Türk edebiyatının şiirle ilgili bölümünde ilk olarak maniler görülür.Manilerin kim tarafından söylendikleri bilinmemektedir yani anonim eserlerdir.Genelde dörtlüklerden oluşurlar.Çoğunlukla yedili hece ölçüsüyle kurulmuşlardır.Çoğunun kafiye şeması a-a-x-a şeklindedr.Bu özelliklere bakarak manilerin çeşitli şekil kısıtlamaları içinde kaldığını söyleyebiliriz.Ama bütün maniler bunlara dahil değildir.Örnek olarak şöyle bir mani verebiliriz:
Adam aman kuzusu
Çay kuru çeşme kuru
Nerden içtin kuzu su
Beni yakıp yandıran
Bir ananın kuzusu
Bu manide de görüldüğü gibi bazı maniler bu şekil şartlarının dışındadırlar.Beşlik halinde yazılmıştır , dolayısıyla kafiye yapısı da değişmiştir.Kafiye düzeni a-a-a-x-a şeklindedir.
Manilerin en büyük özelliklerinden biri ise konu açısından bazı kalıplarda sıkışıp kalmamış olmasıdır.Maniler birçok konularda yazılırlar; bunların en önemlileri aşk , ayrılık , doğa , gurbet , kıskançlık , özlem , askerlik , toplum vb. şeylerdir. Yani kişisel veya sosyal konuları çok geniş bir yelpazeyle kapsarlar.Manilerde ayrıca genel sade bir dil kullanılmaktadır.
Tabiki daha birçok mani çeşitleri(kesik mani , yedekli mani , doldurmalı kesik mani vb.) vardır.Mesela bir maninin sonuna maninin kendisiyle aynı uyakl yapısına uyan dizeler eklenirse bu maniye yedekli mani denir.Kesik manilerde de ilk dizedeki hece sayısı yediden daha azdır.Bütün bunlardan manilerin çeşitli şekil kalıplarına çokta kapılmaklarını anlayabiliriz.
Türk edebiyatının daha sonraki bölümlerinde ilahiler yazılmaya başlanmıştır.İlahilede tasavvufi düşünce tarzı göze çarpar.İlahilerin çoğunun konusu allah sevgisi , allaha ulaşma yolunda ideal insan olma çabası ve arayışıdır.Bu yönden baktığımızda ilahiler konusal olarak çeşitli konuların içinde sıkışıp kalmışlardır.
İlahiler dörtlükle veya beyitle yazılırlar ve genellikle hece ölçüsü kullanılır.Arada aruz ölçüsününde kullanıldığı örnekler vardır.genel olarak bakıldığında ilahiler birçok yönden çeşitli kalıplara girip sınırlanmış bir şiir türüdür.
İlahilerde belli bir kafiye düzeni yoktur.Yunus Emre'nin bir ilahisindeki kafiye düzeni a-a-x-b iken bir diğerinde a-a-a-b dir.Bu yönden ilahiler azda olsa kalıplardan sıyrılmış bir şiir türü görünümüne girerler.
İlahilerden sonra Türk şiirinde halk şiirlerinin dönemi başlar ve koşmalar yazılmaya başlanırlar.Koşmalar sade dille yazılırlar ve halk şiirleridirler.
Koşma genel olarak bakıldığında şekil kaıpları arasında sıkışmış türlerdendir.Koşmalar dörtlüklerle yazılırlar ve 11'lik hece ölçüsü ile yazılırlar.Hece ölçüsünün kalıbı kimi zaman 6+5 kimi zaman 4+4+3'tür.Koşmalar dörtlük sayısı olarakta sınırlanmışlardır.En az 3 ; en çok 6 dörtlüktür.