Citibank A.Ş. Global İşlem Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Tezcan, dünyada belirli ülkeleri tek bir merkezden yönetecek yeni yapılar oluşmaya başladığını, İstanbul'un da bu ortak hizmet merkezlerinden birine aday olduğunu bildirdi.
Barış Tezcan, İstanbul'da, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Citi'nin 104 ülkede bulunduğunu hatırlatarak, 650 çok uluslu firmanın portföylerinde yer aldığını, çok uluslu firmalar segmentinde yüzde 30'un üzerinde pazar payları bulunduğunu söyledi.
Farklı ülkelerde iyi olan çözümleri Türkiye'ye getirip kurumsal firmalara sunduklarını ifade eden Tezcan, en son tedarikçi finansmanı üzerine odaklanan bir ürün getirdiklerini, birçok firmanın bu ürünü kullandığını bildirdi. Tezcan, Citi'nin en büyük avantajının; global platformları Türkiye'ye getirmesi ve burada Türk firmalarının kullanımına açması olduğunu, bu amaçla son dönemde Türkiye'ye birçok ürün getirdiklerini anlattı.
Avrupa'daki ortak hizmet merkezlerinin Polonya, Slovenya, Macaristan ve Romanya'da bulunduğunu belirten Tezcan, ''Dünyada belirli ülkeleri tek bir merkezden yönetecek yeni yapılar oluşmaya başladı. İstanbul da bu merkezlerden bir tanesine aday. Birçok müşterimiz İstanbul'u merkez yapmış durumda. Görevimiz; firmalar bu tarafa gelirken yurt dışında belirli ülkelerde edindiğimiz tecrübeleri, firma bazındaki uygulamaları Türkiye'ye getirmek ve bu uygulamaları Türk firmalarına açmaktır. Bizim gücümüz; globalden geliyor. Globalde güçlü olduğumuz yönleri Türkiye'de çalıştığımız firmalara açma hedefimiz var'' şeklinde konuştu.
Kurumsal şirketlerin inovatif çözümlerle bankaya entegre edilmesi anlamında büyük bir gelişme olduğunu, Citi'nin uygulama anlamında müşteri tarafında çok iyi gittiğini kaydeden Tezcan, portföylerinin gittikçe büyüdüğünü, çok büyük bir müşteri portföyleri bulunduğunu söyledi.
Tezcan, Türkiye'yi üs olarak kullanmak isteyen çok uluslu şirketler bulunduğunu, Türkiye'ye gelip çalışmak isteyen yabancı kişi sayısının da arttığını ifade ederken, marka ve pazarlama anlamında İstanbul'un bir adı olduğunu, bunun önemli bir değişimi teşkil ettiğini kaydetti.