Devlet güvencesi altında kurulması önerilen faizsiz Kamu Katılım Bankası'nın, yurtiçinde 300 milyar dolara ulaşan yastık altı birikimler, 17 milyar dolar civarında olduğu bildirilen gurbetçi tasarrufları ve yüz milyarlarca dolarlık Arap mevduatları için en güvenli liman olacağı bildirildi.
Kamu Katılım Bankası kurulmasıyla ilgili bir düşüncelerinin olduğunu kaydeden Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN) Genel Sekreteri Dr. Mustafa Palancıoğlu, yaptığı açıklamada, ülke ekonomisi için finansal kaynakların ve bu kaynakların yönetiminin son derece önemli olduğunu belirterek, ''Yatırımların en iyi şekilde yapılabilmesi için en önemli unsur da finansal kaynaklardır. Özellikle kamu yatırımlarının gerçekleştirilmesinde devletin sürekli ve düşük maliyetli finansal kaynağa ihtiyacı olmaktadır. Devletimiz tarafından kurulacak bir Kamu Katılım Bankası'nın ülke ekonomisi ve ulusal çıkarlarımız için büyük önem arz ettiğini düşünüyoruz'' dedi.
Devlet güvenceli bankanın, katılım bankacılığı prensipleriyle çalışan ve bu yöntemlerle topladığı fonları, kendi projelerinin finansmanı için kullanan bir yatırım bankası niteliğinde olacağını vurgulayan Dr. Palancıoğlu, şöyle devam etti:
''Türkiye'de şu anda Kuveyt Türk, Al-Baraka Türk, Türkiye Finans gibi bankalar aracılığıyla özel sektör katılım bankacılığını yürütüyor. Ancak katılım bankacılığı, devletimiz tarafından sunulduğu takdirde, vatandaşlardan daha büyük ilgi göreceği kanaatindeyiz.
Öte yandan, ülkemizde 'yastık altı birikimler' olarak bilinen kişisel tasarrufların büyüklüğünün 300 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmekte ve bu büyük kaynağın devlet güvencesi altında ekonomiye kazandırılması son derece önemli. Bununla birlikte, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın büyük miktarlarda tasarruflarının olduğu biliniyor. Ayrıca, Arap ülkelerindeki yatırımcı ve mevduat sahiplerinin batı ülkelerindeki bankacılık sektörüyle ilgili yaşamış olduğu olumsuz tecrübeler, bu kişi ve kurumların mevduatlarını değerlendirmede, ülkemiz bankacılık sektörüne daha sıcak bakmalarına neden oldu. Bütün bu kaynakları, devlet güvenceli, faizsiz Kamu Katılım Bankası'na yönlendirebiliriz.''
KRİZDE BİLE BÜYÜYEN BANKACILIK SİSTEMİ
Dr. Palancıoğlu, bütün dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de özel sektör eliyle faizsiz katılım bankacılığı modelinin uygulandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Özellikle son yıllarda etkileyici bir şekilde büyüyerek, 2010 yılı itibarıyla yaklaşık 1,202 milyar dolar hacmine ulaşan ve tüm dünya finans kesimlerinin -faiz hassasiyeti olsun ya da olmasın- pay almak için çalıştığı global faizsiz finans endüstrisinin, bu yapıya uygun bir şekilde kurulmuş ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin itibar ve güvenilirliğini taşıyan bir katılım bankası için son derece makul bir faaliyet alanı olacağı kanaatindeyiz.
Geçtiğimiz yıllarda 'İslami Bankacılık' ve 'Yeşil Sermaye' gibi yakıştırmalarla yıpratılmaya çalışılan Katılım Bankacılığı'nın, aslında dünya bankacılık sektörünün devlerinden HSBC, Citibank, Deutsche Bank, Commerzbank gibi 300'ü aşkın banka ve finans şirketinin pay almaya çalıştığı bir bankacılık sistemi olduğu da biliniyor.''
Kayseri, Sivas ve Yozgat illerini kapsayan Orta Anadolu Kalkınma Ajansı (ORAN) Genel Sekreteri Dr. Mustafa Palancıoğlu, hazırladıkları projenin geliştirilebileceğini ve uygun bulunması halinde vakit geçirilmeden uygulanabileceğini de belirterek, ''Kurulacak Kamu Katılım Bankası sayesinde, devletimiz daha büyük boyutlu ve daha düşük maliyetli mevduata sahip olacak ve bu mevduatı da ülke kalkınması için gerçekleştirilecek yatırımlarda kullanabilecek'' dedi.
Dr. Palancıoğlu, yaşanan küresel ekonomik krizde bankacılık sektörünün büyük zarar görmesine ve birçok bankanın iflas etmesine karşılık, katılım bankacılığı sektöründe faaliyet gösteren finans kuruluşlarının, bu durumdan etkilenmeden ayakta durduğunu ve hatta bu dönemi büyümeyle atlattığını da sözlerine ekledi.