Kısa adı TÖDER olan Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği 2002 yılında kuruldu. Kuruluş amacı özel öğretim kurumlarında kaliteyi artırmak, kurucular arasında dayanışmayı sağlamak, ülkemiz eğitimini çağdaş standartlara taşımak, öğretmen ve yönetici yetişmesine katkıda bulunmak... olan dernek, Türkiye'deki özel okulların ve kursların önemli bir bölümünü temsil ediyor. TÖDER ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile özel öğretim kurumları arasında köprü oluşturarak sahada karşılaşılan sorunlara çözüm geliştirme çalışmasını da yürütüyor. 2014 yılında dershanelerin kapatılması sonrası özel öğretim kursları açıldı. Ancak bu konuda bu yıl önemli bazı düzenlemeler yapıldı. Bunun yanı sıra ortaokul öğrencilerine yönelik "Sosyal Etkinlik ve Gelişim Merkezi" adıyla yeni kurslar da açıldı. Kurslar hızlı biçimde yasal statülerini yeni yönetmeliklere göre düzenliyorlar. TÖDER bu düzenlemelere de öncülük ediyor. TÖDER Başkanı İbrahim Taşel ile Türkiye'deki özel öğretim kurumlarının durumunu ve gelecek hedeflerini konuştuk.
-Türkiye'de özel öğretim kurumları kavramının genel durumu nedir? Türkiye'de özel öğretim kurumlarının kapsamı oldukça geniş. Özel okullar, özel öğretim kursları, sosyal etkinlik ve gelişim merkezleri, kişisel gelişim kursları, yabancı dil kursları, KPSS kursları, meslek kursları, özel anaokulları, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, motorlu taşıt ve sürücü kursları gibi birçok alan özel öğretim kurumlarının kapsamındadır. TÖDER üyeleri daha çok özel okullar ve kurslardan oluşuyor.
-Sizce eğitimde özelleşme oranı yeterli mi? Öncelikle özel okulları ele alalım. Türkiye'de özel okul oranı sayı olarak yüzde 15 civarındadır. Ancak okuttuğu öğrenci oranı bakımından yaklaşık yüzde 9'dur. Türkiye'de 1 milyon 500 bin öğrenci özel okullarda eğitim öğretim görmektedir. Dünyanın birçok ülkesine göre bu oran düşük kalmaktadır. Bu oranlardan özel okul kontenjanlarında önemli bir boşluk olduğu da görülmektedir.
ÖĞRENCİ SAYISI 1.5 MİLYON
-Özel öğretim kurslarının durumu nedir? Türkiye'de kurs sayısı oldukça
fazladır. Hem ülke geneline yaygınlığı
hem de daha ekonomik şartlar sağlaması
nedeniyle kurslara devam eden öğrenci
sayısı okullara göre fazladır. 2014
yılında dershanelerin kapatılması sonrası
özel öğretim kursları açıldı. Ancak
bu konuda bu yıl önemli bazı düzenlemeler
yapıldı. Bunun yanı sıra ortaokul
öğrencilerine yönelik "Sosyal Etkinlik
ve Gelişim Merkezi" adıyla yeni kurslar
da açıldı. Kurslar hızlı biçimde yasal
statülerini yeni yönetmeliklere göre
düzenliyorlar. Biz de TÖDER olarak bu
düzenlemelere öncülük ediyoruz.
ÜCRET DÜZENLEMESİ ADİL OLMALI
-Son dönemde özellikle özel okul ücretlerinde artış oranları çok konuşuldu. Özel okul ücretleri gerçekten yüksek mi? Türkiye'de özel okul ücretleri enflasyona
göre ayarlanmaktadır. Milli
Eğitim Bakanlığı özel okullara enflasyon
oranının yüzde 5 fazlası kadar zam
vermektedir. Okulların 1, 5 ve 9'uncu
sınıflarının ücretlerini de okul
belirlemektedir. Geçtiğimiz
2 yıl için bu oran
enflasyonun altında
kaldı. Bu nedenle
okul bütçeleri artan
giderlere göre yetersiz
kaldı. Okulların
sürdürülebilir olması
için özellikle istihdam
giderine paralel bir artış şarttır. Sözün
özü, okullar hala bu gider artışını
karşılayacak düzeyde bir artış yapamamıştır.
Kaliteli bir eğitimin elbette bir
karşılığı olacaktır. Biz TÖDER olarak
okul, öğretmen ve veli üçgeninde adil
ve sürdürülebilir bir artıştan yanayız.
Öğretmenin ve velinin mağdur olacağı
bir ücret politikası da eğitim sektörüne
zarar verir. Zaten eğitim yatırımları sadece
kâr amaçlı yatırımlar değildir.
-TÖDER olarak yıl boyunca deneme sınavları yapıyorsunuz. Bunun temel amacı nedir? Sınavlarınıza ilgi nasıl? TÖDER kurulduğu günden bugüne
her yıl 3-4 sınav hazırlamaktadır. Bu
sınavlar hem LGS'ye hem de YKS'ye
girecek adaylar için gerçek bir prova
niteliğindedir. Sonuçları gerçek sınavla
örtüşen, güvenilir sınavlardır. Ülke
genelinde hem TÖDER üyeleri hem de
diğer kurumlar sınava büyük bir ilgi
göstermektedir. Öğrenciler 200-300
bin kişi arasındaki yerlerini görmekte,
eksik olduğu konuları belirleme imkânı
bulmaktadırlar.