O
tomobilde Türk markası nihayet gerçek oluyor. Tasarımından finansmanına, üretiminden pazarlamasına yüzde 100 Türk olan elektrikli otomobiller, 2011 yılında yollara çıkacak. Küçük, orta ve küçük hafif ticari araç sınıflarında yer alan bu araçlar, halkın ulaşabileceği fiyatlarla satılacak. Bu büyük projeyi hayata geçirecekler ise dünyaca ünlü Türk tasarımcı Murat Günak ile Türkiye'nin Bill Gates'i olarak tanınan Alphan Manas. İşbirliklerini 'yaratıcı ortaklık' olarak adlandıran bu ikiliye, işdünyası, mühendislik ve otomotiv yan sanayi gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren 8 Türk girişimci de destek veriyor. Günak ve Manas'ın hedefi dünya otomotiv devlerinden önce, seri üretim ilk elektrikli otomobilleri yollara çıkarmak. Kuralların yeniden yazıldığı dünya otomotivinde, Türkiye'nin başrolü oynamasını sağlayacak elektrikli araç projesinin detaylarını öğrenmek için Murat Günak ve Alphan Manas'la İstanbul'da bir araya geldik. Günak ve Manas'la projenin hedefleri, teknik detayları ve finansmanıyla ilgili konuştuk.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aracı kullanmasının ardından Mindset projesinde gelinen son noktayı anlatır mısınız?
Günak: Mindset projesini tamamen unutmanızı istiyorum. Bugün anlatacaklarımızın Mindset'le ilgisi yok. Mindset, fiyatı 60 bin Euro civarında olan, üst sınıf bir otomobil. Biz bu araçla hem hükümete hem de dünya kamuoyuna, elektrikli araçta neler yapabileceğimizi gösterdik. Şimdi halkın ulaşılabileceği maliyette 3 farklı elektrikli araçtan oluşan bir proje üzerinde çalışıyoruz.
FİYAT 15 BİN EURO
Bu araçları ilk ne zaman göreceğiz. Fiyatları ne kadar olacak?
Günak: Başbakan Tayyip Erdoğan'ın aracı kullanmasının hemen ardından çalışmalara başladık. Asıl projede 3 kişilik bir küçük otomobil, 4 kapılı bir aile otomobili ve küçük hafif ticari araç bulunuyor. B sınıfındaki küçük aracın yaklaşık 15 bin euro, aile otomobilin fiyatının ise 30 bin euro olması için çalışıyoruz. Araçların prototipleri 2010'da ortaya çıkacak. Piyasaya ise 2011'de sunmak istiyoruz. Tasarım çalışmalarında önemli yol katettik. Bu araçlar, yaşam stili yaratacak. İnsanların zevkle ve eğlenerek kullanacakları araçlar olacak. Bugün Apple (Macintosh) bilgisayar dünyasında nasıl farklı ve eğlenceli bir yere sahipse biz de aynen öyle olmak istiyoruz. Diğer taraftan Swatch nasıl pahalı saatlerin arasından sıyrılıp, düşük maliyetle dikkat çekici modeller yaptıysa, biz onu da yapmak istiyoruz.
Projenin finansmanını nasıl sağlayacaksınız?
Manas: 5 milyon dolarlık yatırımla prototipleri oluşturup, otomobilleri seri üretime hazır hale getireceğiz. Bu noktadan sonra seri üretim için büyük finansman gerekiyor. Bunun için Türkiye'de otomotiv sektörünün alışık olmadığı farklı bir yatırım modeli deneyeceğiz. Bu konuda çok tecrübem var. Borsada girişimci şirket olarak halka açılacağız. Bu sayede emeklilik fonların desteğini alabiliriz. Yatırım için işadamlarına ayağına gidip para istemeyeceğiz. Kapılarımız açık ama böyle bir beklentimiz yok.
Dev markalar da, elektrikli araç konusunda çalışmalar yürütüyor. Onlarla rekabet etmek kolay değil. Bu konuda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Günak: Şu anda hiçbir firma elektrikli araç konusunda birbirinden önde ya da geride değil. Herkes eşit şartlara sahip. Geçmişiniz, altyapınız ne kadar kuvvetli olsa da, eletrikli araçta yüzde 70 dışarı bağımlısınız. Bu araçların parçalarının çoğunu dışarıdan almak zorundasınız. Bu bize bir avantaj sağlıyor. Büyük küçük herkes elektrikli araç konusunda aynı süpermarketten alışveriş yapıyor ve yapacak. Dev firmalar ellerindeki güce bağlı olarak kendi marketlerini kullanıyordu. Bunun nedeni, elektrikli araç teknolojisinde dünyada çok fazla sayıda firma yok. Belli başlı firmaların sayısı belli. Dolayısıyla hiç kimseyle rekabet konusunda sorunumuz yok.
Türkiye'nin kendisine ait bir otomobil markası olmaması hep eleştirildi. Nihayet, bu kompleksimizi üzerimizden atacağız. Otomobilin ismi konusunda bir çalışma var mı?
Günak: Otomobillerin ismi ne olursa olsun, herkes bunun Türk malı olduğunu bilecek.
Manas: Elektrikli otomobil teknolojisi konusunda çalışan, daha önce yola çıkmış firmalar var. Dolayısıyla biz her türlü gelişmeden, bu işi yapan firmalardan yararlanacağız. Baştan yaratma gibi bir kaygımız yok. Zaten şu anda da hali hazırda Türk firmalar da var. Onların desteğini de alıyoruz.
Bazı eleştiriler var. Projenizi Devrim ve İmza'ya benzetiyorlar. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Manas: Devrim ve İmza'ya benzetmek yanlış. Bazıları projemizin, Devrim'in çıktığı tarih olan 29 Ekim'de üretilmesi gerektiğini söylüyor. Devrim, kısıtlı bir süre verildiği için aksilikler yaşanan bir projeydi. İmza ise sadece bir prototipti. Herkesin yakın bir zamanda şahit olacağı bir projenin peşindeyiz.
Projemiz ikisine de benzemiyor.