Üniversiteler ne zaman açılıyor? Bu sorunun yanıtı, son günlerin en çok araştırılanları arasında yerini aldı. Üniversitelerde ilk yılını geçirecek olan öğrenciler ile beraber, üst sınıf öğrencileri de üniversitelerin son durumu hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Öyle ki, Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından okullar için alınan tavsiye kararları MEB'e iletildi ve okulların durumu kesinlik kazandı. Hâl böyle olunca da, öğrenciler de üniversitelerin açılması hakkında YÖK'ten gelecek açıklamaya kilitlendi.
Yüksek Öğretim dergisinin 17'nci sayısının sunuş yazısını yazan YÖK Başkanı Saraç, Covid-19 pandemisinin yükseköğretim sistemine ve üniversitelerde yeni başlayacak eğitim yılına etkileri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Peki, bu yıl üniversiteler Eylül ayında açılacak mı, eğitim nasıl olacak?
İşte, son dakika gelişmeleri...
YÖK, "Üniversitelerimizin eğitim öğretim takvimlerini 1 Ekim 2020 tarihi sonrasında başlayacak şekilde planlamaları istenmiştir. Salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programlar için yapılacak olan uygulamalara yönelik hususlarda üniversitelerimizin ilgili kurulları karar verecektir"
Sağlık Bakanlığı'nın dün gerçekleşen Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından okulların durumu ele alındı ve okullardaki yüz yüze eğitimin geç başlayacağı bildirildi.
Üniversitelerdeki duruma ilişkin ise YÖK tarafından henüz bir açıklama yapılmadı.
ÜNİVERSİTELERDE UZAKTAN EĞİTİM Mİ OLACAK?
Konuyla ilgili kesin bir açıklama yapılmazken, YÖK koronavirüs salgının 2020-2021 eğitim öğretim döneminde de devam etmesi ihtimaline karşı yeni düzenlemeler yapılması ihtiyacına yönelik rehber hazırladı.
Rehberde, uzaktan öğretim uygulamaları, uygulamalı eğitimler, ölçme ve değerlendirme uygulamaları, yabancı uyruklu öğrenciler, toplantılar, kongreler ve değişim programları başlıkları altında çerçeve kararlar ile öneriler yer aldı.
YÖK'ten yapılan açıklamaya göre, Kovid-19 küresel salgınının devam ettiği normalleşme sürecinde üniversitelerin, salgının bölgesel ve yerel dinamiklerini gözeterek çeşitli programlar için ilgili programın yeterlikleri, kazanımları, öğrenci sayıları, altyapı imkanları gibi hususları göz önünde bulundurup farklı uygulamalar yapması ve önlemler alması gerekebilecek.
Bu bağlamda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarından alınan görüşler doğrultusunda, 2020-2021 eğitim öğretim dönemine yönelik planlamaların yapılabilmesi için çeşitli konularda çerçeve kararları içeren Küresel Salgında Yeni Normalleşme Süreci Rehberi oluşturuldu.
Salgının 2020-2021 eğitim öğretim döneminde de devam etmesi ihtimaline karşı yeni düzenlemeler yapılması ihtiyacına yönelik hazırlanan rehber, Amerika ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere salgının bulunduğu ülkelerin yükseköğretim otoriteleri ve üniversitelerin aldıkları kararlar da değerlendirilerek oluşturuldu.
REHBERDE NELER VAR?
Rehberde, dinamik bir süreç olduğu göz önünde bulundurulduğunda, üniversitelerin ilgili kurullarınca salgının bölgesel ve yerel seyrine göre farklı programlar özelinde planlama yapılması gerektiğine işaret edildi. Salgının kontrol altında olduğu bir ilde yapılacak birebir pilotaj eğitimi ile vaka sayısının artma eğiliminde olduğu bir ilde Kovid-19 hastalarını takip eden bir klinikte yapılacak staj eğitimleri için alınacak önlemlerin farklı olacağı da rehberde vurgulandı. Eğitim ve öğretim yılının farklı aylarında, yine salgının seyrine göre alınan önlemlerin de çeşitleneceğine işaret edilen rehberde, ekimde uygulamalı eğitimlere devam eden bir programın, salgının yerel seyrine göre kasımda çevrim içi uygulamaya geçmek zorunda kalabileceği belirtildi.
Yüksek Öğretim dergisinin 17'nci sayısının sunuş yazısını yazan YÖK Başkanı Saraç, Covid-19 pandemisinin yükseköğretim sistemine ve üniversitelerde yeni başlayacak eğitim yılına etkileri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Covid-19 krizinin gerçekten yoğun yaşanılan bir insanlık trajedisi olduğunu belirten Saraç, "Ve hepimizi birçok konuda daha derin ve daha kapsamlı düşünmeye sevk ediyor. Sağlıkta ve korunmada bireyleri tehdit eden ciddi riskler, ailelerin gelirlerindeki azalmalar, ulaşım kısıtlamaları, barınma gibi temel sorunlar, 2020-2021 eğitim yılında da tüm dünyayı olduğu gibi Türk yükseköğretimini de etkileyecektir" görüşünü ifade etti.
"DİLEĞİMİZ BİR AN ÖNCE YÜZ YÜZE EĞİTİM"
YÖK olarak, bu alanda rektörler ve ilgili kurullar ile tartışarak aldıkları ve neredeyse her hafta yeniden gözden geçirdikleri çerçeve yasalar ve yönetmelikleri üniversitelere gönderdiklerini kaydeden Prof. Dr. Saraç, yeni eğitim yılı konusunda, "Henüz krizin gelecek eğitim yılı ile ilgili etkilerinin ne olacağını net olarak göremiyoruz.