Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) Başkanı Yaşar Aslankaya, Türkiye'de seçmeli ders olarak Çerkezce eğitim veren sınıf sayısını 150'ye veya 200'e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Aslankaya, Çorum Kafkas Derneğinin 50'nci kuruluş yıl dönümü etkinliklerine katılmak üzere geldiği kentte basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de 6 milyon Çerkez'in yaşadığına işaret eden Aslankaya, Çerkez çocuklarının ana dillerini öğrenebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile görüştüklerini ve Türkiye'nin çeşitli okullarında seçmeli ders olarak Çerkezce dil öğretimine başlandığını dile getirdi.
"ÇERKEZCE VE ÇERKEZ KÜLTÜRÜNÜN YAŞAMASI DA SON DERECE ÖNEMLİDİR"
Dili olmayan halkın yaşama şansının bulunmadığını vurgulayan Aslankaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz çok uzun yıllardır yaşadığımız ülkelere, dili ve kültürü ile önemli katkılar vermiş, çok köklü çok eski kavim bir dil ve kültür grubuna sahibiz. Özelde Türkiye Cumhuriyeti'nin bir şansıdır Çerkez halkının burada yaşıyor olması. Çerkezce ve Çerkez kültürünün yaşaması da son derece önemlidir. O nedenle bu açılan sınıflar, dille ve kültür ile ilgili yapılan çalışmalar amaçlarımıza hizmet etmesi nedeniyle önemsediğimiz bir konudur."
"Bu imkanı bize sağlayan devletimizin yetkililerine de teşekkür ediyoruz"
Aslankaya, özellikle metropol şehirlerde seçmeli dil eğitimi veren okul sayısının artırılması için gayret ettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Kayseri'de 16 sınıf açıldı. Çorum'da bir sınıf açıldı. Balıkesir Hendek ilçesinde bir sınıf açıldı. Düzce'de sınıf açıldı, ayrıca Düzce Üniversitesinde Çerkez Dili ve Edebiyatı eğitimi veren bölüm var. Dolayısıyla Türkiye'de sınıfları attırarak gidiyoruz. Hedefimiz 150 veya 200 sınıfa çıkarmak çünkü 5 veya 6 milyon nüfusla kendimizi ifade ediyoruz. Özellikle İstanbul, Bursa, Ankara, Balıkesir, Kayseri ve Samsun gibi metropol şehirlerde çok sayıda insanımız yaşıyor. Orada insanlarımızın kendi dilini unutmaması için yapılacak her türlü çalışmayı destekliyoruz. Türkiye'de 20 sınıf açıldı, yavaş yavaş önümüzdeki yıllar katlayarak bu sayıya doğru gideceğiz. İçinde yaşadığımız ülkenin bize verdiği en doğal hak. Ana dil, ana sütü kadar haktır herkes için. Dolayısıyla bu imkanı bize sağlayan devletimizin yetkililerine de teşekkür ediyoruz."