Herkes için zaman değerli. Herkes daha az beklemek, uçağa vaktinde binmek, inmek ve havalimanından ayrılmak istiyor. Ama son zamanlarda özellikle İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan gecikmesiz uçan kimse yok gibi. Son zamanlarda en çok olan şu. Uçağa vaktinde biniyorsun binmesine de, sizin uçağın önünde kalkmayı bekleyen en az 10 uçak daha olduğundan, kaptan sürekli 'kalkış için sıra bekliyoruz' anonsu yapıp duruyor. Neticede 50 dakikalık Ankara uçuşu size 3-4 saate patlıyor. Öğrendik ki bu sıkıntının en büyük sebebi Atatürk Havalimanı'ndaki pistin yeterli olmaması. İstanbul artık çevresindeki ülkeler için de 'üs' haline geldi. Sadece THY değil, pek çok hava yolu şirketi önce İstanbul'a uğruyor, sonra uçuşuna devam ediyor. Sıkışıklığı kuşkusuz bu da artırıyor. İstanbul'da ikinci bir havalimanı da mevcut ise niye acil çözüm yollarına gidilmiyor diye düşündüm ve bu sorulara birinci elden yanıt alacağım kapılardan en önemlisini çaldım.
TERMİNAL YENİLENMİŞ!
Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan bugüne kadar 3 defa uçtum. Terminal öylesine küçük ve yetersizdi ki açıkçası hiçbir zaman buradan uçmayı istemedim. Oysaki geçen hafta gittiğim Sabiha Gökçen'de müthiş farklı, modern, büyük ve konforlu bir terminal beni karşıladı. Sabiha Gökçen'in CEO'su Gökhan Buğday'la baştan sonra terminali dolaştık.
HAVADA BEKLEMEK ZOR
Buğday hava limanını pistinde ve havada tur atarak bekleme çilesini çözecek formülün Sabiha Gökçen'de olduğunu işaret ederek, bir uçağın yolcu alma ve bindirme sürelerinin 30 dakika olduğunu işaret ediyor. Buğday, "Peki hal böyleyken, yolcuların beklemekten büyük şikayet ederken Sabiha Gökçen'e neden daha çok uçak inip, kalkmıyor. Şöyle söyleyeyim, belli saatlerde saatte 28 uçak iniş kalkış yapıyor. 35'i de gördük. Atatürk Havalimanı'nda saatte 40 uçak iniş kalkış yapıyor. 50'ye de çıktığı oluyor ama tabii bir Karadeniz, Uludağ turu yaparak iniyor uçaklar ya da yerde uzun süre bekliyor. Bunun nedeni, pist üzeri ve apron trafiğindeki sıkışıklık. Bize göre 40 uçağın üzerine çıkması uygun değil. Çıkabilir diyorlar ama mümkün değil" dedi.
Sırada bekleyen çocuk gibi
"Üvey evlat gibi değil de sırada bekleyen çocuklar gibi hissediyoruz. Ne zaman sıra bize gelecek diye bekleyip duruyoruz. Oysaki neresi benim için mega üs diye sorulduğu zaman cevap Atatürk Havalimanı çıkmıyor.Ya burası olacak ya da üçüncü bir havalimanı yapılacak, bekleyecekler ve bitince oraya gidecekler. 25 bin metrekare daha büyük ama bizim terminalin büyüme alanları var. İki tarafa da büyürüz. Modüler yapıldı."
Ekonomik uçuş mümkün
"Burası hem yolcular hem havayolu için ekonomik bir hava limanı. Hem bilet fiyatları hem de diğer fiyatlara bakınca daha fazla tercih edilebilir aslında."
Gecikmenin maliyeti büyük
"Bir uçak 30 dakikada yolcusunu boşaltıyor ve tekrar kalkıyor. 30 dakika havada bekletiyorsunuz uçağı! Bunlar büyük maliyet."
'Bekleme derdi burada biter'
Bekleme
derdinin Sabiha Gökçen'e yapılacak yönlendirme ile aşılacağını savunan Buğday, "Devlet Planlama Teşkilatı'nın, Devlet Hava Meydanları'nın, Sivil Havacılık'ın da olduğu bir toplantı yaptık. İstanbul'un hava trafiğinin geleceğini şekillendirmek içindi. Ama henüz bir sonuç çıkmadı. 2000 yılında da bu konu tartışılıyordu, 2010 yılına geldik yine Sabiha Gökçen'in snasıl daha efektif kullanılacağı tartışılıyor. Burası ilk ve tek master planı olan havalimanı. 2000 hektar üzerine yayılmış ve etrafı da boş" diye konuştu.
'Kapasite sorunu yok büyürüz'
Tek
otoriteye bağlı olmamanın sorun yarattığını ancak büyüme problemlerinin olmadığını belirten Gökhan Buğday, "Biz Milli Savunma Bakanlığı'na, Atatürk Havalimanı Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı. Otorite aynı olsaydı, hava trafiğini belki daha rahat dağıtabilirdi. İki ayrı kese var yani. İki ayrı da yönetim. Atatürk Havalimanı'nda 17 uçak pistten çıktı, bunun sebeplerine bakılsa durum çok daha iyi ortaya çıkacak" dedi. Buğday İstabul'un merkez olup olmayacağıya da ilgili olarak şunu söyledi: "İstanbul bir üs ama havalimanları buna uygun mudur diye bakmak lazım önce. THY'nin uçak sayısı 130. Bu sayı 300'lere çıkacak. Bu sorun bir zamanlar Fransa'da da olmuş. Orly daha eski, de Gaulle yeni olan. 2009'da Orly 25 milyonda kalmış, Charles de Gaulle 58 milyona çıkmış. Çünkü Orly'nin kapasite sorunu vardı ve büyümesi mümkün değildi."Atatürk Havalimanı'ndaki pist sorunu konusunda Buğday şu açıklamayı yaptı: "Atatürk Havalimanı'ndaki pistler çapraz konumda. Aynı anda iniş-kalkış yapmaya müsait değil yani. Sabiha Gökçen'de şu anda bir pist var ve biz ikincisini birinciye paralel yapacağız."