Para politikasını sıkılaştırarak enflasyonla kararlı mücadelesini sürdürürken, yatırım, üretim ve istihdamı da korumayı başaran Türkiye, ekonomide uygulanan program doğrultusunda dengelenmeyi sağlayıp, büyüme performansını da koruyor. Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2.5 büyüdü. Böylece, Türkiye ekonomisi Kovid-19 salgını tedbirlerinin uygulandığı 2020 yılının ikinci çeyreğinden sonra üst üste 16 çeyrek büyümüş oldu. Öte yandan 2023 büyüme oranı yüzde 4.5'ten 5.1'e, bu yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranı da yüzde 5.7'den 5.3'e revize edildi. Altı aylık büyüme yüzde 3.8 oldu.
1.2 TRİLYON DOLAR
Milli gelir TL bazında 35.1 trilyon liraya, dolar bazında ise 1.2 trilyon dolara çıkarak tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Kişi başı milli gelir ise 14 bin 2 dolar oldu. Böylece Türkiye'nin yüksek gelirli ülkeler grubuna da geçebilmesine sadece 3 dolarlık bir fark kaldı. OECD ve IMF verilerine göre, kişi başı milli geliri 14 bin 5 dolar olan ülkeler, yüksek gelirli sınıfına giriyor.
TÜKETİMDE FREN
İkinci çeyrekte, tarım sektörü yüzde 3.7, inşaat sektörü yüzde 6.5 büyürken, sanayi sektörü yüzde 1.8 daraldı. Yılın ilk çeyreğinde büyüme performansını yukarı çeken tüketim tarafından yılın ikinci çeyreğinde sınırlı bir katkı geldi. Hane halklarının nihai tüketim harcamaları ikinci çeyrekte yıllık olarak yüzde 1.6 arttı. Bu yılın ilk çeyreğinde vatandaşın tüketimi yüzde 6.8 büyümüştü. Böylelikle iç tüketimde salgın yılı olan 2020'den bu yana en düşük büyüme performansı izlendi.
TARIMDAN KATKI
TÜİK'in üretim yöntemiyle milli gelir hesabına göre tarım sektörü büyümeye 0.13 puan katkı verdi. Ekonomistler tarımda böyle bir performans beklemiyordu bu durum daralma beklenen çeyreklik büyümenin yaşanmasında da etkili oldu. İkinci çeyrekte imalat sanayisindeki daralma yüzde 2.9 oldu. Sanayideki daralma ekonomik büyümenin 0.36 puan daha az gerçekleşmesine neden olurken imalat sanayinin negatif katkısı ise 0.49 puan hesaplandı.
İNŞAATTA BÜYÜME
Deprem bölgesindeki yenileme çalışmalarının da etkisiyle yüzde 6.5 büyüyen inşaat sektörünün büyümeye katkısı 0.35 puan oldu. İnşaatta ilk çeyrekte de yüzde 11 büyüme sağlanmıştı. İnşaat yatırımları da geçen yıla göre yüzde 8 artarak tek pozitif büyüme sağlayan sektör olarak öne çıktı. Gayrimenkul sektörü yüzde 3.7 büyürken ekonomiye 0.29 puan katkı verdi. Bu yıl ikinci çeyrekte hizmetler sektöründe büyüme yüzde 2.9 oldu,. Finans, sigorta sektöründe yüzde 3.4'lük büyümenin Türkiye ekonomisine 0.21 puanlık katkısı olurken ilk çeyrekteki 6.7'lik büyümenin altında kalındı. Vergilerde ise yüzde 9.6 büyüme 0.13 puanlık katkıda bulundu. Yatırım harcamaları bu yıl ikinci çeyrekte yüzde 0.5 büyüdü ve ekonomiye katkısı 0.13 puan oldu. İnşaat yatırımları yüzde 8 büyürken, makine teçhizat yatırımları, sıkı kredi koşullarının etkisiyle, yüzde 5.6 ile 2019'dan bu yana ilk kez daraldı. İhracatın yatay kaldığı ikinci çeyrekte ithalattaki yavaşlama dış ticaretin ekonomiye pozitif katkı yapmasını sağladı. İthalat bu yıl ikinci çeyrekte yüzde 5,7 küçüldü ve ekonomiyi 1.25 puan olumlu katkı vermeyi sağladı. Stoklar ise ekonomik büyümeyi 0.2 puan aşağı çekti.
İŞGÜCÜNÜN PAYI ARTTI
İşgücü ödemeleri, ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 112.4 arttı. Net işletme artığı/karma gelir yüzde 47.7 yükseldi. İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içerisindeki payı geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 33.8 iken, bu oran 2024'te yüzde 40.8 oldu.
