Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'nin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesinin dünya ticareti gelişimiyle paralel seyrettiğini belirterek, ''Bu durum Türkiye'nin küresel güç olduğunu gösteriyor'' dedi.
Bakan Yıldırım, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda, bakanlığının 2003-2011 yılları arasındaki faaliyetlerini anlattı. Yıldırım, Türkiye'nin Avrupa, Rusya Federasyonu, Asya, Kafkasya, Ortadoğu ve Afrika arasında bir kavşak noktasında bulunduğunu ifade etti.
''Türkiye GSYH büyümesi dünya ticareti gelişimiyle paralel gidiyor. Bu durum Türkiye'nin küresel güç olduğunu gösteriyor'' diyen Yıldırım, dünya ticaretinde yaşanan daralmadan Türkiye'nin en asgari düzeyde etkilenerek çıktığını kaydetti.
Ulaştırma ve haberleşme sektörünün GSYH'deki payının yüzde 14,9'a, bakanlığın toplan kamu harcamaları içindeki yerinin yüzde 46'ya çıktığını aktaran Yıldırım, şöyle devam eti:
''Ulaştırma, Türkiye'nin büyümesini aşağı değil yukarı çeken bir görev üstlenmiştir. Türkiye'nin bugünkü kalkınmasını sağlamak için ulaştırmanın büyümesi gerekiyordu. 2003-2012 yılları arası ulaştırma ve haberleşme yatırımlarının toplamı 123 milyar lira olmuştur. 9 yılda yapılan 123 milyar lira yatırımın kaynak dağılımında yap-işlet-devret yatırımları giderek artırılmaktadır. Yatırım yaparken bütçenin yükünü azaltmak da istedik. Yatırımların yüzde 86'sını kamudan, yüzde 14'ünü yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirdik. Bütçenin yükünü hafifletmek amacıyla... Yatırımlarımızın yüzde 65'i karayolları, yüzde 18'i demir yolu, yüzde 11'i haberleşme, yüzde 4'ü havayolu, yüzde 2'si denizyolu şeklinde gerçekleştirildi. Hükümetimiz demir yollarına önem veriyor. Demir yollarının ihmalini ve unutmuşluğunu yok etmek için yatırımları başlattık. 2003'ten bu yana demir yoluna yatırımlarını artırdık. Bakanlığa bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar tarafından sağlanan istihdam da var. Doğrudan istihdam edilen kişi sayısı 94 bin. Dolaylı olarak istihdam edilenlerin sayısı ise 122 bin.''
''Türkiye'de kullanılan internet pahalı değil''
Ulaştırma ve haberleşme hizmetlerindeki fiyat gelişiminin enflasyonu azaltıcı nitelikte olduğunu belirten Yıldırım, demiryolu, hava yolu, köprü ücretleri ve mobil konuşma ücretlerinin enflasyonun istikrarlı artmasına rağmen düzenli bir artış yaşanmadığını dile getirerek, ''Enflasyonu saçından tutup yukarıya doğru değil de paçasından tutup aşağı doğru çeken bir bakanlığız. Türkiye'de kullanılan internet pahalı değil'' diye konuştu.
''Bölünmüş yollara önem verdik''
Hükümetin bölünmüş yollara özel olarak önem verdiğini ve toplam yol yatırımlarının yüzde 72'sini bölünmüş yol yatırımlarının oluşturduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin her tarafında bölünmüş yolların kullanılır hale geldiğini söyledi.
Yıldırım, bölünmüş yol uzunluğunun 9,5 yılda 6 binden 21 bin 300 kilometreye çıktığını kaydederek, Türkiye'nin 2023 ihtiyaçlarını dikkate alarak çalıştıklarını ve büyümenin bu esaslar üzerinden gittiğini aktardı.
Bölünmüş yolların sağladığı akaryakıt ve iş gücü tasarrufuna da değinen Yıldırım, karayolları toplam gelirlerinden ödenen yaklaşık 38 milyar lira gelirin 2011 yılı ulusal bütçesinin yüzde 13,23'ünü oluşturduğunu anlattı.
''Demir yolları yeniden devlet politikası hale geldi''
Cumhuriyetin ilk yıllarından 1950'ye kadar yıllık ortalama 134 kilometre demir yolu yapıldığını, bu rakamın 1951'den 2003'e kadar yıllık ortalama 18'e düştüğünü ancak 2003'ten itibaren yapılan yatırımlarla 135 kilometreye çıktığını kaydetti.
