Kamuoyuna Mali Kural Yasa Taslağı'nı açıklayan Devlet Bakanı Ali Babacan, yasalaşma sürecinin ertelenmesi konusundaki soru üzerine bu konuda ''bir süre konuşmama kararı aldığını'' belirtti.
Babacan, ''Genel kurulun gündemine girmesinden bir gece önce, bunun...Bu farklı bir döneme girdi diyelim, mali kural için. O noktadan sonra da ben bir karar aldım; konuyla ilgili bir süre artık konuşmayacağım'' dedi.
Babacan, başka bir soru üzerine konuşmama süresinin de belli olmadığını kaydetti.
Babacan, NTV'de katıldığı canlı yayında, ekonomideki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası piyasalarda küresel krizin ikinci dip yapabileceği yönündeki kaygılara ilişkin görüşünün sorulması üzerine Babacan, küresel ekonomik gelişmeleri çok yakında takip ettiklerini, az çok büyümenin gözlenmeye başladığını ifade etti. Ancak bu büyümenin olağanüstü tedbirlerle sağlandığını belirterek, durumu ''yoğun bakım ünitesindeki hastaya'' benzeten Babacan, ''Henüz normal hasta yatağına çıkamamış bir dünya ekonomisi var'' dedi.
Ülkelerin yüksek borç stoklarının en büyük riski oluşturduğunu anlatan Babacan, ''ikinci dip'' konusunda çok farklı değerlendirmeler bulunduğunu, belirsizliğin yüksek olduğu dönemlerde her türlü senaryoya göre hazırlıklı olmak gerektiğini söyledi. Babacan bu arada, ''İkinci diple karşı karşıya kalırsak buna hazır mıyız?'' sorusuna ''Kesinlikle'' karşılığını verdi.
Babacan, ''İhtiyatlı politikaları uygulamaya devam ettiğimiz sürece, bütçe tarafında sağlam durduktan sonra, bağımsız Merkez Bankamızın uyguladığı para politikaları, ki çok başarılı olmuştur bu kriz döneminde, bunlar uygulandığı sürece karşımıza çıkacak ikinci bir sorunlu dönemde, yine 2009'da olduğu gibi fazla hasar almadan Türkiye ekonomisi, o dönemi de atlatabilir'' diye konuştu.
-BÜYÜME BEKLENTİSİ, YÜZDE 3,5'UN ÇOK ÜZERİNDE-
Babacan, 2010 yıl sonu büyüme beklentisine ilişkin soru üzerine, resmi beklentiyi 17 Ekim'de açıklayacaklarını belirterek, rakam söylemek istemedi.
Uluslararası kuruluşların, piyasa analistlerinin yaptığı çalışmalarda 2010 yılı için 4,5-7,5 gibi çok geniş bir aralığın bulunduğuna işaret eden Babacan, 22 kuruluşun tahmininin ortalamasının yüzde 5,7'ye denk geldiğini kaydetti.
Hükümet olarak kendi tahminleri üzerinde çalışmayı sürdürdüklerini belirten Babacan, başka bir soruyu yanıtlarken, 2010 için yüzde 3,5'un ''çok üzerinde'' bir büyüme beklediklerini kaydetti.
-''MALİ KURALLA İLGİLİ BİR SÜRE AÇIKLAMA YAPMIYORUM''-
Babacan, 2011 yılında uygulamaya konulması beklenen mali kuralın ertelenmesi ile ilgili soruya karşılık, Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu ile 3 yıllık bir perspektifi ortaya koyduklarını, orta vadeli programın uzantısı olarak da ''uzun vade'' kavramını getireceklerini açıkladıklarını anımsattı.
Babacan konuya ilişkin şunları kaydetti:
''Uzun vadeden kastımız da; 5-10-15 sene sonra ileriye doğru Türkiye'nin uygulayacağı maliye politikalarının çerçevesinin ne olmalıdır?. Bunu ortaya koyalım dedik, ki Türkiye artık farklı bir lige yükselsin. Artık kısa vadede, 1 yıldan 3 yıla değil, artık farklı bir lige, farklı sınıfta değerlendirilen bir ülke haline gelsin.
Tabii güveni, öngörülebilirliği son derece artıracak bir adım olarak düşündük. Çok da geniş bunun iletişimini yaptık, uzun bir hazırlık, istişare dönemi oldu. Pek çok aşamadan sonra, pek çok konu tartışıldı, istişarelerden sonra, Meclis'e genel kurul aşamasına geldi. Genel kurul aşamasında da genel kurulun gündemine girmesinden bir gece önce, bunun...bu farklı bir döneme girdi diyelim, mali kural için. O noktadan sonra da ben bir karar aldım; 'dedim ben bu konuyla ilgili bir süre artık konuşmayacağım'. Dolayısıyla bir süre mali kuralla ilgili ben bir açıklama yapmayacağım. işin safahatı bu, genel kurulun gündeminde, mali kuralla ilgili ben bir süre açıklama yapmıyorum.''
''Erteleme ya da vazgeçme var mı, bu konuda da mı cevap vermeceksiniz'' sorusuna karşılık, Babacan ''O gün, o akşam dedim ben bir süre bu konuyla ilgili konuşmayacağım. O günden bu güne de bir açıklama yapmıyorum'' dedi.
