Bir danışanım telefon açtı bir gün: "Seda Hanım, biliyor musunuz? Nihayet ruh ikizimi buldum."
Ruh ikizi... Hadi ruh eşi dese anlayabilirim ama ruh ikizini bulmak öyle kolay bir iş değildir.
Bilenler bilir. Ruh ikizi demek, benim ruhumun diğer yarısı demektir. Yani bir tane daha benden... Düşünebiliyor musunuz? Ben daha henüz kendimi sevememişken, tam olarak kabul verememişken, karşımda benden bir tane daha var ve üstelik de erkek... Deli olmamak mümkün değil.
Sordum: "Peki nereden anladın ruh ikizin olduğunu?" "Çünkü öyle güzel bir uyumumuz vardı ki Seda Hanım, görseniz siz bile şaşırırdınız. Beni hem bedensel, hem ruhsal, hem duygusal hem de zihinsel olarak tam doyuruyordu. Tam sizin web sitenizde anlattığınız gibiydi her şey."
Hmmm. Gerçekten de benim kelimelerimi kullanarak anlatmaya çalışıyordu danışanım.
Sordum: "Peki öyleyse ne oldu? Ters giden bir şeyler mi var?" Üzüntüyle itiraf etti. "Evet, ne yazık ki beni aramıyor. Hem de uzun süredir aramıyor. Ne olur onu bana geri getirin. Telepatik bağ kuralım. Onu bana geri getirin."

BİZ BÜYÜCÜ DEĞİLİZ
Bazen ben bile duyduklarıma şaşırıyorum. Biz büyücü değiliz. Kimse istemediği müddetçe geri getirilemez. Ne kadar telepatik bağ kurarsak kuralım, karşımızdaki bir kukla değil. Bu işi etik olarak yapacaksak, herhangi bir karma yaratmamak lazım. Yani bu işin Türkçesi şu:
Hiçbir kadın ya da erkeğe zorla bir şeyi kabul ettirmek için telepatik bağ kuramayız. Evrenle bir bağ kuracaksak ya da ondan bir şey isteyeceksek, sadece biz değil, yaratılmış herkesin en yüksek mutluluğunu ve hayrını istemek zorundayız.
Ama tabii ayrılık acısı çeken bir kadına bunu anlatmak oldukça zor. Özellikle de o adamın kendisine ilk günlerde yaşatmış olduğu ilgi ve mutluluğa bağımlı hale gelmiş birisine... Bu, tıpkı uyuşturucu almak ve daha sonra birdenbire uyuşturucuyu keserek bünyeyi şaşkına çevirmek gibi bir şey. Çünkü sevgi zannettiğimiz şeyler aslında çok derinlerde özlemini duyduğumuz duyguların bize yaşatılmasına olan arzumuz oluyor çoğu zaman. Bunu azıcık bile yaşasak, vazgeçemeyecek kadar bağımlı hale geliveriyoruz.
Ve ayrılıklarda acı çekiyoruz.
Öyleyse şimdi tüm ayrılık yaşayan kadın ya da erkekler için telepatik bağ kurmanın daha etik bir formülünü vereyim bu hafta.
Ey ayrılık acısı çekenler...
Ey canından çok sevdiği biriyle kavga ya da anlaşmazlık yaşayanlar...
Ey hata yaparak çok önemsediği bir ilişkiyi bozduğunu düşünerek için için suçluluk duyanlar...
Gelin kısa ve basit bir çalışma yapalım. Ama kolay olacağını zannetmeyin, duyguları dönüştürmek çok zor ve yorucu bir iştir.
Sessiz ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir yerde uzanın.
Gözlerinizi kapatın ve üç kez burnunuzdan derin nefes alıp, ağzınızdan yavaş yavaş verin. Her nefes alıp verdiğinizde, bedeninizin bütün ağırlığını uzandığınız koltuğa bırakın. Zaten kaslarınızı gevşettiğiniz için vücudunuz kendini olduğundan daha ağır hissedecektir.
Başka bir şey yapmanıza gerek yok. Bağ kurmak istediğiniz kişiyi gözlerinizin önüne getirin hayalinizde... Önce ona ağlayarak ya da içinizden geldiği gibi ama samimi olarak, söylemek istediklerinizi söyleyin. Sesli olarak...
Hatta asla onun yüzüne söyleyemeyeceğinizi düşündüğünüz şeyleri bile söyleyin.
Sezen Aksu'nun şarkısı gibi: "Git git git...me duuurr ne olursun..." der gibi, birbirine tezat duygularınızı arka arkaya itiraf edebilirsiniz. Çünkü çok samimi olmak zorundasınız.
Herhangi bir mantık aramayın.
Ona öfke, acıma, suçluluk, korku gibi kuvvetli duygularınızın tepkilerini verin. Sonra onu öylece orada bırakın ve hayalinizde Tanrı katına çıkın.
Bu kez Tanrı'ya sığınarak, ona olan sevginizi dillendirin. Kalbinizde ona olan sevginizi hissetmeye başladığınızda, aşağıda bıraktığınız kişinin içindeki Tanrısal sevgi parçasını, yani ruhunun en yüce parçasını çağırın. Unutmayın ki şeytan bile Tanrı'dan bir parça taşır.
Onun yüce parçasına sevgiyle bağlanın.
Herhangi bir talepte bulunmadan, sadece birbirinize kalpten bağlanarak sevgi duygunuzu birbirinize akıttığınızı hissedin ve hayal edin. Son olarak, aşağıda bıraktığınız kişiyle ilişkinizin şifalandırılması için Tanrı'ya istekte bulunun. Ve gözlerinizi açın. Hepinize sevdiklerinizle sıkı bağlar kurmanızı diliyorum.