Boztuğ, Tunceli Üniversitesinin 2008 yılında kurulduğunu ve o yıl eylül ayında rektörlük görevine atandığını belirtti.
Rektörlük görevine atandığı dönemde sadece mühendislik, iktisadi idari bilimler ve su ürünleri fakültesi ile Fırat Üniversitesinden kendilerine devredilen Tunceli Meslek Yüksekokulu ile fen bilimleri ve sosyal bilimler enstitüsünün mevcut olduğunu ifade eden Boztuğ, göreve başladıktan sonra yakın çalışma arkadaşlarıyla önce üniversitenin misyonu ve daha sonra vizyonunu belirlediklerini söyledi.
O dönem, üniversite için 3 önemli misyon belirlediklerini dile getiren Boztuğ, şöyle devam etti:
"Bunlardan birincisi, ulusal ve uluslararası alanda yetkinliğini kanıtlamış, kendisini kabul ettirmiş eğitim-öğretim ve Ar-Ge faaliyetleri yapmaktı. İkincisi, ülkemizin doğu ve güneydoğu komşularıyla kültürel, bilimsel, teknik eğitim-öğretim faaliyetleri gerçekleştirerek oralardan öğrenci ve öğretim elemanı değiş tokuşu gerçekleştiren bir üniversite. Üçüncüsü ise yöremizde birikmiş insani ve sosyal sorunlara çözüm üreten, yöremizde müteşebbislere Ar-Ge ve proje desteği sunan, yöremizdeki müteşebbisleri yatırıma ve üretime teşvik eden, onlara öncülük yapan bir üniversite olmaktı."
Üniversitenin vizyonununda da 5 alan tespit ettiklerini aktaran Boztuğ, bunların enerji, gıda, su, çevre, insani ve sosyal sorunlar olduğunu söyledi.
Belirledikleri 5 alanda planlarının ve stratejik hedeflerinin altını kalın çizgilerle çizdiklerini dile getiren Boztuğ, Türkiye'de ilk kez üniversitelerinde "Alevilik Uygulama Araştırma Merkezi" kurulduğunu, bunun başına da bir Alevi Dede'nin atandığını hatırlattı.
Boztuğ, ön lisans ve lisans öğreniminde Zazaca ve Kurmanci dillerini seçmeli ders olarak koyduklarını, geleceği düşünerek ders yerine "Bu dilleri öğretecek elemanlar yetiştirelim" düşüncesinin ortaya çıktığını ifade eden Boztuğ, Edebiyat Fakültesinde Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü'nü kurduklarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Bu bölümün altında Zaza Dili ve Edebiyatı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı, Arap Dili ve Edebiyatı bölümlerimiz YÖK tarafından kabul edildi. Daha sonra da Almanya'dan Tunceli kökenli, anadilleri Zazaca olan, Alevi 3 kardeşimizi Alman vatandaşı oldukları için yabancı uyruklu öğretim üyesi statüsünde Zaza Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde istihdam ettik. 2012-2013 eğitim-öğretim yılında ek kontenjanla 44 öğrenci aldık. Kurmanci Dili ve Edebiyatı konusunda ise muhtemelen Kuzey Irak bölgesindeki bazı üniversitelerimizden Latin harfleriyle tedrisat, doktora yapmış öğretim elemanları bularak, öğrenci almayı düşünüyoruz. Arap Dili ve Edebiyatına ise Ürdün'ün Amman şehrine giderek oradaki Jordan Üniversitesi ile temaslara geçip, Arap Dili ve Edebiyatı konusunda doktora yapmış 3 öğretim elemenı bularak bunların yabancı uyruklu hoca olarak üniversitemizde çalışmalarını temin edeceğiz."
Jordan Üniversitesi ile yaptıkları prensip anlaşmasına göre, bu üniversitedeki Türkoloji bölümündeki öğrencilerin pratik için yaz tatilinde Tunceli'ye geleceklerini aktaran Boztuğ, bu öğrencilerin Türkçe öğreneceklerini söyledi.
Misafir öğrencilerin konaklama ihtiyaçlarını karşılayacaklarını belirten Boztuğ, üniversitelerindeki Arap Dili ve Edebiyatı bölümünde okuyan öğrencilerin de yaz tatilinde Amman'a gideceklerini ve onların da konaklama ihtiyaçlarının karşılanacağını ifade etti.
Prof. Dr. Boztuğ, Kurmanci ve Zazaca ders kitaplarının hazırlanmasında Tunceli Üniversitesi Zaza Dili ve Edebiyatı ile Bingöl Üniversitesinin ilgili bölümünün ortaklaşa çalışma yürüteceğini, Milli Eğitim Bakanlığının hazırlayacağı Zazaki Seçmeli Ders Kitabı için çalışma yapılacağını belirterek, bu çalışmanın henüz 4 yaşında olan bir üniversite için büyük övünç kaynağı olduğunu söyledi.
Bölgesel üniversite olma hedefi yakalandı
Üniversitelerinde bölge için çok önemli olan "İnsani ve Sosyal Sorunlar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü"nü kurduklarını ve bu merkezin müdürlüğüne İngiltere'de doktora yapmış Ali Kemal Özcan'ı atadıklarını ifade eden Boztuğ, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu kardeşimiz, ülkemizde adına çözüm süreci dediğimiz sürecin hayat geçirilmesi için, doğrusunun bu olduğunu anlatmak için 2010 yılı Temmuz ayından beri rektörlüğümüzün bilgisi, şemsiyesi ve koordinatörlüğü altında devlet ve hükümet büyüklerimizle düşüncelerini arz ederek, doğrusunun yürümekte olan çözüm süreci olduğunu, her türlü terörün, şiddetin, silahın bırakılarak bir diyalogla, konuşmayla bu işlere çözüm aranması gerektiğini aktardı. Çok şükür bu günlere gelindi."
Üniversitelerinin sadece Tunceli'de değil, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bölgesel karakterde ve nitelikte bir üniversite olmasını istediklerini vurgulayan Boztuğ, şunları söyledi:
"Yürüttüğümüz ulusal ve uluslararası projelerle, eğitim-öğretim iş birliklerimizle bunu zaten kanıtlamış durumdayız. Üniversitemizde 2008 yılında 200 öğrenci vardı, bugün 5 bin 200 öğrenci var. 2008'de 30 personel vardı, şimdi 800 personel var. 2008'de 4 bin metrekare kapalı alan vardı, bugün 30 bin metrekare kapalı alan var. Yapımı TOKİ tarafından sürdürülen, kapalı alanı 150 bin metrekare olan kampüsümüzün 60 bin metrekarelik alanına bu yıl geçmeyi planlıyoruz. 2014-2015 eğitim- öğretim döneminde de burada 10 bin öğrenciyi ve bin 500 personeli hedefliyoruz. Tunceli Üniversitesi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde son dönemde kurulan 9 üniversite arasında tercih edilme, programlarının doluluğu bakımından ilk sıradadır. Tunceli Üniversitesi olarak ülkemize, bölgemize, yakın-uzak bölgemize, ülkemizin doğu ve güney komşularına hizmet etmeye devam edeceğiz."