Babacan, ''Kabinede yalnız kaldı denildi sizin için, bu konuda yalnız kaldığınızı düşünüyor musunuz?'' sorusuna da ''Bu çok geniş bir çalışma, pek çok kişinin katkı verdiği bir çalışma. Mali kuralla ilgili çok tartışma oldu biliyorsunuz. Geniş bir mutabakat zemini de yakalandı. Dediğim gibi Meclis'in gündeminde, bu konuyla ilgili ben bir süre açıklama yapmayacağım'' yanıtını verdi.
Babacan, mali kural yasa tasarısının, ekim ayında Meclis açıldığında gündeme gelip gelmeyeceği sorusuna da ''cevap'' vermedi.
-''MALİ KURALLA İLGİLİ KONUŞMAMA SÜRESİ BELLİ DEĞİL''
Orta vadeli program ne zaman açıklanacağına ilişkin soru üzerine Babacan, orta vadeli programın normal süreçte Mayıs ayında açıklandığını, geçen sene krizden çıkış stratejisi hazırlanması nedeniyle Eylül'de duyurulduğunu anımsattı.
Babacan, 2011 bütçesinin 17 Ekim'e kadar Meclis'e sunulacağına işaret ederek, ''Mali kural yasa taslağında şu vardı; mali kural yasası çıktıktan sonra o yasayla paralel bir orta vadeli program güncellemesi planı vardı. Ancak mali kural yasası konusunda şu anda pek bir şey söyleyemediğimiz için, orta vadeli program, orta vadeli mali plan ve 2011 bütçesini bir paket olarak ya da birbirine çok yakın tarihlerde, muhtemelen Eylül sonu Ekim başı o tarihlerde arka arkaya açıklandığını göreceksiniz'' diye konuştu.
''Mali kuralla ilgili konuşmama kararınızın süresi belli mi'' sorusuna ''Değil'' yanıtını verdi. Babacan, bunun nedenine ilişkin soruyu yine yanıtsız bıraktı.
-''DÜŞÜK FAİZ YİNE SANAYİCİMİZİN LEHİNE''-
Babacan, değerli Türk Lirası, kur tartışmalara ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin temel önceliğinin kur değil, istikrar olduğunu belirtti. Dalgalı kur rejiminin önemini ve kura müdahale içeren rejimlerin hem Türkiye'de hem de farklı ülkelerde kriz sürecini hazırladığını anlatan Babacan, bazen bazı çevrelerden ''Türkiye tehlikeli yollara girsin, risk arttığı için de kur artsın'' gibi önerilerin bile geldiğini söyledi.
Babacan, ''Risk arttığında faiz artar, kurtulamazsınız. Kur güzel bir noktada olsun, onu orada savunayım derken faizlerin artması kaçınılmaz bir sonuç olur. Kendi resmi açıklamalarında, İstanbul Sanayi Odasının karlılığının geçen sene artmasındaki önemli faktörlerden birisi faizlerin düşüklüğü. Demek ki düşük faiz yine sanayicimizin lehine, yine iş dünyamızın lehine bir sonuç'' dedi.
-REFERANDUM-
Referandum ile beraber Türkiye'nin seçim ortamına girdiği ve bunun da kamu harcamalarını artıracağı yönündeki kaygıların hatırlatılması üzerine Babacan, 2004 ve 2007 seçimlerinde böyle bir tablonun oluşmadığını, mali disipline önem verdiklerini söyledi.
''Mali disiplinin korunması, sürdürülmesi açısından mali kural elzem değil miydi?'' sorusuna karşılık da Babacan, mali kuralın uzun dönem perspektifi ortaya koyduğunu, 2010, 2011 ve 2012 yılları için ise fazla yeni bir unsur içermediğini, söz konusu döneme ilişkin hedeflerin orta vadeli programda yer aldığını kaydetti.
Bu hedeflerin içinde kalmaya çalıştıklarını, 2010 yılı için sıkıntı görünmediğini anlatan Babacan, ''Hatta büyümede daha çok iyi bir noktada bitireceğiz. Biz bu sene için yüzde 3,5 gibi ihtiyatlı bir rakam koymuştuk. Ama yüzde 3,5'un çok üzerinde bir büyüme...'' dedi. Babacan, büyümeye ilişkin başka soruları yanıtsız bıraktı.
Babacan, anayasa değişiklik paketi ile ilgili soru üzerine, anayasa değişikliği paketinin demokrasinin kalitesinin yükselmesi açısından ''son derece önemli bir adım'' olduğunu ifade ederek, iyi işleyen demokrasi ile ekonomi arasında temel bir bağ bulunduğunu söyledi. ''Evet'' oylarının fazla çıkmasının ekonomiye olumlu etkileri olacağını kaydeden Babacan, güven, istikrar ve öngörülebilirliği artıracağını anlattı.
''Hayır çıkmasının olası etkilerine'' yönelik soru üzerine de Babacan, ''Bu ihtimal daha zayıf görünüyor şu anda. Böyle bir tablo tabii ekonomimiz için olumlu şeyler getirmez. Türkiye'deki soru işaretlerini, riskleri büyütür. Türkiye bunun için bir fatura öder, bir ekonomik fatura da öder'' dedi.
-''MALİ DİSİPLİNİN DEVAM ETMESİ GEREKİR''-
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ile Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamalarına atıfla, ''mali kural olmasa da mali disiplin aynen devam eder mi?'' sorusu sorulması üzerine Babacan, 7-8 yıllık dönemde elde edilen ekonomik başarıda mali disiplinin taşıdığı önemi anlattı.
Babacan, ''Mali kural olsa da olmasa da mali disiplin devam edecek, sözlerinizden bunu anlıyorum'' denilmesi üzerine Babacan, ''devam etmesi gerekir'' karşılığını verdi.