Dün Türkiye'ye karşı "atağa kalkan" faiz lobisinin perde arkasındaki en önemli oyunculardan biri olan Rothschild'lardan bahsettik. Türkiye ve dünya tarihinde önemli bir rol oynayan, Siyonist düşünce ve İsrail'in kurulmasında büyük pay sahibi olan dünyanın en esrarengiz ve gizemli Ailesi'nden. Yazımız şu linkte var: (https://www.sabah.com. tr/Ekonomi/2012/01/12/ lobinin-basi-buyuk-birader- cikti) Bugün Aile'nin Türkiye'yle çakışan yollarına bakacağız. Etki alanındaki The Economist ve Financial Times gibi yayın organlarıyla Türkiye'ye adeta savaş açan Rothschildlar'ın neden Türkiye'yi hedef aldığını ve neden başarılı olamayacağını biraz daha derinden inceleyeceğiz. Yaşanan gelişmeler ve gündeme gelen bilgiler, küresel çapta ekonomik gücü ve etkinliğini temel olarak finans ve başta petrol olmak üzere hammadde ticaretinden sağlayan bu Aile'nin Türkiye'yle üç ana başlıkta problemi olabileceğini ortaya çıkarıyor.
FAİZ İNDİRİMİ RAHATSIZ EDİYOR
Rothschild ve temsil ettiği dünya bankerlik sisteminin en son istediği şey küresel çapta bir faiz düşüşü. Özellikle de çok yüksek getiri sağlayan Türkiye gibi gelişen ülkelerde. Ama Türkiye 12 Haziran'dan sonra, AK Parti Seçim Beyannamesi'nde de bahsedilen, rant yerine üretimi hedefleyen yeni bir ekonomik modeli devreye aldı. Ağustos'tan itibaren devreye alınan faiz indirimi küresel sermayenin zarar etmesine ve daha da kötüsü gelecekteki gelirlerinin tehlikeye girmesine neden oldu. Türkiye'nin ardından birçok ülke faizleri indirmeye başlayınca finans kesiminin gelirleri küçülmeye başladı. İşte Rothschild ve kontrolündeki servet-güç-medyanın Türk Hükümeti'yle dertlerinden biri bu.
İŞBİRLİKÇİLERİ BİLİNİYOR
Ancak bankerler bu konuda başarı şansını yitirdi. Çünkü küresel faiz lobisinin Türkiye'de bir kriz çıkarabilmek için tek şansı içeriden işbirlikçi bulmak. Paranın ve kurulan finansal sistemin doğası fiziksel olarak bunu gerektiriyor. Ancak Başbakan Erdoğan "faiz lobisinin atağını" yani kural dışı hareketlerini gördüklerini ve yasalar doğrultusunda önlem alacaklarını söyledi. Ucu açık bir söylem, Başbakan "Ne kadar uğraşırsanız o kadar önlem alırız"a getiriyor. Sanıyorum, bu sözü Türkiye'deki tüm bankacılar da anladı.
OSMANLI BANKASI'NI KURAN ADAMLAR
Rothschild Ailesi Türkiye'de ilk kurulan bankalardan biri olan ve 2001'de Garanti Bankası'na katılarak varlığı sona eren Osmanlı Bankası'nın da ortaklarıydı. Aile'nin adı bir ara Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun Uzan ailesinin mallarını satışa çıkardığı ihalelerle geçmişti. Aile'nin Türkiye'deki danışmanlığını da ARGE Danışmanlık'ın sahibi Yılmaz Argüden yürütüyor.
PETROL VE GAZDA TÜRKİYE'YE BAĞIMLILAR
Rothschild Ailesi'nin Türkiye'yle yolunun kesiştiği bir başka nokta da petrol. Bugün dünyada bilinen tüm büyük ve ünlü petrol şirketlerinde bu Aile'nin payı var. Ancak son yıllarda, Batı'nın pek de istemediği şekilde gerçekleşen bir dizi olay, küresel petrol ticaretinden büyük servetler kazanan bu Aile'nin gelir ve nüfuz alanını törpüledi. Zengin petrol yataklarına sahip Güney Amerika ülkeleri uluslararası şirketlerin elinde bulunan petrol şirketlerini millileştirdi. Putin, ülkenin en büyük petrol ve gaz yataklarını Rothschildlar'a satmak üzereyken Mikhail Khodorkovski'yi hapse attırdı. Uluslararası petrol devlerini ülkeden kovdu. Rusya aynı zamanda Orta Asya petrolünü de bir şekilde kontrolüne aldı.
