Yenisey yazıtları üzerinde çalışma yapan araştırmacılar özellikle bu yazıtların ne zaman, hangi tarihlerde dikilmiş olabileceği sorularının yanıtını araştırmıştır. Moğolistan'daki büyük kağanlık yazıtlarından önce mi sonra mı dikildiği sürekli olarak tartışılmıştır. Yenisey yazıtları üzerindeki harflerin çeşitliliği Moğolistan'daki büyük kağanlık yazıtlarındaki bazı harflerin bu yazıtlarda başka sesleri karşılaması gibi problemlerin üzerinde durulmasına rağmen sonuçlar geçerliliğini yitirmiştir. Harflerdeki bu çeşitliliğin Avrasya hattının kullanmış olduğu bir alfabe sistemi olduğu yönünde düşüncelerde yer almaktadır.
YENİSEY YAZITLARI KİM TARAFINDAN YAZILDI?
Yenisey ırmağını kaplamış olan bu yazıtların şimdilerde toplam sayısı 250'ye yaklaşmıştır. Yenisey yazıtları Yukarı Yenisey Vadisi'nde, doğuda Tuvan'nın başkenti Kızıl'dan 60 km. uzaklıkta bulunan Sargal-Aksı'dan başlıyor ve batıda Hemçik Irmağı yakınındaki Şanci kırlarına kadar yaklaşık 200 metrelik mesafede toplanmaktadır.
Yenisey kitabelerini yazan Türk topluluğu kim dendiğinde yapılan araştırmalar Kırgızlar'ın olduğunu göstermektedir. Bilinen en eski yazıtlardan olan Yenisey yazıtları Türkçenin yazıya aktarılmış somut hali olarak bilinmektedir. Yazıtlarda ölen Türk beylerinin ardından, onun ağzından çıkan kelimelere yer verilmektedir.
YENİSEY YAZITLARI TARİHİ
Yenisey yazıtları sade bir dille yazılmış olup köktürk harfli bengü taş ve yazıtların sayısı 56 adettir. Yazıtların 6.-7. yy'lar arasında meydana getirildiği düşünülmektedir. Ancak bu, tarihçiler arasında farklı yorumlanmaktadır. Kimileri 7. Yy'ın başı 8. Yy'ın sonu gibi kimileri de 9. – 10 yıllar arasında yapıldığı kanısına varmaktadır.
YENİSEY YAZITLARI ÖZELLİKLERİ
Üzerlerinde tarih bulunmadığından dolayı ne zaman yazıldığı tam olarak bilinmemektedir. Güney Sibirya'da Yukarı Yenisey Vadisinde Tuba, Tes, Uybat, Abakan; Çaa Köl, Uyuk, Kemçik, Turan Eelegest gibi akarsuların civarında bulunan Köktürk harfleri içeren yazıtlardır.
Kırgızların bu bölgede yaşamış olması nedeniyle Krıgızlara ait olduğu düşünülen Yenisey yazıtları, 1720 yılında Messersschmidt tarafından keşfedilmiştir. 18. Yüzyılda da Strahlenberg ve Messerschmidt tarafından dünyaya tanıtılmıştır.
Yenisey yazıtlarında fazlasıyla kişi adı geçmektedir. Bu kişiler hakkında detaylı çalışmalar yapılmamakla birlikte üst düzey yöneticileri ya da komutan adları olduğu düşünülmektedir. Yazıtlarda geçen boy ve halklar Kırgız, Akbay, Az, Altı Bag, Bodun, Okuz, Tokuz At Bodun, Tölis, Türk, Türgeş, Uygur'dur fakat hemen hemen hepsinde boy adı geçen yerlerin tamamında yalnızca yazıt kahramanının hangi boya mensup olduğuna değinilmiştir.
YENİSEY YAZITLARI VE ORHUN YAZITLARI ARASINDAKİ FARK
Yenisey yazıtları irili ufaklı mezar taşlarında oluşmaktadır. Bu yazıtların Köktürk Kağanlığı'nın yıkılmasının ardından buralara hakim olan bazı Köktürk liderleri tarafından diktirilmiş olduğu düşünülmektedir. Yenisey yazıtları oldukça yıpranmış ve silik oluşu ile Köktürk yazıtlarından önce dikildikleri düşünülmekle birlikte bu iddiaların arkeolojik veriler neticesinde doğruluk payı bulunmamaktadır. Yenisey yazıtlarında genellikle yazıt sahibinin kendi ağzından kısa hal tercümesi, aile efradına, hükümdarına, arkadaşlarına, milletine ve ülkesine doymadan dünyadan göç ettiği şeklinde samimi ifadeler bulunmaktadır.
Orhun yazıtları; Bilge Kağan, Költigin, Tonyukuk yazıtları, Türklerin tarihi, siyasi ve sosyal olaylarını güzel ve oldukça açık bir dille anlatan uzun ve oldukça önemli yazıtlardır. Bu yazıtlarda bir kağanın başarı için neler yapması gerektiğinden, iyi bir devlet adamının yönetiminde halkında içinde bulunduğu refahı ve bunun aksi olduğunda ise halkın içine düştüğü kötü durumu anlatan mezar taşlarıdır. Ayrıca Orhun yazıtları sadece mezar taşları değil aynı zamanda hükümdarın hükümranlığı altındaki insanlara hitap etmiş olduğu bir siyasi beyanname olarak da görülmektedir.