Bugüne kadar defalarca röportaj yaptık. Hepsi Sibel'in hayatındaki değişik dönemlerine denk geldi. İlk evliliğinde, ilk hamileliğinde, boşanmasında, ikinci evliliğinde, ikinci hamileliğinde... Hayatının tarihi yani... Birlikte geçirdiğimiz koca bir 20 yıl olmuş. Az bir zaman değil. Karşıma oturur oturmaz, ben hiçbir şey sormadan o bir şey söyledi: "34 yaşında, aklı başındayım artık..." Savunma mı? Belki de... Çünkü öyle şeyler yaşadı ki, onlardan sıyrılıp huzuru bulmak hiç de kolay bir şey değil...
* Bu yaşlar insanın kendisiyle muhasebe yaptığı ve doğruyu bulduğu yaşlar mı oluyor?
Kesinlikle öyle... Her yıl yeni şeyler öğreniyorum. Dolayısıyla olgunlaştım. Ama hiç kaybetmek istemediğim çocuksu yanım hep var, heyecanım hep var. Ama gerçekten artık aklım çok başında...
* Şimdiki aklın olsaydı hangi hataları yapmazdın?
Yapmayacağım pek çok şey olurdu. Ama 'iyi ki yaptım' dediğim daha çok şey var. Öncelikle çocuklarım var.
* 4 yıl aradan sonra yeniden sahneye dönüyorsun. Evlendiğinizde Sulhi Bey, "Sibel sahnelere dönerse bu evlilik yürümez" demişti. Ne oldu? Bu kadar büyük bir sözden sonra nasıl ikna oldu?
Ne yaptığımı gördü. Sahnedeki halim, tavrım, beni dinleyen insanlar bellidir. Onu rahatsız edecek bir davranışta bulunmam. Bunları da 5 yıl içinde gördü. Sahnelerden uzak olduğum dönemde ben mutsuz oluyorum. O mutsuzluğumu da gördü.
* Nedir o mutsuzluk? Nasıl tarif edersin? İnsan kendini eksik mi hissediyor? Yoksa 'unutulurum' kaygısı mı var?
Bende öyle bir kaygı olmuyor. Çünkü ben yorumcuyum. Dolayısıyla unutulurum kaygısı taşımıyorum. Bir gün kötü bir iş yaparsınız ama sonra öyle iyi bir albüm yaparsınız ki, her şey unutulur. Yani siz hep var olursunuz.
ÇOCUKLARIM PETEK'E HAYRAN
* Sizler arasında hep böyle bir konum savaşı yaşanıyor. Ebru Gündeş kendi farkını göstermek için Gülben Ergen ve Hülya Avşar'a laf attı. Gülben Ergen de ona yanıt verdi... Yani var olmak için başka birilerine yaslanmak durumu var...
Ben hiçbiri için hiçbir şey söylemem. Çünkü Hülya'yı çok seviyorum. Gülben'i de çok seviyorum. Onları kırmak, incitmek istemiyorum.
* Ama geçtiğimiz yıl sen de böyle bir şey söylemiştin. "Maksim'e gitmem. Çünkü orada müzik zevkime hitap eden bir şey yok" demiştin... Sahneye Petek Dinçöz çıkıyordu.
Ben gazinoya gittiğim zaman güzel müzik, güzel ses dinlemek istiyorum. Sadece güzellik izleyemem. Ama bütün meslektaşlarımı seviyorum. Benim çocuklarım Petek'e hayran. Sonuçta benim tarzım farklı. Fazla hırslarım yok. Sadece işimle gündeme gelmek istiyorum. İşimi iyi yaparak alkışlanmak istiyorum. Ailemle yaşamak istiyorum.
* O hızlı hayattan sonra evde yaşamak nasıl?
Çocuklarımla zaman geçiriyorum. Genç yaşta anne olmak çok önemli. Onların yaşlarına inebiliyorum. Onlarla her şeyi yaşıyorum. Engin Can artık benim boyumda. Birlikte spor yapıyoruz. Kızımla da müzik konularını paylaşıyoruz. Çok iyi keman ve piyano çalıyor. En küçüğümüz ise evimizin neşesi. Çok rutin bir hayatımız var. Bazen sıkılıyorum tabii. Ama dengelemeye çalışıyorum. Hem alıştım artık. Çünkü ben de çocuklarımla birlikte büyüdüm. İlk anne olduğumda 21 yaşındaydım.
* Çocuklar da senin zor hayatını paylaştılar. Anne baba ayrılığı yaşadılar. Sulhi Bey ile ilişkileri nasıl?
Çok iyi. Sulhi çok ilgileniyor. Anne baba ayrılığını hissettirmemeye çalıştık. İstedikleri zaman babalarına gidip kalabilirler. Ama onun dışında sorumlulukları bende. Her türlü sorumlulukları bende.
* Geçtiğimiz günlerde Seda Sayan, "Benim ayrılık olayımı bırakın. Sibel Can da boşanıyor. Onu araştırın" dedi... Ne hissettin o anda?
Çok şaşırdım. 1,5 yıldır görmüyorum Seda'yı. Gereksiz bir açıklamaydı. Sonra bana haber gönderdi zaten, böyle bir şey söylemediğini belirtti...