Yıldırım, şöyle devam etti:
''Demir yolları yeniden devlet politikası hale geldi. 2003'te 235 milyon liralık yatırım vardı. Demir yollarına 2012'de ayırdığımız bütçe 4 milyar 212 milyon lira. Yüksek hızlı trenlerin hayata geçirilmesiyle Türkiye karayollarında bin 750 araç trafiğe çıkmadı. 2002 yılında 16 adet firma 789 vagonla demir yolu taşımacılığı yaparken 2012 yılında 45 firma 2 bin 870 vagonla sektörde faaliyet göstermektedir. Özel sektörün taşımaları 2002 yılında 982 bin tondan 2011 yılında 7,3 milyon tona ulaşmıştır. Ayrıca özel sektörü de artık devreye sokuyoruz. Demir yollarında artık trenini alan raylarda taşımacılığını yapacak. Kilometre başına para verecek. Ne taşırsa taşısın biz ona karışmayacağız. Yerli demir yolu sanayini geliştiriyoruz. Demir yolu yan sanayini geliştirmek için fabrikalar kuruluyor.''
''Havacılıkta ciro yüzde 596 arttı''
Havacılık sektöründe cironun 2003'ten bu yana yüzde 596, istihdamın yüzde 133 arttığını dile getiren Yıldırım, havaalanlarının uçak trafiğinin de arttığını, 2003'te iç hatlarda 9 milyon vatandaş uçarken, 2011 sonu itibariyle rakamın 58,3 milyona çıktığını iç ve dış hatlarda yolcu sayısının ise ise 118 milyonu bulduğunu belirtti.
Yıldırım, bu süreçte ticari uçak filosunun 351'e çıktığını bildirerek, 26 uçuş noktasına 9 yılda 21 yeni uçuş noktasının eklendiğini bildirdi.
''Dış ticarette denizyolu taşımacılığının katkısı arttı''
2003 yılında 61,5 milyar dolarlık yükün denizyolu vasıtasıyla taşındığını, 2011'de bu rakamın yıl sonu itibariyle 207 milyara çıktığını anlatan Yıldırım, denizyolunda yolcu sayısının 100 milyonda 157 milyona yükseldiğini ancak bu rakamın kendilerini tatmin etmediğini bildirdi.
Yıldırım, kendilerinin memnun eden durumun kruaziyer turizminde gerçekleşen artış olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
''Yolcu sayısında yüzde 276, gemi sayısında yüzde 83 artış gerçekleşmiştir. İzmir ve İstanbul'da gerçekleşen çalışmalar sonunda bu sayı daha fazla artacak. Ro-Ro gemileri ile yurt dışı düzenli hatlarda taşınan araç sayısında 2003 yılına göre 2011 yılı sonunda yüzde 50 artış gerçekleşmiştir. 2011 itibariyle 330 bin araç, yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarıyla taşınmıştır. İDO, dünyada alanındaki en büyük şirkettir. En fazla yolcu ve araç taşıyan şirket olma özelliği taşıyor. Dünyanın deniz taşımacılığını yöneten 30 büyük ülkeden 15.'si Türkiye. Ayrıca ülkemiz dünyada geçen yıl 5. olduğu yat inşa sıralamasında İtalya ve Hollanda'dan sonra 3. sıraya yükselmiştir.''
''Artık yerli uyduyu yapmak için de düğmeye bastık''
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, PTT'nin, şu anda parasal anlamda en büyük banka olduğunu belirterek, ''Birçok banka, kurum ve kuruluşla anlaşması var. Her türlü işlem yapılıyor. 300'den fazla işlem yapılmakta'' dedi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği tarafından düzenlenen toplantıda ekonomi gazetecileriyle bir araya gelen Yıldırım, 2003'te 11,5 milyar dolar olan bilişim sektörü toplam gelirlerinin, 2011'de 31 milyar doları geçeceğinin tahmin edildiğini ve 2012'de rakamın 34 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiğini bildirdi.
İnternetin, insan hayatını kolaylaştıran yönlerine işaret eden Yıldırım, internet sayesinde işlerin hızlı ve verimli yapıldığını, sosyal medya sayesinde birçok değişimin yaşandığını kaydetti. Yıldırım, ''Eskiden çekirdek aile anne, baba ve çocuklardan oluşuyordu. Şimdi anne, baba, çocuklar, internet ve cep telefonundan oluşur hale geldi'' dedi.
