Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen 2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde üniversite, öğretim elemanı ve öğrenci sayılarıyla yükseköğretimde yatay büyümede hedeflere ulaşıldığını, artık dikkatleri dikey büyümeye çevirmek gerektiğini, bunun için YÖK'ten bağımsız ve şeffaf bir "Kalite Kurulu" oluşturulmasını beklediğini açıklamıştı.
Bu kapsamda YÖK'ten tamamen bağımsız bir Kalite Kurulunun oluşturulması hedeflenerek çalışmalara hız verildi.
Yükseköğretim Kalite Kurulunun hayata geçmesinin, Türk yükseköğretim sisteminde yapısal bir değişimi başlatacağı yönünde açıklamalarda bulunan YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç da yeni YÖK'ün kalite merkezli büyüme ve buna bağlı süreçlerin geliştirilmesinin öncelikli gündem olduğunu belirtmişti. Türkiye'de yükseköğretim alanında önemli bir adım olarak kabul edilen ve Temmuz 2015'te Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği çerçevesinde oluşturulan Yükseköğretim Kalite Kurulu, yükseköğretim kurumlarında kalite kültürünün ve kalite güvencesi sisteminin benimsenmesi, çeşitlilik ve özgünlük ilkeleri gözetilerek kurumların "çıktı odaklı" değerlendirilmesi, kendi misyonu ve hedefleri doğrultusunda güçlü ve iyileşmeye açık yönlerinin belirlenmesine katkı verecek.
Kalite Kurulu, ilk olarak yükseköğretim kurumlarının iç değerlendirme raporlarını nasıl hazırlayacaklarına ilişkin bilgi paylaşımı toplantısını, tüm üniversitelerin katılımı ile 13 Nisan 2016 tarihinde gerçekleştirdi.
Her yıl kurum iç değerlendirme raporlarını hazırlayarak ilan etmeleri yönündeki mevzuat hükümleri gereği, Boğaziçi ve Şırnak üniversiteleri hariç Türkiye'deki toplam 181 yükseköğretim kurumu, iç değerlendirme raporlarını tamamladı. Yükseköğretim Kalite Kurulu da bu raporları, internet sitesinden kamuoyuna duyurdu. Kurulun internet sitesinde yer alan yükseköğretim kurumlarına ait iç değerlendirme raporları, Türkiye haritası üzerinde gösterildi.
Yükseköğretim Kalite Kurulunun dış değerlendirme süreci için oluşturduğu değerlendirme takımları ise Kurulu YÖK'ten tamamen bağımsız olarak tanımlayan kanun taslağının TBMM'de yasalaşmasından önce dış değerlendirme çalışmalarına başladı.
Yönetmelik gereği 5 yıl içerisinde en az bir kez dış değerlendirme sürecinden geçmek zorunda olan yükseköğretim kurumları, dış değerlendirme raporlarıyla kendilerine ayna tutacak.
20 ÜNİVERSİTE İLE SÜREÇ BAŞLIYOR
Dış değerlendirme süreci kapsamındaki ilk uygulamalar, gönüllülük esasına göre yapıldı. Niyet beyanında bulunan yükseköğretim kurumları arasından seçilen 13 devlet üniversitesi, 6 vakıf üniversitesi ve 1 vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplamda 20 yükseköğretim kurumu bu yıl dış değerlendirme sürecine alınacak.
Pilot uygulama için, devlet üniversitelerinden Düzce Üniversitesi, vakıf üniversitelerinden de TED Üniversitesi seçildi.
Söz konusu iki üniversitenin saha ziyaretleri, Kalite Kurulu üyeleri tarafından ekim ayı içerisinde gerçekleştirildi. Kalan 18 yükseköğretim kurumunun dış değerlendirme saha ziyaretleri ise oluşturulan değerlendirme takımları tarafından gelecek yılın şubat ayı sonuna kadar tamamlanacak.
DIŞ DEĞERLENDİRME İÇİN 107 KİŞİLİK TAKIM OLUŞTURULDU
Yükseköğretim Kalite Kurulunun kurumsal dış değerlendirme sürecindeki amacı, üniversitelere rehberlik yaparak güçlü, gelişmeye açık yönlerini belirlemek, üniversitelerin fotoğraflarını çekmek ve onları haritalandırmak olacak.
Takımlarda görev yapacak kişiler, daha önce değerlendirici olmak amacıyla başvuru yapmış kişiler arasından kalite süreçlerindeki yetkinlikleri esas alınarak seçildi. Dış değerlendirme süreci kapsamında oluşturulan 18 takımda görev yapmak üzere seçilen 107 kişi, 29 Kasım 2016 tarihinde gerçekleştirilen eğitim çalıştayı sonrasında belgelerini alarak değerlendirici olmaya hak kazandı.
KURUL ÜYELERİ KİMLERDEN OLUŞUYOR?
Yükseköğretim kurumlarının idari süreçlerinde en az 10 yıl deneyime sahip kişilerin de değerlendirici olarak görev alacağı takımların başkanları, yükseköğretim sistemini yakından tanıyan YÖK üyeliği ve rektörlük gibi üst düzey görevlerde bulunmuş kişilerden oluşuyor.
Değerlendirme takımları, üniversitelerin iç değerlendirme raporlarında açık olmayan, anlaşılmayan, eksik kalan ve yeterince vurgulanmayan hususları sahaya giderek ilgili yükseköğretim kurumunun iç ve dış paydaşları ile görüşerek aydınlatacak.
Yükseköğretim kurumlarının güçlü ve gelişmeye açık yönleri ortaya konulacak, "Kurum ne yapmaya çalışıyor? Kurum, misyon ve hedeflerine nasıl ulaşmaya çalışıyor? Kurum, misyon ve hedeflerine ulaştığına nasıl emin oluyor? Kurum, geleceğe yönelik süreçlerini nasıl iyileştirmeyi planlıyor?" gibi sorulara dış değerlendirme sürecinde yanıt aranacak.
AKREDİTE PROGRAMLAR TERCİH HAVUZUNDA
Yükseköğretim kurumlarının program akreditasyonu ise ilgili programa ait yeterlilikler esaslı ve tescil yetkisi verilen ajanslar tarafından gerçekleştirilecek.
Program akreditasyonu zorunlu olmayacak, kurumların kendi istek ve talepleri esaslı olacak. YÖK tarafından, bu süreci teşvik etmeye yönelik olarak akredite olan programları tercih kılavuzunda belirtecek.
Bu şekilde, kurumsal düzeyde ve program özelinde "tekamülde devamlılık" esasına dayalı bir kalite güvencesi sisteminin oluşturulması hedefleniyor.