Dünyanın en önemli vergi cennetlerinin başında gelen İsviçre, son dönemde devrilen diktatörlerle birlikte eski senaryoyu yeniden oynamaya başladı. Yıllarca iktidarda kalarak milyarlarca dolar kazanan devrik diktatörlerin yurtdışına kaçırdığı servetlerine ev sahipliği yapan İsviçre, söz konusu varlıkların diktatörlerin devrilmesi ile birlikte İsviçre'den çıkmaması için 'hesapları dondurma' planını yeniden devreye soktu. Tunus'u 23 yıl yöneten eski cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin geçtiğimiz ay devrilmesi ile birlikte Bin Ali ve ailesinin de aralarında olduğu yaklaşık 40 kişinin hesabını dondurduğunu açıklayan İsviçre, Fildişi Sahilleri lideri Laurent Gbagbo'nun da hesaplarına el koymuştu. İsviçre, önceki gün de kuralı bozmayarak Mısır devlet başkanlığı görevini bırakmak zorunda kalan Hüsnü Mübarek ve yakın çevresinin milyarlarca dolarlık hesaplarını dondurduğunu açıkladı. Diktatörlerin parasını, "Halkın parası olup olmadığını araştırıyoruz" bahanesiyle dondurarak yıllarca elinde tutmaya hazırlanan İsviçre'nin tek bir amacı var: Küresel krizde büyük kayba uğrayan vergi cennetinden para çıkışını engellemek.
DİKTATÖR VADESİ 10 YILA ÇIKTI
Tunus diktatörü Zeynel Abidin Bin Ali'nin 16 Ocak'ta devrilmesinin ardından olayların Mısır ve diğer ülkelere sıçraması üzerine İsviçre, 1 Şubat 2011'te yeni bir yasayı yürürlüğe koydu. Temsilciler Meclisi ve senatonun desteklediği yeni yasaya göre, bakanlar kurulu tartışmalı varlıklara el koyarak 10 yıla kadar dondurma hakkına sahip olabilecek. Bu süre daha önce 3 yıl ile sınırlıydı.