Tadıma saat 21.00 civarında başlandı. Şaraplar akşamüstü 18'de açılmış, karaflara aktarılmış ve havalandırmaya başlanmıştı. Bu denli büyük şaraplar ancak bu kadar uzun bir süre havayla temas ettiğinde, gerçek aroma zenginliklerini ortaya koyuyordu. Ayrıca beyaz şaraplar da fazla soğutulmamış, adeta oda sıcaklığında servis edilmişti. Böylece şarapların tatlarının tam olarak algılanması için en uygun koşullar sağlanmıştı.
Bollinger Grand Annee 1996
FOUR Seasons Hotel'deki tadım öncesi, kokteylde ev yapımı somon fümeli kanepeler ve minik bliniler üzerinde Beluga havyarı ile birlikte ikram edildi. 1996, Bollinger şampanyası için en başarılı yıllardan biri olarak kabul ediliyor. Gövdeli ve güçlü bir şampanya. Burunda zencefil, giderek bala dönüşen kızarmış ekmek kokuları, damaktaysa limonsu ve cevizimsi tatlar hissediliyor.
Corton-Charlemagne Louis Latour 1999
ILIK parmesan peynirli "Tortino" eşliğinde bıldırcın göğsü ile birlikte, Fransa'nın Burgonya bölgesinin en büyük beş beyaz şarabından biri olarak bilinen bu nefis şarabın en iyi yılı olarak kabul edilen 1999 rekoltesi sunuldu. Beyaz şaraplara düşkün Cermen İmparatoru Şarlman'ın Burgonya'daki bu bağlarda kırmızı şaraplık üzümleri söktürüp, Chardonnay üzümlerini diktirdiği, bu yüzden şaraba onun adının verildiği söyleniyor. Açık kehribar tonlar sezilen altın renkli, tropik ve egzotik meyve kokuları içeren, damakta baharat ve vanilya aromalarının hakim olduğu bu nefis şarabın en az 10 yıl daha performansının zirvesinde kalacağı tahmin ediliyor.
Chateau d'Yquem 1989
CHATEAU d'Yquem, dünyanın en ünlü, en nefis tatlı beyaz şarabı. Çok geç hasat edilen Semillon ve Sauvignon Blanc üzümlerinden yapılıyor. Ekim ayının sonu ve kasım ayı içlerine kadar hasat için bekleniyor ve bu arada "asil küf" adı verilen küfün, üzüm tanelerini büzüştürmesi arzulanıyor. Sonra kalabalık bir ekip tek tek en iyi taneleri topluyor. Eğer uygun ürün çıkmazsa, o yıl Yquem üretilmiyor ve üzümler başka şarap firmalarına satılıyor. Ancak sonuçta ortaya çıkan şarap bir şaheser. 300 yıl, hatta daha da uzun ömrü olan bu şarapla tadım noktalandı. Şef, önce bu şarabın yanına rokfor peyniri uygun görmüş ama sonra aromasının fazla sert olacağı gerekçesiyle, rokfor peynirli bir krem brüle yapmıştı. Yanında ravent meyvesinden bir "chutney" ile bu krem brüle, Yquem ile iyi bir uyum sağladı.
Vieux Chateau Certan 1990
SIĞIR kuyruğu yahnisi ve Porçini mantarlı rizotto eşliğinde servis edilen Pomerol bölgesinin bu kırmızı şarabı, dünyanın en ünlü şarabı Petrus'un komşusu olan bağda, % 85 Merlot, % 10 Cabernet Franc ve % 5 Cabernet Sauvignon üzümlerinden üretiliyor. Şarap, burunda zengin ve yoğun aromalar sergiliyor. Damakta olağanüstü olgunlukta siyah orman meyveleri ve vanilya aromaları son derece etkileyici. Önünde daha uzun bir ömür olduğu belli olan, son derece kompleks bir şarap.
Chateau Margaux 1985
ŞEF, yanında yabani turp marmeladı ile birlikte servis edilen portakallı ördek konfiyi, Chateau Margaux şarabına uygun bulmuştu. Dünyanın en prestijli markaları arasında yer alan firmanın 1985 yılında ürettiği bu şarap, gelmiş geçmiş en iyi rekoltelerden biri. Ağızda kadife yumuşaklığında ve son derece kompleks aromalar içeriyor. Gerçi önceki yıl Türkiye'ye gelen firmanın yöneticisi, bu şarabı yemekle birlikte keyifle içilsin, diye yaptıklarını söylemişti. Ama yemek ne kadar nefis olursa olsun, bu güzel şarabın tadını almayı engelliyor. O yüzden birkaçımız, şarabı tek başına yudumlamayı tercih ettik.
Chateau Canon 1989
BREZE edilmiş enginar kalbi eşliğinde kuzu pirzolası ile birlikte sıra, 1989 rekoltesi Chateau Canon'a geldi. % 45 Merlot, % 55 Cabernet Franc üzümlerinden yapılmış bu nefis şarap, burnumuza zengin egzotik meyve kokularını taşıdı. Damakta olgun meyve aromaları ile yumuşak tanenler çok hoş bir uyum içindeydi. Aromaların damakta kalıcılığı çok uzundu. 1989, St Emilion bölgesinin bu olağanüstü şarabı, en iyi iki rekolte yılından biri olarak kabul ediliyor. Şarabın, uzun yıllar daha da mükemmelleşerek kalitesini sürdüreceği tahmin ediliyor.
Chateau Mouton Rothschild 1988
BU nefis şarap trüf mantarlı polenta eşliğinde, limonla breze edilmiş, dana yanağı ile birlikte servis edildi. Burunda hissedilen tütün, sedir ağacı, siyah frenk üzümü aromalarının olağanüstü zenginlikteki harmanı çok etkileyiciydi. Tadıma katılanlar bu güzel şarabı yudumlamadan önce, uzun uzun kokusunun keyfini çıkardılar. Damakta ise şarap çok güçlüydü. Tanenli, meşe ve is kokularının belirgin biçimde algılandığı bu nefis şarap, üreticisi Baron Philippe de Rothschild'in öldüğü yıl üretilmiş. Etiketi ise ünlü ressam Keith Haring'in elinden çıkmış.