Yıldırım, her ilacın faydasının yanı sıra yan etkisinin de olduğunu hatırlatarak, sosyal medyada kişi, kurum ve kuruluşlar hakkında olumsuz sözler içeren yorumlar yapıldığına dikkati çekti. ''Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü tüm diğer sektörler için lokomotif olma özelliği taşıyor'' diyen Yıldırım, sektörün yıllık cirosunun son 10 yılda yaklaşık 4 kat arttığını vurguladı.
''Afet ve acil durumlar için mobil baz istasyonu kurduk''
Bilgi ve iletişim teknolojilerine sektör demenin doğru olmadığını, bu teknolojinin bir hayat tarzı olduğunu söyleyen Yıldırım, teknolojinin herkesin işine yaradığını ve bilişimin insan hayatındaki yerinin gün geçtikçe arttığını dile getirdi.
Bakan Yıldırım, ''Afet ve acil durumlar için mobil baz istasyonu kurduk. Türkiye'yi 25 bölgeye ayırdık. Her bölgede roaming özelliğine sahip 1'er adet uydu transmisyonlu mobil baz istasyonu hazır tutulmaktadır. Bir deprem, afet olduğu zaman iletişim kesilmesin diye kurduk bu istasyonları. Van depreminde bu sistem devreye girdi ve tıkır tıkır işledi'' diye konuştu.
''PTT şu anda parasal işlemde en büyün banka''
Bakanlığın bünyesinde olan PTT'nin hizmetlerine de değinen Yıldırım, PTT'nin ATM'lerini hizmete sokarak müşterilerine 7 gün 24 saat hizmet verdiğini söyledi.
Yıldırım, şöyle devam etti:
''PTT, şu anda parasal anlamda en büyük banka. Birçok banka, kurum ve kuruluşla anlaşması var. Her türlü işlem yapılıyor. 300'den fazla işlem yapılmakta. Postanelerde 2003 yılında aylık ortalama 8 milyon işlem gerçekleşirken bu rakam bugün 24 milyonu geçmiştir. Uydulara gelecek olursak uydularımız, 2004'te yüzde 55 doluluk oranına sahipken, 2012 yılında yüzde 91,5 doluluk oranına ulaşmıştır. Şu an yerli ve yabancı TV kanalları sırada beklemektedir. Artık yerli uyduyu yapmak için de düğmeye bastık. Türksat uydu imal etmek için fabrika yapıyor. Aynı zamanda şu anda Japonya'da 2 uydumuz yapılıyor. Üçüncü uydumuzu Japonlar ile müşterek yapacağız Japonya'da. Dördüncüsünü kendimiz tamamen Türkiye'de üreteceğiz. E-devlet uygulamasında kullanıcı sayısı sürekli artmaktadır. 387 binden fazla kişi e-devlet uygulamasını kullanmıştır. Teknolojinin yaşının olmadığını burada görüyoruz. Motorlu kara taşıtları sayısı 2001 yılında 7 milyonken, 2011 yılında 16 milyon 089 bin adete ulaşmıştır. Kısaca taşıt sayısı son 10 yılda yüzde 119 artmıştır. Taşıt sayısındaki bu artışa rağmen 1995 yılında yüzde 1,51, 2000'de yüzde 0,77 olan yol kusurları bugün itibariyle yüzde 0,28 seviyelerine inmiştir.''
''İstanbul Açık Hava Müzesi, Marmaray kazılarının eseridir''
Yıldırım, Bakanlığın uluslararası taşımacılık yaparken saldırıya uğrayıp hayatını kaybeden şoförlerin yakınları olan toplam 88 aileye 3 milyar 245 milyon lira ödeme yapıldığını bildirdi.
İstanbul Açık Hava Müzesi'nin Marmaray kazılarının eseri olduğunu ifade eden Yıldırım, mevzuatta kolaylaştırıcı düzenlemeler yaparak, 2003'ten bugüne yaklaşık 100 binden fazla kişiye amatör denizci belgesinin verildiğini, denizcilikte var olan fenerlerin değerlendirildiğini, fenerlerin kütüphane ve turistik yerler haline getirildiğini söyledi.