Kayseri Şeker Fabrikası'nı 68 milyon TL kamu zararına uğratmakla suçlanan Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Ali Özışık ile kardeşlerinin de aralarında bulunduğu 11 kişi tutuklandı. Özışık kardeşlerin, Kayseri ve çevre illerdeki kooperatif seçimlerini kazanabilmek için muhalif olan grupları baskı, korku ve tehdit yoluyla sindirdikleri iddia edildi. MASAK incelemesi sonucu Özışık kardeşlerin, sahibi oldukları ev ve araçları aklamak için 3. kişilerin üzerine geçirdikleri iddia edilirken, şirket kayıtlarında da usulsüzlük yaptıkları öne sürüldü.
22 SAAT İFADE VERDİLER
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimliği'nde 22 saat ifade veren zanlılardan 11'i tutuklandı. Tutuklananlar arasında Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Ali Özışık ile kardeşleri Cengiz ve Savaş Özışık da yer aldı. Yönetim Kurulu üyeleri Oktay Efe ile Mehmet Akdeniz, Genel Müdür yardımcıları Mustafa Matur, Cuma Karataş, Vedat Ali Özışık'ın eski makam şoförü Kemal Kılıç, özel kalem müdürü ve aynı zamanda eniştesi olan Ahmet Öztürk, reklam şirketi sahibi Ercan Varol ve Fazlı Kalaycı da tutuklandı. Zanlıların görev yaptıkları dönemde, çamur boşaltma ihalesi, avukatlara rekor vekalet ücretleri, bazı şirketlere bayilik priminin fazla ödenmesi, danışman adı altında haksız ödeme yapılması, gibi nedenlerde Kayseri Şeker'in net 68.1 milyon TL zarara uğratıldığı iddia edildi. Öte yandan soruşturma kapsamında Hunat Cami İmamı ve mağaza sahibi Ali Çamlı'nın da gözaltına alındığı, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici ile Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın'ın da imam Çamlı ile gözaltındayken görüştüğü ileri sürüldü.
PLAKA YOLSUZLUĞU
Sanayi
Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan raporda, şirketin 2008-2010 arası 1644 değişik plakalı araçla pancar taşınmış gibi kayıtlar tuttuğu belirtildi. Ancak plakaların büyük bölümünü motosiklet üzerine tescilliydi. Özışık, ifadesinde, "Benim bir sorumluluğum bulunmamaktadır. Sorumlu şahıs hesap vermelidir" dedi.
İYİ DÖVDÜ MÜ? ÖZIŞIK'
IN, genel kurul seçimlerinde kendisine yönelik muhalif çalışmalarda bulunan R.H. isimli kişinin susturulması amacıyla talimat verdiği, H'yi darp ettirerek, baskı ve sindirme yöntemlerini kullanıp saf dışı bırakmaya çalıştığı iddia edildi. Özışık, bir görüşmesinde reklam ajansı sahibi olan Ercan Varol'a, "İyi dövdü mü i...neyi? Lan zaten ödü b..una karıştı" dedi. Varol da, "Çok güzel dövdü yav" karşılığını verdi. Özışık, bir talimatı olmadığını söyledi.
YEREL GAZETECİYİ SUSTURDU ÖZIŞIK'
IN
, 19 Nisan 2010'daki seçimlerden yerel gazeteci Mahmut Tursun için eski sabıkalılardan olan ve halen cezaevinde tutuklu bulunan Remzi Çapar'dan yardım talebinde bulunduğu iddia edildi. Özışık, bir telefon görüşmesinde Çapar'a, "Şu Mahmut'u sustur, hiç yazmasın, izne ayrılsın üç dört gün izine ayrılsın. Şimdi ara hiç bir şey yazmasın" dedi.
GARAJ GÖREVLİSİNE EV
Masak
araştırmasında Özışık kardeşlerin, malvarlıklarını aklamak için tanıdıkları üzerine ev aldıkları iddia edildi. Fabrika'da garaj görevlisi olarak çalışan Z Y'nin, Bahçelievler'de tapu tescili yaptırdığı anlaşıldı. Z.Y, bir telefon görüşmesinde Cengiz Özışık'a, "Abi hallettik attık imzayı, tapuyu aldım ben de" dedi. Özışık da, "Tamam ciğerim oldu o zaman. Sende dursun o alırım ben" dedi. Özışık, ifadesinde, "Görüşmede geçen tapunun ne tapusu olduğunu bilmiyorum" dedi.