Tanrıverdi; "Haziran'dan beri 5 kilo aldım. Ben yemediğim bir şeyi başkasına yedirmek istemiyorum. Maalesef Türkiye'de 3 bine yakın büfe var. Ama çok fazla denetim yok. Bizim dükkanları bizzat denetliyorum. Yenilik olarak her yere plazma koyduk. Artık kahve çeşitlerimiz de var. Önümüzdeki günlerde her dükkana 2'şer iPad koyacağım. Motorlarımıza ısıtmalı kabin koyduk. Bir araba tasarladık, ekmeği sıcak tutan, baget ekmeklerin içine kahvaltı çeşitleri koyup sabahları satacağız... Bal, kaymak, peynir, zeytin, domates tarzında sandviçler. 30 yıl önce Mercan'da Beyazıt'ta yediğim ballı kaymaklı ekmekleri unutamam. Bunlarla firmalarımızın cirosunu attırıp bayilerimizin para kazanır hale gelmesini sağlıyoruz. Yemek sepetinden bir rapor geldi dün, 20 mekanımız için. Buradan geçen servisin toplamı eylül ayı için 7 bin 867. Bu iş çok kârlıymış" diyor.