ZORLU DÖNEMİ GERİDE BIRAKTIK
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kırılganlıkların önemli ölçüde azaltıldığı zorlu bir dönemin geride bırakıldığını belirterek, "Öncü göstergeler yılın üçüncü çeyreğinde büyümede dengelenmenin sürdüğüne işaret ediyor. 2024 yıl genelinde iç talebin büyümeye daha az katkı verdiği dengeli bir büyüme kompozisyonu öngörüyoruz" ifadelerini kullandı. Şimşek, takvim ve köprü günlerinin ekonomik aktiviteyi etkilediği ikinci çeyrekte ekonominin yüzde 23'ünü oluşturan sanayi sektörünün daraldığına, sanayi hariç diğer tüm sektörlerde büyümenin devam ettiğine dikkati çekti. Ekonomide dengelenmenin sürdüğünü ve iç talebin büyümeye verdiği katkı 1.2 puana gerilerken net dış talebin pozitif katkısı 1.3 puan olduğunu aktaran Şimşek, şu değerlendirmede bulundu: "İşsizlik oranının yüzde 8.8 ile yatay seyrettiği ikinci çeyrekte istihdamın geçen yılın aynı dönemine göre 1.2 milyon kişi, bir önceki çeyreğe göre 205 bin kişi arttı. Öncü göstergeler yılın üçüncü çeyreğinde büyümede dengelenmenin sürdüğüne işaret ediyor. Öngörülebilir ve uluslararası normlara uygun politikalarımız ekonomimizi güçlendiriyor. Büyümede dengelenme başladı, cari açık daraldı, risk primi azaldı, dış kaynak girişleri arttı, rezervler iyileşti ve dezenflasyon sürecine girdik."
ŞEKİP AVDAGİÇ İTO Başkanı
PROGRAMI DESTEKLİYORUZ
Dezenflasyon programını destekliyoruz. Bunun bir sonucu olarak 'kontrollü soğuma' sürecinde üretim ve istihdam hedeflerinin de aynı hassasiyetle gözetilmesi gerektiğine inanıyoruz. İhracata dayalı büyüme trendinin sağlıklı şekilde devam etmesi için en ivedi beklentimiz, kur ve enflasyon arasında zayıflayan korelasyonun sağlanması. Yeni OVP'de özellikle KOBİ'lerin yeni yatırımları ve ihracatımız için tedbirler alınmasını bekliyoruz.
NAİL OLPAK DEİK Başkanı
MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ
Hem sanayi sektörünün daralması hem de diğer sektörlerin verdiği katkının önceki dönemler ile kıyaslandığında azalması iyi analiz edilmeli. Özellikle küçük işletmelerin desteklenmesi dahil olmak üzere, sanayi üretimini ve yatırımları artıracak yeni adımların atılması önemli. Yeni OVP'de sanayi sektörünün üzerindeki maliyetleri azaltıcı ve piyasaya güven ve moral verici önerilerin değerlendirilmesi gerektiği dönemdeyiz.
MAHMUT ASMALI MÜSİAD Başkanı
NET MESAJLAR VERİLMELİ
Yeni açıklanacak OVP, Türkiye ekonomisinin hedeflerinden vazgeçmediğini kati bir şekilde göstermeli, geçmiş yıllara ilişkin kazanımların korunacağı ve geleceğe yönelik beklentilerin bu kazanımlar üzerine inşa edileceğine yönelik net mesajlar vermelidir. Bu koşullar altında MÜSİAD olarak, milli ekonomimizin pozitif büyüme yolculuğuna Türkiye Yüzyılı'nda da hız kesmeden devam edeceğine yönelik inancımız tamdır.
ORHAN AYDIN ASKON Başkanı
YOL HARİTAMIZ VAR
Dengemizi bozan pandemi ve deprem gibi zorlukların ardından şeffaf, rasyonel, önümüzü görebildiğimiz politikalarla sürdürdüğümüz bir ekonomi yol haritamız var. Bu da bizi dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeye doğru ilerletiyor. Sahadan gelen çağrılara kulak verildikçe arzulanan ekonomik getiriler de beraberinde gelmeye devam edecektir.
ALİ KOPUZ İSTİB Başkanı
DENGELENME OVP'YE YANSIYACAK
Birinci çeyrekteki güçlü tüketim harcamalarının, ikinci çeyrekte devam etmediğini gördük. Aynı şekilde sanayi üretiminde de son aylarda firmaların özellikle işletme sermayesi için nakit akışında zorlandığı durumları gözlemliyorduk. 2025-2027 Orta Vadeli Program'da büyüme öngörülerinde dengelenme beklentisi de hedeflere yansıyacaktır.
SEYİT ARDIÇ ASO Başkanı
İHRACATA DESTEK VERİLMESİ GEREKİR
Başta KOBİ'ler olmak üzere reel sektör için kredi faizlerinin desteklenmesi, ihracatın ve yapısal reformların önceliklendirilmesi sürdürülebilir büyüme için şart. İhracatı destekleyici politikalara daha fazla öncelik verilmeli.