YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Conrad Otel'de düzenlenen 'Öğrenci Temini Çalıştayı'na katıldı. Çalıştayda konuşan Çetinsaya, yurt dışındaki gelişmelere duyarsız olmadıklarını belirterek, 'Özellikle Suriye ve Mısır'da yaşanan insanlık trajedileri dolayısıyla; savaş ortamında olan Mısır ve Suriye gibi ülkelerdeki öğrencilere olağanüstü koşulları dikkate alarak Türk üniversitelerinde eğitim ve öğrenimlerine devam edebilme imkanını sağlayacağız. Tabii ki gerekli puan ve belgeleri olduğu takdirde. Burada amacımız hem mağdur durumda olan Türk öğrencileri, hem de o ülkenin vatandaşları, hem de üçüncü dünya ülkeleri. Biz başta üçüncü dünya ülkelerini düşünmüyorduk ama şimdiden bazı ülkeler bize gelip Suriye ve Mısır'da mağdur olan öğrencileri Türkiye'de okutmak istediklerini söyledi. Bizim de görüşmelerimiz devam ediyor. Bütün bu çabalar umarım önümüzdeki dönemde hızlanarak meyvelerini verecek ve öğrenci sayılarında istediğimiz oranlara ulaşacağız' diye konuştu.
Uluslararası öğretim üyesi istihdamı konusuna de değinen Çetinsaya, 'Genellikle bizler önden koşarız, bürokrasi arkadan gelir. Ama şu anda uluslararası öğretim üyesi temininde Türkiye'de yüzde 2 kotası var. Devlet üniversitelerimiz yüzde 2 kadar devlet kaynaklarıyla uluslar arası akademisyen istihdam edebiliyorlar ve şu anda bu kotanın yarısı doluyor. Yani biraz da iş bizlere düşüyor' dedi.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, çalıştayda yaptığı konuşmanın ardından soruları yanıtladı. Çetinsaya bir soru üzerine şunları söyledi:
'ÖSYM sınavında yapılan değişiklik ve getirilen yeni sistemle 24 farklı puan türü oluşması nedeniyle yurt dışında öğrenim gören öğrenciler ÖSYM karşında dezavantajlı duruma gelmeleri nedeniyle bir takım projeler geliştirilmiş ve yurt dışında okuyan Türk uyruklu öğrencilerin, yabancı uyruklu öğrenciler kontenjanından Türkiye'deki üniversitelere katılabilmeleri konusu gündeme getirilmiş. Daha sonra da 4+4+4 yasasında bununla ilgili düzenleme yapılmış. Biz de bunun gereği olarak bir takım usul ve esaslar belirledik. Fakat iki mesele yanlış anlaşılıyor. Ortaöğretiminin tamamını yurtdışında okuyan Türk uyruklu öğrenciler bu haktan yararlanabilirler. İkincisi de Türkiye'de nasıl uluslararası öğrenciler sınavsı veya elini konu sallayarak üniversitelere giremiyorsa, tıpkı uluslar arası öğrencilerin tabii oldukları şartlara tabidirler. Üniversitelerimizin belirledikleri kurallara tabiidirler. Ama sayı olarak şu anda elimde bir veri yok.'
Üniversitelerde oluşan 120 bine yakın boş kontenjanın dolması için yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağı yönünde bir soruya da karşılık veren YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, 'Sayıların çok tartışıldığını biliyorum. Bu boş kontenjan analizlerini yaparken çok dikkatli hareket etmemiz gerektiğini ve sayıların arkasına bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bunların bir kısmı zaten açıköğretim kontenjanıdır. Doğal olarak sanal kontenjanlardır. Aynı şekilde bir kısmı vakıf üniversitelerimizin kontenjan talepleridir. Doğal olarak bizim bir devlet kurumu olarak müdahale hakkımız sınırlıdır. Vakıf üniversitelerinin kendi özel alanıdır. Bizler sadece tıp gibi alanlarda bazı standartlar ve kriterler getiriyoruz. Bunun dışında devlet üniversitelerimizde de sosyolojik olarak öğrencilerin yıldan yıla tercih ettikleri veya etmedikleri kontenjanlar oluşmaktadır. Bunda da elimizden geldiğince gerçekçi kontenjan belirlemesi tavsiye ediyoruz. Aynı şekilde bir başka açık Kıbrıs kontenjanlarında oluşuyor. Biz gelen talepleri değerlendirip, katalogda yayınlanması için onay veriyoruz. Sınıfların boş kalması diye bir şey söz konusu değil' dedi.