AĞZA ALINMAYAN LAFLAR
* Bu durumları yaşamak zor değil mi? Herkes birbirine laf atıyor. Hiç beklemediğin anda kendinle ilgili bir şey duyuyorsun. İnsan bunları nasıl kaldırabilir?
Bana bunlar çok uzak. Artık bazı şeyler çok komik geliyor. Bu dünyanın dışında olmak beni inanılmaz mutlu ediyor. Ne kadar dışında olursan o kadar huzurlu oluyorsun. Çünkü orası çok karışık. İnsanın kafası karışıyor. Zamanında yoruldum zaten. Her gün yeni bir şey çıkıyor. Bunlarla uğraşmak zor. Zaman zaman gülüyorum, zaman zaman üzülüyorum. Aslında 2 yıl önce bu kavgalar daha büyük boyutlardaydı. Çizgiler aşılmıştı. Birebir çatışma halindeydi insanlar. Ağza alınmayacak laflar söyleniyordu. Şimdi biraz daha duruldu gibi. Ama artık insanlar bu tarz şeylerden sıkıldı. Zaten herkesin kafasında kendi derdi var. Bu tartışmalara inanamıyorum. Eskilere bir bakın. Bir Sezen Aksu'nun, Ajda Pekkan'ın, Müzeyyen Senar'ın Zeki Müren'in böyle birbirleriyle uğraştıklarını, birbirlerine en küçük bir söz söylediklerini görmedim, duymadım...
* Nedir bu peki? Tutunma çabası mı?
Neyi paylaşamıyorlar anlayamıyorum. Çok üzücü bir durum bu. Hülya ile aynı dönemin isimleriyiz. Hiçbir zaman onunla böyle bir şeye girmedik. Kimse bizi birbirimize düşürememişti. Kimseye fırsat vermedik. Bu anlamda üç-beş haberin çıksa ne olur, çıkmasa ne olur? Bunlarla mı kasetlerini satacaklar? Bu hırsların içinde olmak çok tehlikeli... Belki de ben onun için bu işi bırakmaktan, anne olmaktan korkmadım. Ayrıldıktan sonra hemen evlenip tekrar bir aile ortamında bulunmak istedim. Yoksa diğerleri gibi olurdum: Mutsuz... Sahne tamam ama onun dışında insanın kendine gelebileceği bir hayatı olmalı.
* Ama geçmişine baktığımızda senin de öyle pek sakin bir hayatın yoktu. Yurtdışı tatillerine bile gazetecilerle giderdin...
Bazı şeyler ben istemeden oluyordu. Ben hiçbir basın mensubu arkadaşımı reddetmem. Öyle bir yapım yok zaten. Magazin basınının içinde büyüdüm ben. 14 yaşında girdim bu dünyanın içine... Şöhretin getirdiği hayatın içinden çıkamazsan mutsuz olursun. Ve ne yazık ki pek çok sanatçı mutsuz. Düzelmelerine de imkan yok.
* Çok çalıştın, çok kazandın, çok borçlandın... İşlerden uzak durmak bir anlamda parayı da reddetmek oluyor. Artık borçlar bitti ve rahatladın mı?
Her şeyin para olmadığını gördüm. Bir yıldır hiçbir iş yapmadım. Ama bunu kendim tercih ettim. Çocuklarla 3,5 ay Amerika'da tatil yaptım. Onlar dil okuluna giderken, ben de gittim, İngilizcemi ilerlettim. Artık hiçbir hırsım yok. Bir evim, arabam var, yeter. Kimseye borcum yok, derdim de yok. Mutluyum ben. Eskiden çok kazanıyordum ama o kadar gereksiz ve saçma sapan harcamalarım vardı. Bundan sonra para pul benim için önemli değil. Ne güzel ki, Allah bana bu işi hobi olarak yapmayı nasip etti. Yani şu anda ben sahneye zevk için çıkıyorum para için değil.
* Seda Sayan'ın senin hakkındaki şok açıklamasında ne kadar gerçek payı var peki? Eşin de bu açıklama ile ilgili olarak "Ben bilmem Sibel'e sorun" dedi...
Bence Sulhi'nin böyle bir söz söylemesi saçmaydı. Belki de hiç beklemediği anda bir telefon alınca şaşırdı. Tabii ki her evlilikte sorunlar olur. Ben çok sabırlıyım. Sulhi de çok sabırlıdır. Hiçbir zaman saygımızı yitirmedik. Bence en önemlisi bu. Allah'a şükür sevgimiz de var. Tabii ki problemler var. Böyle durumlarda karşılıklı anlayışla dengeliyorsun.
* Her zaman bir Pollyanna durumun var. İlk evliliğinde de sana boşanma dedikodularını sorduğumda 'Çok mutluyuz' demiştin, bir hafta sonra da olaylar patlak vermişti. Bazı şeyleri saklıyor musun hem kendinden hem toplumdan?
Ben her şeyi iyi tarafından almaya çalışırım. Çünkü çocuklarım etkilensin istemem. Onların ruh sağlığı benim için her şeyden önemli. Onun için her zaman sakin, sabırlı bir tavrım var. Tabii benim de bir çizgim var ama kontrollüyümdür. Şu anda Sulhi ile ayrılma noktasında bir durumumuz yok.