılı veya online olarak erişilebiliyor.