Albaraka Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, Arnavutluk ve Bosna Hersek'te stratejik ortaklık çabası içinde olduklarını, Kosova'da da böyle bir açılım yapabileceklerini bildirdi.
Yahşi, Albaraka'nın 113. şubesinin açılışının gerçekleştirildiği Kayseri'de gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Türkiye'nin de kurucu ortak olduğu İslam Kalkınma Bankası'nın Albaraka'da yüzde 8 civarında payı bulunduğunu, İslam Kalkınma Bankası ile Balkanlar'da iki ülkede stratejik ortaklık çabası içinde olduklarını söyledi.
Yahşi ''Bu ülkeler şu anda Arnavutluk ve Bosna Hersek... Önümüzdeki dönemde belki Kosova'da da açılım olabilir. Bizim şu anda üzerinde durduğumuz iki bankada stratejik ortaklık. Burada büyük ortak olma amacımız yok. Stratejik ortak ile yönetimde etkin olmak ve belli bir oranda iştirak etme çabası içindeyiz. Henüz verilmiş bir kararımız yok. Karar vermemiz de çok uzun sürmez'' dedi.
Erbil'de de şube açacaklarını anımsatan Yahşi, burada şube açılışı gerçekleştiren Türk bankalarının izlediği yoldan gittikleri için izin süreçlerinin hızlı bittiğini vurguladı. Bağdat ve Erbil'deki yerel otoritelerden gerekli izinleri aldıklarını, binayı kiraladıklarını ve şu anda tadilatta olduğunu anlatan Yahşi, haziran ayında Erbil şubesini açabileceklerini
belirtti.
Türkiye ile ilişkisi yüksek düzeyde olan ülkelerde şube açmak suretiyle faaliyet gösterebileceklerini ifade eden Fahrettin Yahşi, ''Mesela Almanya, bir sonraki süreçte düşünülebilir. Almanya'da Türk nüfus ile iletişim veya bankacılık hizmeti sunma bağlamında bir açılım olabilir'' diye konuştu.
Bu yıl sukuk ihracı ve murabaha sendikasyonu planladıklarını dile getiren Yahşi, geçen yıl yaptıkları sendikasyonun bir yıl vadeli olduğunu ve eylül ayında sona ereceğini, 300 milyon dolar civarında bir sendikasyon faaliyetinde bulunacaklarını, haziran ayında aracı bankalara yetki vereceklerini ve Eylül'de söz konusu murabaha sendikasyonunu gerçekleştireceklerini bildirdi.
Yahşi, 180-200 milyon dolar civarında da sukuk ihracı planladıklarını ifade ederek, ''Sukuk, varlığa dayalı menkul kıymet mantığıyla değerlendirilebilir. Bu kapsamda bizim bilançonun kısa vadede üretebileceği sukuk miktarı 180 ile 200 milyon dolar arasında olacak. Sukuk miktarımız da bu sene için bununla sınırlı olmak zorunda. Sukukta vadeyi asgari 3 ile 5 yıl arasında, murabaha sendikasyonunda da 2 yıl hedefliyoruz'' şeklinde konuştu.
''4 MİLYAR LİRALIK KAR TRANSFERİNİ KONUŞUYORUZ''
Munzam karşılıklara yönelik alınan kararlarla ilgili sorular üzerine de Yahşi, yaklaşık 40 milyar liralık bir kaynağın bankaların elinden alınıp Merkez Bankasına aktarıldığına işaret ederek, şöyle konuştu:
''Bankalar bu kaynaktan ne kadar kar edebilirdi diye baktığımızda, yüzde 10 yıllık kar oranıyla değerlendirdiklerinde yaklaşık 4 milyar liralık bir kar transferini aslında konuşuyoruz. 2011 yılında sektör 20 milyar lira civarında bir karı realize etmişti. 4 milyar, beşte bire tekabül ediyor. Yani bu operasyonun kar üzerindeki etkisi açısından banka sektörüne maliyeti yüzde 20 olarak yansıyor.
Merkez Bankasının munzam karşılık tutarlarına faiz ödemesi gerektiği yönünde görüşler söz konusu. Benim kanaatim şu; önümüzdeki süreçte Merkez Bankası, özellikle bankaların karlılık tarafındaki gelişmelerini yakından izleyecek ve yeni bir değerlendirmeye tabi tutacak. Böyle bir açıklaması yok, ama banka karlılıkları üzerindeki bu olumsuz etkinin, baskının bir müddet sonra Merkez Bankası'nı da ilgilendirir hale gelebileceği kanaatini taşıyorum.''
Hem munzam karşılık oranlarının artırılması, hem de kredi sınırlandırmasına ilişkin açıklamaların bankaların 2011 yılı kredi genişlemesini doğrudan etkileyeceğini ifade eden Yahşi, ilk 3 ay üzerinden tahmin yapıldığında yüzde 35'ler civarında yıllık artışa tekabül eden kredi artışının son 3 çeyrekte bu hızla olacağını düşünmediğini söyledi. Yahşi, oranın yıl sonunda Merkez Bankasının hedeflediği yüzde 25'lerin altında veya bu civarda gerçekleşeceği kanaatini taşıdığını vurguladı.
Katılım bankalarının ilk çeyrek kredi büyümesinin yüzde 30'lar civarında olduğuna dikkati çeken Yahşi, büyüme trendi gözönüne alındığında yıl sonunda yine yüzde 25'ler civarındaki büyümenin normal büyüme olarak ortaya çıkacağını söyledi.
Karlılıkta ise alınan kararların katılım bankalarında diğer bankalardaki gibi benzer etkiler yapabileceğinin altını çizen Yahşi, ''Fakat mekanizmanın kendinden kaynaklanan bazı avantajları var. Katılım bankaları, elde edilen karı dağıtma mekanizması üzerinden işlerini yürütüyor. Bu nedenle dolaylı etkisi mutlaka olur, fakat bankalardaki kadar etkili olmaz'' dedi.
Albaraka olarak yılbaşında yaptıkları bütçede herhangi bir kar revizyonuna gitmediklerini ifade eden Yahşi, durumu daha etkin ve verimli çalışarak telafi edebileceklerini, yılbaşında bütçeye koydukları karlılık hedefini yıl sonunda realize etmeyi öngördüklerini belirtti.