KUZEY IRAK'TA VARLAR
Dünya petrol haritasında Rothschild ve temsil ettiği küresel petrol şirketlerine kârlı oyun alanı olarak sadece Ortadoğu kaldı. Buranın güneyinde İsrail'in İran'la olan kavgası nedeniyle gerilim var. Kuzeyi ise bizi doğrudan ilgilendiriyor. Rothschild ve bağlılarının bu alanda bulduğu iki yeni iş sahası doğrudan Türkiye'de kilitleniyor. Bu iş sahalarından biri Kuzey Irak'taki petroller. Bu petrollere satış izni çıktı. Rothschild Ailesi burada Çukurova Holding'in patronu Mehmet Emin Karamehmet ve ortağı Mehmet Sepil'le işbirliğine gitti, kurdukları Genel Energy PLC şirketi Kuzey Irak petrolünden aslan payını aldı.
Akdeniz'de de varlar
Ancak petrolü en kârlı ve güvenli şekilde dünya pazarına ulaştırmak için Türkiye'den geçen Kerkük- Yumurtalık ve benzeri hatlara ihtiyaçları var. Son dönemde Suriye ve Irak başta olmak üzere bölgede Sünni-Şii gerginliğinin yaratılmak istendiğini görüyoruz. Ama bu gerginlik bile enerji kaynaklarının taşınması konusunda Aile'yi ve temsil ettiği şirketleri daha fazla şekilde Türkiye'ye muhtaç bırakıyor. Diğer bir iş alanı ise Doğu Akdeniz'deki petrol ve gaz sahaları. Rothschildlar'ın da hissedarı olduğu Noble enerji şirketinin Akdeniz'de bulduğunu söylediği gaz rezervi Türkiye boru hattına izin vermezse beş para etmiyor.
ORTADOĞU VE AFRİKA'YA DİKKAT!
Üçüncü ve belki de Aile'yi en derinden etkileyen sebep ise Başbakan Erdoğan'ın "One minute" çıkışından sonra yaşananlar. Ortadoğu'daki süreç Türkiye'nin lehine, İsrail'in aleyhine gelişiyor. Kuzey Afrika'daki devrimlerin ardından iktidarlar yavaş yavaş AK Parti'yi ve Erdoğan'ı destekleyen iktidarlara geçiyor. Henüz devrim olmayan İslam ülkelerinde de muhalefet AK Parti'nin görüşlerine yakın bir dünya görüşüyle filizleniyor. Batı dünyasında da benzer görüşler seslendiriliyor. Belli ki bu Rothschildlar'ın yarattığı Siyonist ideoloji ve onun sponsoru olduğu devlet olan İsrail'in politikalarıyla birebir çelişiyor.
VİCDAN VE CÜZDAN ARASINA SIKIŞTILAR
İki bölüm halinde bir son söz koymak gerekli yazıya… İlki okura; "İki gündür yazıyor bu adam ne malum uydurmadığı" diyeniniz varsa e-mail atın yazdıklarımın hepsinin kaynakçasını göndereyim. İkincisi madem yazdık, Aileye... Rothschild'lar ve aynı çıkar paydaşına sahip sermayenin son dönemde biraz vicdan ve cüzdan arasında sıkışması oldu. Aklı selim, finansal ve toplumsal mühendislik ürünü arkadan dolanmalardan, savaşlardan medet umma zamanının geçtiğini söylüyor. Bunun için yeni Türkiye'yi ve Türkiye'nin temsil ettiği değerlere saygı gösterip kabul etmeliler. Yaparlarsa tüm Ortadoğu ve hatta dünya daha huzurlu ve kalkınmış olacak. Yapmazlarsa da kendileri kaybedecek. Sizin de iyiliğinizi istiyorum... Lütfen biraz tefekkür…