Türkiye, asrın deprem felaketinin yaşandığı bu yılın ilk çeyreğinde, Avrupa ekonomileri resesyonla sarsılırken, güçlü büyümesini sürdürdü. Türkiye Yüzyılı'na da büyümeyle başlanırken, bir yandan da toplumun geneline yayılan kapsayıcı modelle yaratılan refahtan ücretlilerin aldığı pay tarihi zirveye ulaştı.
MİLLİ GELİR REKOR KIRDI
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre, ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 4 ile 3.2 olan beklentinin üzerinde büyüdü. Böylece Türkiye ekonomisi Kovid-19 salgını tedbirlerinin uygulandığı 2020 yılının ikinci çeyreğinden sonra üst üste 11 çeyrek büyümüş oldu. Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ilk çeyrek itibarıyla 970 milyar dolarla, 2013'teki 958 milyar doları da geçerek tarihi zirveye ulaşırken, kişi başı milli gelir de 11 bin 374 dolarla 2014'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
İNŞAATTA 5 YILIN EN HIZLISI
GSYH'yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde, yılın ilk çeyreğinde geçen yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak hizmetler yüzde 12.4, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 12, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 11.2, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 8.1, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 7.8, inşaat yüzde 5.1, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 3.6 ve gayrimenkul faaliyetleri yüzde 1.4 arttı. Tarım sektörü yüzde 3.8, sanayi ise yüzde 0.7 azaldı. İnşaat sektöründe 5 yılın en hızlı büyümesi yakalandı.
YATIRIMLAR HIZ KESMİYOR
Hane halklarının nihai tüketim harcamaları yılın birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 16.2 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5.3, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 4.9 arttı. Ana grupların büyümeye sunduğu katkıya bakıldığında hanehalkı tüketiminin büyümeye 10.9 puan katkı sunduğu görüldü. Kamu harcamalarından ise 0.7 puanlık katkı geldi. Yatırımların katkısı ise 1.2 puan olarak gerçekleşti. Buna karşın net ihracat büyümeyi 2.8 puan, stoklar ise 6 puan aşağı çekti. Potansiyel üretimin artması ve sürdürülebilir büyümenin devamı için önem arz eden makine ve teçhizat yatırımları geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 8 ile kesintisiz artışını 14'üncü çeyreğe taşıdı.
TÜRKİYE OECD'DE İKİNCİ SIRADA
Türkiye, yılın ilk çeyreğinde kaydettiği yüzde 4'lük büyümeyle Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Avrupa Birliği ülkeleri içinde en yüksek oranda büyüyen ikinci, G20'de de üçüncü ülke olmayı başardı. OECD ülkeleri arasında İrlanda, bu yılın ocak-mart döneminde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6.4 büyümeyle ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi yüzde 4 ile Türkiye, İsrail ve Kosta Rika, yüzde 3.8 ile İspanya izledi. OECD ülke ekonomilerinin birinci çeyrekte ortalama büyümesi yüzde 1.5 olarak tahmin edildi. Söz konusu dönemde ekonomik büyüme Avrupa Birliği'nde (AB) yüzde 1.2, Euro Bölgesi'nde yüzde 1.3 oldu. İlk çeyrek büyüme verisi açıklanan G20 ülkeleri içinde de büyüme oranı en yüksek ülke yüzde 5 ile Endonezya oldu. Bu ülkeyi yüzde 4.5 ile Çin, yüzde 4 ile Türkiye, yüzde 3.9 ile Suudi Arabistan takip etti. AB ülkelerinin büyüme oranlarına bakıldığında ise İrlanda'nın ilk sırada yer aldığı görüldü. Bu ülkenin ardından Türkiye'nin ikinci, İspanya'nın üçüncü sırada yer aldığı hesaplandı.
ÜCRETLİLERİN PAYI TARİHİ ZİRVEDE
Türkiye'nin büyümesine sürekli burun kıvıran ve "Halka yansımıyor" söylemi ile kriz algısı yaratmaya çalışanlar da dün açıklanan veri ile suspus oldu. 2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 31.1 olan, son çeyreğinde ise yüzde 25.2'ye gerileyen iş gücü ödemelerinin katma değer içerisindeki payı, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 38'e çıktı. Böylece işgücü ödemlerinin milli gelirdeki payı tarihi zirveye ulaştı. İşgücü ödemelerinin yüzde 126 artmasının yanı sıra Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemelerinin yürürlüğe girmesiyle, kıdem tazminatı ödemelerinin önemli ölçüde artış göstermesi, iş gücü ödemelerinin katma değer içindeki payını arttırdı. EYT düzenlemesinin etkisi hariç bırakıldığında, iş gücü ödemelerinin Gayrisafi Katma Değer içindeki payının yaklaşık yüzde 33.5 olacağı tahmin edildi. Net işletme gelirinin geçen yılın son çeyreğinde yüzde 56.7'ye çıkan payı, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 38.2'ye indi.
NEBATİ: HALKIN REFAH SEVİYESİ ARTIYOR
HAZİNE ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "İlk çeyrekte sadece yüksek büyüme gerçekleşmemiş, aynı zamanda büyümenin kapsayıcılığı da korunmuştur" dedi. Nebati, yılın ilk çeyreğinde istihdamın, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 1.6 milyon kişi artarken, işsizlik oranının yüzde 9.9'a düşerek tek haneye gerilediğini ifade ederek, "Öte yandan, dar ve sabit gelirli kesimlere yönelik atmış olduğumuz adımlar sayesinde iş gücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içerisindeki payı bir önceki yılın aynı dönemine göre 6.8 puan artarak yüzde 38'e yükselmiştir. Seçim belirsizliğinin ortadan kalktığı önümüzdeki dönemde, vatandaşlarımızın refah seviyesini daha ilerilere taşımaya kararlılıkla devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
NAİL OLPAK/DEİK BAŞKANI
Gücümüzü gösterdik
Güven, ekonominin ve iş dünyasının vazgeçilmezidir. Şubatta hepimizin yüreğini yakan deprem felaketinin yıkıcı etkisine rağmen büyümeyi sürdürmemiz de Türkiye'nin ekonomik kırılganlıklara karşı gücünü gösteriyor.
MAHMUT ASMALI/MÜSİAD BAŞKANI
Türkiye güvenli liman
Tarihin en büyük felaketlerinden birinin yaşandığı bu dönemde böyle bir büyüme, Türkiye ekonomisinin, yaşadığı her türlü şoka yalnızca kendi öz varlıklarıyla cevap verebilecek güç ve dirence sahip olduğunu bir kez daha ispatlamıştır. Türkiye, 'güvenli liman' olma niteliğini sürdürecek.
ORHAN AYDIN/ASKON BAŞKANI
Ülkemize kayıtsız kalamazlar
Türkiye Yüzyılı'na moralli girdik. Her daim yatırım ve üretim diyoruz. Yurt dışı yatırımcılar açısından Türkiye üzerindeki algıları ve manipülasyonları bozacak politikalara şiddetle ihtiyacımız var. Genel seçim sonrası AB ülkelerinin de yanıbaşındaki Türkiye'ye kayıtsız kalmayacağını düşünüyoruz.
ŞEKİB AVDAGİÇ/İTO BAŞKANI
Pozitif ayrıştık
Türkiye ekonomisi 2023 ilk çeyrekte yüzde 4 büyüyerek dünyada pozitif ayrıştı. Tüketimin yanı sıra kamu harcamaları da büyümeye destek verdi. GSYH'den işgücünün aldığı payın dikkat çekici biçimde artmış olması kapsayıcılık ve büyümenin kalitesinin iyileşmesi açısından olumlu bir gelişme.