Hüseyin Aslan, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın (TYDTA) iki yıl İngiltere temsilciliğini yaptı.İngiltere'de 14 yıl aralıksız yaşadıktan sonra, geçtiğimiz aylarda Türkiye'ye döndü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle Yatırım Ajansı'na başkan yardıcısı olarak atandı. Ajansın başkanının ayrılması üzerine de geçtiğimiz eylül ayından bu yana vekaleten başkanlık görevini yürütüyor. Ajansın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlarla çok yakın bir diyalog içinde çalıştığını belirten Aslan, onların tüm yurtdışı gezilerine katılarak, devlet erkanını ziyaret edilen ülkenin önemli yatırımcılarıyla tanıştırıyor. Aslan, Türkiye ekonomisine destek olan ajansa, devletin üst kademesinin gösterdiği ilginin güç verdiğini fade etti.
TEK BAŞINA YATIRIM ÇEKEMEYİZ
Hüseyin Aslan'ın deyimiyle TYDTA 'ülkenin ekonomik kalkınmasına can suyu sağlıyor.' Aslan, ajansın rolünü şöyle açıklıyor; 'Dünyada yapılan bir araştırmaya göre, yatırımcıların yüzde 92'i herhangi bir ülkede bir yatırım yapmak isteği zaman bir yatırım ajansıyla çalışıyor. Yatırım yapmayı düşündüğü ülkenin yatırım ajansıyla çalışırım diyen yatırımcıların oranı ise yüzde 65. Bu çok yüksek bir oran. Dolayısıyla yatırım ajansları önemli. Biz katalitik etki yapıyoruz. Yani ülkeye yatırımı biz getirmiyoruz. Aslolan ülkenin kendisidir. Ülkenin içinde bulunduğu şartlar, ekonomik şartları, yapısal durumu, siyasi, idari durumudur aslolan. Dolayısıyla yatırım ajansı, herhangi bir ülkeye tek başına yatırımı getiremez.'
Bu 45 uzmanın ortak noktası nedir?
İki özelliğe bakarız; dört yıllık bir fakülte mezunu olsun ve en azından iyi bir İngilizce konuşsun, mükemmel seviyede kusursuz okuyup yazması lazım. İlave yabancı dilleri olması lazım. Biz ajansta toplam 11 lisan konuşuyoruz. Dünyada en çok lisanda yayın yapan tek yatırım ajansı web sitesiyiz. Ancak bu iki özelliğin üzerine olmazsa olmaz istediğimiz iki özellik daha var. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına bağlı Türkiye'yi temsil eden adeta çok iyi bir diplomat ve çok iyi bir ısrarcı yapıda olması lazım, hiçbir zaman vazgeçmemesi gerekiyor. Özel sektor mantığıyla kendi kendine motive olması gerekiyor. Çok başvuru geliyor. En az 3-4 lisan konuşanlar var, doktora yapmışlar ama o iki şeyi göremediğimiz zaman kabul etmiyoruz. Bunun sağlanması gerekiyor çünki başlarında patronları olmadan çalışıyorlar. Arazide çalışıyorlar, ülkelere gönderiyoruz, seminerler yapıyorlar, sunumlar yapıyorlar. Biz arkadaşlarımızı her anlamda iyi eğitmeye çalışıyoruz. İsviçre'den Lozan'dan adab-ı muaşeret okulu getirdik iki defa.
Adab-ı muaşeret okulu nedir?
Yani yemek yemesini, oturmasını kalkmasını, bir salona girişini, toplantıya nasıl başlanır sunum teknikleri, motivasyon teknikleri, diplomasi kuralları dersi aldıracağız. Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na direk bağlıyız. Bu çok önemli.
Finans merkezi projesi gündemde
İngiltere ile ilgili herhangi bir yeni proje olacak mı?
Yeni bir plan yok ama 2011'de gerçekleşeceğini tahmin ettiğimiz büyük projeler var. Bunların bir kısmı İngiltere'den gelecek. Onun dışında, İstanbul'un Finans Merkezi olmasıyla alakalı çok ciddi çalışıyoruz. İstanbul Finans Merkezi gerçekleştiği anda İngiltere'deki finans kurumlarıyla çok daha yakın ilişki içerisinde olacağız. Türkiye'de İlgiltere'den gelen bir çok büyük yatırım var.