Vefa ile ilgili atasözleri incelendiğinde bu olgunun dostluk kavramıyla yakından ilişkili olduğu anlaşılabilir. Dolayısıyla kıymet bilmek ve vefalı olmak ile ilgili atasözü örnekleri sunulurken bu kavramların birbirleri ile olan bağlantıları üzerine açıklama yapılmalıdır. Vefalı olmayı temsil eden atasözleri listesinin ünlü sözlerle çeşitlendirilmesi ise bu konuda araştırma yapan kişilere farklı örnekler sunulmasını sağlayacaktır.
Arapçadan dilimize ödünçlendiği bilinen vefa sözcüğü TDK güncel çevrim içi sözlüğü tarafından sevgiyi sürdürme, dostluk ve sevgi bağlılığı olarak tanımlanır. Kıymet sözcüğü ise değer kelimesiyle aynı anlama gelirken vefa kavramıyla yakından ilişkilidir. Dolayısıyla kıymet bilmek ve vefalı olmak kavramlarını temsil eden kalıplaşmış sözlerin neler olduğu üzerine açıklama yapılmasında fayda vardır. Pek çok deyim ve atasözünün yer aldığı Türkçe oldukça zengin bir dil olduğundan ötürü vefa kavramıyla ilişkili olan çeşitli kalıplaşmış ifadelere ulaşılabilir. Türkçede en yaygın olarak kullanılan vefa ile ilgili atasözleri ise aşağıdaki gibidir:
Atasözleri ve Anlamları İçin Tıklayınız
Eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez. (Türk atasözü)
Yukarıdaki atasözünün anlamı eski dostların aralarındaki bağlardan ötürü düşman olamayacakları ve eninde sonunda birbirlerinin yanında duracakları şeklinde açıklanabilir. Ancak yeni başlayan insan ilişkilerinde iki taraftan birinin diğerine karşı düşmanlık ya da kötülük yapma ihtimali daha yüksektir.
Elden vefa, zehirden şifa bekleme. (Türk atasözü)
Bu atasözünün anlamı yabancı kişilerden iyilik, bağlılık, sevgi ve saygı beklenmemesi gerektiğiyle ilişkilidir. Atasözünün virgülden sonraki kısmında zehirden şifa gelmediği belirtilerek bu kavramlar ile yabancı kimseler ve vefa üzerine metafor yapılmıştır.
Baba oğluna bir bağ bağışlamış, oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş. (Türk atasözü)
Bu atasözü kişinin fedakarlık yapıp vefalı olduğu bireylerden aynı şekilde karşılık alamayacağını belirtir. Yani vefalı olmak ve kıymet bilmek her zaman karşılıklı olmayabilir.
Kıymet bilmek ve vefalı olmak gibi kavramlar insan ilişkilerindeki beklentilere yöneliktir. Dolayısıyla günlük yaşamında bir şeylerin veya çevresindeki bireylerin kıymetini bilip vefalı olan kişiler bu kavramlarla ilişkili olan ünlü sözleri araştırır. Türkçede vefalı olmakla ilgili yaygın olarak kullanılan atasözleri mevcuttur. Bu bağlamda ilgili kavramları temsil eden atasözleri ile ünlü sözler çeşitlendirildiği zaman aşağıdaki gibi bir liste hazırlanabilir:
Sevda geçer yalan olur, sonra da sokar yılan olur. (Türk atasözü)
Bu atasözü birbirine bağlı olan kişilerin bile bir gün kötü olaylar yaşayarak vefalı olmayı bırakabildiklerini temsil eder. Yani vefalı kimselerin karşılarındaki kişilere düşman kesildikten sonra intikam gibi duygulara sahip olarak kötülük yapmaya yeltenmeleri olasıdır.
İhanet arkadaşlık zincirlerini karartır fakat vefa onu her zamankinden de parlak yapar. (Kızıldereli atasözü)
Bu atasözü ile dost bilinen kişiye kötülük yapmanın dostluğu temelden sarsacağı, vefalı olmanın ve iyi davranışlar sergilemenin ise dostluğu güçlendireceği anlatılmıştır.
Köpeği köpeklikten çıkartıp insana dost yapan sadakat ve vefadır. İnsanı insanlıktan çıkartıp köpekten daha aşağı yapan da sadakatsizlik ve vefasızlıktır. (Mevlana sözü)
Yukarıdaki ünlü Mevlana sözü vefalı olmanın dostluğun temelinde yer aldığını temsil eder. Bu sözün köpeklerle insanlar arasındaki ilişki üzerinden metafor yapılıp dostlukla bağıntı kurularak oluşturulduğu görülür.
Vefa dost ikliminde yaşayan güllerdendir. (B. Said-i Nursî)
Yukarıdaki ünlü söz yine vefa kavramının dostlukla yakından ilişkili olduğunu ve insan ilişkilerini güçlendirdiğini temsil eder.
Şunu unutma: Fazla fedakarlık, fazla vefasızlık getirir. (S. Eliot)
Yukarıda sunulan söz fedakarlık ile vefalı olmak arasındaki bağlantıyı olumsuz bir anlam üzerinden temsil eder. Yani bu söz kişinin çevresindeki insanlara karşı fazla fedakar ve iyi niyetli olmasının bu bireylerden karşılık alamamasıyla olumsuz bir şekilde sonuçlanabileceğini açıklar.